
5 maddede dadandık: Haftalık popüler kültür raporu (22 – 29 Mayıs)
Geçtiğimiz hafta boyunca dadandığımız ama çok tembel olduğumuz için yazmaya üşendiğimiz birkaç popüler kültür haberi…
1- #FreeEzhel
Sene 2018. Ve böyle bir haberi yazdığımıza inanamıyoruz ama rapçi Ezhel, şarkı sözleriyle dinleyenleri uyuşturucuya “özendirdiği” gerekçesiyle tutuklandı.
Ezhel bu yazıdan tam beş gün önce gözaltına alınmıştı. O günden beri hâlâ cezaevinde.
Sansür bu coğrafyada yaşayan herkesin zihninde kocaman bir bulut gibi. Görmek ya da duymak istemediğimiz her şey o sansür bulutunun içinde yok olup gidiyor. En insancıl hisler, durumlar bile… Ona karşı gelmek isteyenler bile birkaç hashtag’den ötesine gidemiyor. Elimizden şarkıların bile alınmaya kalkıştığı şu dünyada bu da bizim çaresizliğimiz herhalde.
Bunu çaresizliğe sığınıp “Aman canım bizden de bu kadar işte” deyip acınası bir şekilde kendimizi savunmak için söylemiyorum. Sevdiğimiz her şeye, daha fazla sahip çıkmamız için bir hatırlatma bu. (Ayrıca kendime bir not.)
Neticede neyin ne zaman elimizden alınacağı belli olmuyor.
Evet, şarkıların bile…
2- Balıklar, bigudi, kördüğüm…
Büyük Ev Ablukada ilk klibiyle karşımızda. Hafızanızı boşuna zorlamayın. Size öyle gelse de daha önce hiç Büyük Ev Ablukada klibi izlememiştik. (Hayır, o gördükleriniz konser kaydı falandı.)
Büyük Ev Ablukada, dadanmalara doyamadığımız gruplardan biri. Kendini yıkıp geçmekten, yine yeniden var etmekten çekinmeyen kaç tane grup tanıyoruz ki zaten? İlk kayıtlarında dinlediğimiz hedefi on ikiden vuran şarkı sözleri ve müzikleriyle bir fenomene dönüşen grup sonrasında gelen pek çok müzisyene ilham vermiş, bizi en az üç sözcükten oluşan isimlere sahip garipçi gruplarla baş başa bırakmıştı.
Sonrası biraz riskliydi açıkçası. Ya kendilerini tekrar edecek (ki o zaman bile havada kapardık) ya da tıngır mıngır unutulup gideceklerdi. Neyse ki işi yavaştan aldılar, riskten kaçınmadılar. İkinci albümleri Fırtınayt’la tam gaz geldiklerinde artık elektroniği sağlam bir şekilde şarkılarına yedirmiş bir grup vardı karşımızda.
Muhabbet ne diye başladı, nereye döndü…
Neyse. Dediğimiz gibi, Büyük Ev Ablukada ikinci albümlerindeki HEPSİNE NE FENA için bir klip çekti ve yayınladı.
(Gizli not: Bartu Küçükçağlayan, Tolga Karaçelik’le yeni bir dizi projesi için kolları sıvamış. Saygımız sonsuz…)
4- Üç büyüklerden dev şov
Ve sırada, bizce dünyanın en güzel videolarından biri var.
Dadanizm olarak tek tek heykellerini dikip tapınmak istediğimiz Courtney Barnett ile The Breeders’tan Kim ve Kelly Deal kardeşler, Barnett’ın pek yeni albümü Tell Me How You Really Feel’da yer alan Namelss Faceless için sahnede güçlerini birleştirdi.
BBC’nin düzenlediği Biggest Weekend festivali kapsamında bir araya gelen bu üç büyüklerin canlı performansı karşısında AĞLIYORUZ.
3- leştweetler.com
Nostalji tufanına kendini kaptıran televizyon dünyasının son hamlelerinden biriydi Roseanne. Geçmiş günlerin o erişilmez minnoşluğunu alevlendirmek isteyen ABC, 90’ların kült dizisi Roseanne’i yeni bölümleriyle yeniden ekrana taşımıştı. Ta ki Roseanne’in o tatlı sivridilliliği yanlış yere dokunana kadar.
Hep derim, sosyal medya adamı rezil de eder, vezir de diye. Twitter’ın başında döktüren Rosanne, ırkçı bir tweet’iyle rezilliğin yeniden tanımını yaptı.
Tweet o kadar pis ki burada paylaşmaya kalkışmayacağız.
Ama ABC tabii ki duruma seyirci kalmadı ve diziyi iptal etti.
Üzgünüz Roseanne, bizimle deyılsın.
5- Şeeeeym
Ve Morgan Freeman’ın da adı taciz suçlarıyla anılır… Hem de birkaç kadın tarafından.
Tanrı gibi adamdı, o da kendini yerle bir etti.
Of gerçekten, ne leş bi hafta olmuş ya. Burada bırakalım bence.