25. James Bond filmi hakkında ne biliyoruz?
Bir sonraki film, James Bond serisinin 25. filmi olacak. Haliyle bu filmin Bond hayranları için özel bir anlamı var. Film hakkında epey dedikodu ve yalan haber çıktı, ortalık karmakarışık oldu. En iyisi bildiklerimizi sıraya koyalım dedik.
Filmin yönetmeni kim olacak?
Sam Mendes, Skyfall ve Spectre’ten sonra Bond serisinden ayrılma kararı vermişti. Onun ardından da 25. Bond filmi için Trainspotting ve 28 Days Later filmlerinin yönetmeni Danny Boyle projeye dahil olmuştu. Ancak iddialara göre Boyle ve Craig arasındaki anlaşmazlıklar çok büyüdüğünden, Boyle projeden ayrıldı. Craig’in de ayrılmak istemesi, ön hazırlık aşamasında yeniden yönetmensiz kalan projeyi kaotik bir duruma soktu.
Yönetmen koltuğu için pek çok isim gündeme geldi. Merakla beklediğimiz White Boy Rick’in yönetmeni Yann Demange da bunlardan biriydi. Sicario, Arrival ve Blade Runner 2049’un yönetmeni Denis Villeneuve’ün de adı geçti. Hatta Christopher Nolan’ı bile duyduk. Ve sonunda ihale, Jane Eyre ve True Detective’le hayran olduğumuz, en son Maniac’ın yönetmeni olarak karşımıza çıkan Cary Joji Fukunaga’ya kaldı.
Daniel Craig, tamam mı devam mı?
Daniel Craig’in rolü bırakmak istediğine dair haberler Skyfall’dan sonra da, Spectre’den tekrar tekrar gündeme dökülmüştü. Yerine düşünülen isimler arasında Idris Elba olduğunu bildiğim halde Craig’in bırakmasını hiç istemiyordum açıkçası. Her ne kadar Elba’nın karaktere çok şey katacağını düşünsem de, hikayenin gidişatı açısından Craig-Bond’un şu an için filmlerde farklı bir yeri var.
007 Bond’un en büyük düşmanı öteden beri yer altı örgütü Spectre olmuştur. Spectre bağlantısız çok az Bond filmi var aslında. Gördüğümüz kötülerin büyük kısmı doğrudan veya dolaylı olarak Spectre örgütüyle ilişkili tipler. Ve Craig-Bond, Spectre örgütüyle daha yeni karşılaştı. Spectre’nin sonunda Moneypenny’nin ve yeni M’in ofisleri de ilk filmlerdekine sadık kalarak tasarlanmıştı. Yani Spectre’e kadar Craig-Bond, bildiğimiz hikayenin öncesini anlatmış oldu. Craig yalnızca Spectre örgütü ve Monneypenny öncesi dönemin Bond’u olarak kalsaydı, hikayenin de bir yanı eksik kalırdı bence. Bu yüzden bir film daha yapmak için dönüyor olmasına sevindim. Bir sonraki filmden itibaren Elba’nın tekrar gündeme gelmesi dileğiyle…
Bu filmin kötüsü kim?
Bu filmin kötüsü henüz belli değil. Danny Boyle zamanında, Said Taghmaoui, filmin esas kötüsü rolüne seçilmişti ancak yönetmen değişikliğinden sonra, durum daha farklı olabilir.
Biz en çok neyi merak ediyoruz?
Ne kötüsünü, ne M’i, ne de gösterim tarihini…
Şarkısını bu sefer kim yapacak ve jeneriğini kim tasarlayacak; işte en çok bunları merak ediyoruz!
