Avatar 2’nin bile (sonunda) yer aldığı bir liste: 2022’de izleyeceğimiz filmler

Dünyanın ve hepimizin dengesini alt üst eden 2020 yılından en çok etkilenen sektörlerin başında geliyor sinema. Birçok kapalı mekan gibi sinema salonları da aylar boyunca kapalı kaldılar; yeni yeni eski günlerine dönseler de tüm sektöre hâlâ bir belirsizlik hakim. Gişe hasılatları 2020’den 2021’e iki kattan fazla artarken bu artışın bu sene de sürmesi bekleniyor. Dolayısıyla da vizyonlarda yaşanan bu hareketlilik tüm sinemaseverleri heyecanlandırıyor. Pandemiyle beraber iyice popülerleşen ve artık her daim yanımızda olan dijital platformlar da elbette projelerine son sürat devam ediyorlar. Ve 2022’e şöyle bir baktığımızda geçtiğimiz yılın kazananlarından olan Marvel’ın hız kesmeden birbirinden iddialı yapımlarla yerini sağlamlaştırdığını, aramıza upuzun yılların girdiği Avatar ya da Scream gibi ikonik serilerin geri dönmeye devam edeceğini, Netflix’in ise dijital platformlar arasında yine ağırlığını koyacağını görüyoruz. Lafı daha fazla uzatmadan da sizi 2022’de yolunu gözlediğimiz çeşitli filmlerle baş başa bırakıyoruz.

Munich: The Edge of War / 21 Ocak, Netflix

Robert Harris’in aynı adlı çok satan romanından uyarlanan Munich: The Edge of War’da George Mackay ve Jannis Niewöhner meşhur 1938 Münih Konferansı’nda yeniden bir araya gelen iki eski üniversite arkadaşa hayat veriyorlar. Artık karşı karşıya gelmiş iki ayrı hükümet için çalışan ikili, kendilerini siyasi bir oyunun ortasında bulurlar ve Nazi sırlarını açığa çıkarmak için casusluk yapmaya girişirler. Dolayısıyla hayatlarının tehlikeye girmesi de kaçınılmaz olur. Tahmin edeceğiniz üzere tarihe geçmiş pek çok karaktere de hikayesinde yer veren Munich: The Edge of War yılın heyecan veren savaş dramalarından biri olarak öne çıkıyor. Ödül sezonunda da adını sık sık duyacağımızı tahmin ettiğimiz film 21 Ocak itibariyle Netflix semalarında görülmeye başladı bile.

The Batman / 4 Mart

Senaryosunun Matt Revees’e, Batman kostümünün bahtsız vampirimiz Robert Pattinson’a emanet olduğu son solo Batman filmine 4 Mart’ta kavuşuyoruz.

Süresinin 2 saat 55 dakika olduğunu öğrendiğimiz, her açıdan ‘karanlık’ olan bu film DC hayranlarını yeniden heyecanlandırmayı başaran ender yapımlardan biri oldu. (Malum Justice Leauge faciası…) Bruce Wayne’in Batman kostümünü giydiği ilk yıllardan başlayacak olan The Batman, Gotham şehrinin o kaotik, boğucu ve iç karartıcı atmosferini perdeye taşıyacak bir kere daha. Neyse ki ışıl ışıl kadrosu kara bulutları birazcık aralıyor: Colin Farrell (The Penguin rolünde tanımak çok zor olsa da, hatta mümkün olmasa da), Zoë Kravitz (Catwoman ama zaten nerede görsek tanırız), Andy Serkis (Alfred Pennyworth), Paul Dano (The Riddler), Jeffrey Wright (Jim Gordon) ve John Turturro (Carmine Falcone) izleyeceğimiz oyunculardan bazıları… DC’nin önceki yapımlarıyla direkt olarak bir bağlantısının olmaması ise yeni bir Batman franchise’ı izleme ihtimalimizi kuvvetlendiriyor tabii. Ayrıca Batman’i ilk defa çizgi romanlarda anlatıldığı gibi yoğun, siyah bir göz makyajıyla göreceğimizi de Pattinson hayranlarına müjdeleriz… Beyaz vampir makyajından nerelere…

The Adam Project / 11 Mart, Netflix

Geçtiğimiz yıl, vizyonda kaldığı süre boyunca en çok izlenen filmlerden biri olan Free Guy’ın yönetmeni Shawn Levy yeni projesinde de başrolü Ryan Reynolds’a veriyor. Levy’nin The Adam Project isimli filminin senaryo kadrosunda ise Jonathan Topper, TS Nowlin, Jennifer Flackett ve Mark Levin bulunuyor. Kaybettiği babasıyla yüzleşmek için zamanda geçmişe doğru bir yolculuk yapan Adam’ın hikayesinin anlatıldığı ve bilim kurgu ile komedinin harmanlandığı filmde Reynolds’a Walker Scobell, Jennifer Garner, Zoe Saldana, Mark Ruffalo, Catherine Keener, Alex Mallari Jr., Braxton Bjerken eşlik ediyor. Bolca Reynolds mimiğine maruz kalacağımızı tahmin ettiğimiz film aksiyon dolu, çerezlik bir film gibi gözüküyor ama her halükarda iyi hissettirecek gibi.

