Açın müziğin sesini: Bob Marley 75 yaşında

Bob Marley’nin türleri ve sınırları aşan müziğini bir de bu coğrafyadan çıkmış bir gruptan dinleyin: Bosphoroots, 7 Şubat’ta Zorlu PSM’de vereceği bir konserle Bob Marley’nin 75. yaşını kutlayacak.

Reggae’yi doğup büyüdüğü yer olan Jamaika’dan çıkarıp tüm dünyaya tanıtan isimlerin başında geliyor Bob Marley. Popüler kültürü sadece farklı bir müzik türüyle tanıştırmakla kalmamış, Rastafaryan kültürünü de tüm dünyaya tanıtarak izinin geçtiği her yeri yeşil, sarı ve kırmızıyla donatmıştı.

Evet, reggae ‘batılı’ popüler kültür için yepyeni bir türdü ve daha yeni türler için de alan açtı. Reggae’nin peşi sıra gelen ska ve rocksteady, sonrasında peşinde punk’ı getirecekti. Hatta punk’ın en sağlam grupları arasında adını tarihe yazdıran The Clash şarkıları, reggae ile olan bağlarını ve ilhamlarını her daim belli eder. (Hatta Marley’nin Punk Reggae Party adlı şarkısından ilhamla bu ‘yeni’ türe punk dendiği söyleniyor.) O dönem İngiltere’deki altkültür sahnesi, Lee “Scratch” Perry’nin de etkisiyle reggae’ye gönlünü fena halde kaptırmıştı.

Yazının başındaki ”Bob Marley’nin türleri ve sınırları aşan müziği” cümlesiyle beylik laflar söylemediğimizi kanıtlamak için, tarih içinde zamanı biraz ileriye sardık, konuyu 80’lere doğru taşıdık ama geri gidelim…

Çok küçük yaştan beri hayatını müziğin etrafında kursa da Bob Marley’nin bir dünya yıldızı olarak yükselmesi 70’lerin başına denk geliyor. Peş peşe gelen şu hit’lere bakın: ‘I Shot the Sheriff’, ‘No Woman, No Cry’, ‘Could You Be Loved’; popüler kültürün kayıtsız kalması imkansız. Atlantik’in iki tarafına da yayılan şöhreti ve onunla beraber gelen Rastafaryan kültürü, pek çok şeyi değiştirmeye muktedirdi.

Mesajını doğrudan veren Bob Marley şarkıları sevgi ve barışı yüceltmesiyle dönemin politik havası içerisinde kendine ayrı bir yer edinmişti tabii ki. Hiçbir politik hareketle bağ kurmuyordu; Rastafaryan inancının birleştirici söylemi onu şarkılarında da yönlendiriyordu. Aktivist kimliğini de Rastafaryan köklerinde yer alan, Pan-Afrikanizm büyük oranda şekillendirse de Rastafaryanizmin spiritüel tarafının Marley’nin duruşunda ve müziğinde ağır bastığını söylemek mümkün. Zaten kendi de her fırsatta ifade ediyor bunu.

Dünyanın erken kaybettiği müzisyenlerden biri Bob Marley, henüz 36 yaşındayken aramızdan ayrılmış olsa da yüzlerce kayıt ve tarihe geçen performans ardında bıraktı. Hayatı kutlayan sözleri ise her daim için zihin açıcı bir yere sahip. Tüm zamanları aşkın diyebileceğimiz türden. Şunu bir bakın:

Hayatı kutlayan birinin doğum gününü kutlamak bir tür gönül borcu belki de. Bize unuttuğumuz bazı şeyleri yine yeniden keşfetme fırsatı yaratan bir müzisyeni kendi şarkılarıyla ise anmak en güzeli.

7 Şubat akşamı İstanbullu reggae sevdalısı grup Bosphoroots, Bob Marley’yi anmak için, Bob Marley şarkılarıyla sahnede olacak; kalplerde ikonlaşmış müzisyenin 75. doğum günü şerefine. %100 Studio’da gerçekleşecek konser, bu her daim zihinlerde dönen ve asla eskimeyen şarkıları bir de canlı canlı dinleyip eşlik etmek için geçmişi günümüze taşıyan bir buluşma noktası olacak.