90’ların çocukları isyanda: “Clueless’ın yeniden yapımını istemezük”

Malum, beyazperde Jane Austen eserlerinin çok ekmeğini yedi. Yazarın 1815 tarihli romanı Emma’nın izini süren Clueless da, bire bir Jane Austen uyarlaması olarak yola çıkmasa da karakterleri ve hikayesinin detaylarıyla bu klasik eserin üzerinden şekilleniyor.

1995 yılında vizyona girdiğinde Alicia Silverstone’u popülerliğin zirvesine çıkaran film, 2020 yılında 25 yaşında kutlayacak. (Gördüğünüz gibi matematiğimiz çok sağlam.)

Bu yaş dönümünü kutlamak adına yapımcılar şu ara çok tutan bir formül için kolları sıvamaya başladı: Remake! Yani öz Türkçemizde, “yeniden yapım”. Bu yeni projenin senaryosunu ise Netflix’in özgün yapımlarından GLOW’un da yazarlığını yapan Marquita Robinson üstlenecekmiş.

Hem televizyon hem de beyazperde de şu ara devam filmleri ve remake’lerle sarılmış durumdayız. Evet, bazen çok iyi çıkıyor ama ekseriyetle hayalkırıklığı getiriyor bu yeniden yapımlar. Tabii bu hayalkırıklığı biraz da ilk versiyona duyulan koyu sevgiden kaynaklanıyor. Hiçbir şey orijinalin yerini tutmuyor, niye ısrar ediyorsunuz kardeşim?

Clueless hayranları da sosyal medyada bu haklı feryatla karşılamış Clueless’ın yeniden çekileceği söylentilerini. “90’lar klasiğini bırakın 90’larda kalsın” fikri hakim.

İlk nostaljik tepki bir yana; Clueless çok ince çizgide yürüyen bir film. Emma gibi sağlam bir eseri temel almış olması onu korkunç bir yere doğru savrulmaktan kurtarıyor. Oysa yanlışlıkla laylaylom bir gençlik filmine dönüşebilirdi. Onun yerine, tüm o uçarı hareketlere rağmen sağlam bir “büyüme” hikayesi anlatıyor film. Her şeyin sabun köpüğüne dönüştüğü 2018’de bunu hakkını vererek kotarabilmek ise radikal bir duruş gerektiriyor. Sosyal medya çağına Cher’i uyarlama kalkıştığınız anda her şey darmadağın olabilir. (Yine de GLOW, işin biraz garantisi gibi, göreceğiz.)

Clueless yerine yeni bir Emma yorumu yapsalar mesela? Hmm?

Bu arada Jane Austen kendi eserlerinin uyarlamalarını görse ne derdi acaba? “19. yüzyıl klasiklerini bırakın 19. yüzyılda kalsın” mı?