The Northman / 22 Nisan

Şimdi de kadrosuyla merakımızı cezbeden, yılın en görkemli filmlerinden biriyle devam ediyoruz listemize. 2019’da psikolojik gerilim türündeki The Lighthouse’la adından söz ettiren genç yönetmen Robert Eggers’in, senaryosunu İzlandalı yazar Sjón ile beraber kaleme aldığı yeni uzun metraj filmi The Northman’ın 22 Nisan’da vizyona girmesi bekleniyor. 10. yüzyıl İzlanda’sında geçen The Northman, öldürülen anne-babasının intikamını almak için yollara düşen Viking prensi Amleth’in hikayesini anlatıyor.  Amleth’i Alexander Skarsgård’ın canlandırdığı filmin kadrosunda Nicole Kidman, Anya Taylor-Joy, Björk, Ethan Hawke ve Willem Dafoe bulunuyor. Bol gerilimli, taht kavgalı ve de intikam arzusu dolu The Northman, Viking anlatıları seven Kuzey sevdalılarının şimdiden heyecanlandırmayı başarıyor.

Doctor Strange in the Multiverse of Madness / 6 Mayıs

Geçtiğimiz yıl yayınladıkları WandaVision, Loki, Spider-Man: No Way Home gibi yapımlarla hayranlarının kalplerindeki yerini iyice sağlamlaştıran Marvel daha doğrusu MCU, 2022’de de kaldığı yerden devam ediyor. Ve 4. Fazın en önemli yapımlarından biri olması beklenen Doctor Strange in the Multiverse of Madness ile çoklu evrenler çılgınlığını sürdürüyor.

Yetenekli büyücü Strange, bu solo devam filminde No Way Home’da ayarlarıyla bir güzel oynadığı evrenlerimizi onarmak için Scarlett Witch’in yani Wanda’nın kapısını çalıyor. Başından geçen Westview travmasının ardından inzivaya çekilen Wanda güçlerini kontrol altında tutmayı öğrenmeye çalışırken, Strange’den gelen yardım çağrısına da kayıtsız kalmıyor. Geçtiğimiz yıl yayınlanan animasyon dizisi What If’in bölümlerinden birinde de gördüğümüz kötü Strange’in de olaya dahil olmasıyla kahramanlarımızın işi bir hayli zorlaşırken biz hayranlar tarafında çoklu evrenlerle beraber gelecek yeni karakterler de büyük bir heyecan yaratıyor (Bkz: Hugh Jackman’ın Volverine olarak Marvel’a dahil olma ihtimali). Bolca kara büyüye maruz kalacağımız ve MCU’nun en karanlık yapımlarından biri olarak görülen Doctor Strange in the Multiverse of Madness’ın yönetmenliğini Sam Raimi üstleniyor ve 6 Mayıs’da sinemalarda yerini alması bekleniyor.

Thor: Love and Thunder / 8 Temmuz

Dört tane solo film her süper kahramana nasip olmaz. Ama eğer Mjölnir’iniz ve sizi çok seven bir hayran kitleniz varsa, üstüne üstlük bir de tanrı katındaysanız bu olasılık mümkün tabi… Evet, tahmin ettiğiniz üzere savaş ve bilgelik tanrısı Odin’in oğlu Thor’dan bahsediyoruz. Chris Hemsworth’ın canlandırdığı ve kendine has mizah yeteneğiyle kalbimizi çalan Thor karakterinin maceraları Love and Thunder ile devam edecek. Üstelik ilk iki filminde izlediğimiz ve özlediğimiz Natalie Portman da Jane Foster rolüne geri dönüyor. Yani, Thor sonunda gerçek aşkıyla kavuşuyor. Bu devam filminde izleyeceğimiz hikaye hakkında çok fazla bilgimiz olmasa da öğrenebildiklerimiz şöyle: Endgame filminde Galaksinin Koruyucuları ile birlikte bir uzay yolculuğuna çıkan Thor’un yolu bir şekilde yeniden Dünya’ya düşer. Çünkü biricik aşkı Foster kanserle savaşmaktadır. Henüz detayları öğrenemediğimiz olaylar sonucu Foster tıpkı Thor gibi Mjölnir’e ve şimşeklere hükmetmeyi başarır. Böylelikle She Thor karakteri MCU’ya giriş yapar. Taika Waititi yönetmenliğinde çekilen Thor: Love and Thunder’ın 8 Temmuz’da vizyona girmesi bekleniyor.

Bullet Train / 15 Temmuz, Amazon Prime

David Leitch yönetmenliğinde çekilen Bullet Train, detayları hâlâ bir sır gibi saklansa da 2022’nin en heyecan verici yapımlarından biri. Sebebi ise elbette ki yıldız dolu kadrosu; Brad Pitt, Sandra Bullock, Aaron Taylor-Johnson, Andrew Koji ve daha nicesi. Adından da anlaşılacağı üzere bir Japon hızlı treninde geçen filmimiz, görevlerinin birbirleriyle bağlantılı olduğunu keşfeden beş suikastçının aksiyon dolu macerasını anlatıyor. Aynı trende birbirlerinden habersiz bir şekilde görevlerini yapmak için bulunan suikastçılar bu durumdan haberdar olunca trende işle kızışmaya başlıyor ve tabii kurşunlar havada uçuşuyor. Zac Olkewicz ve Kôtarô Isaka’nın senaryosuyla hayata geçirilen Bullet Train 15 Temmuz’da Amazon Prime’da yerini alması bekleniyor.

Don’t Worry Darling / 23 Eylül

Kamera arkasında yer aldığı ilk filmi Booksmart’tan beri gözümüzün üzerinde olduğu Olivia Wilde’ın ikinci uzun metraj filmi Don’t Worry Darling de 2022’de vizyona girecek yapımlar arasında bulunuyor. Harry Styles, Florence Pugh gibi isimlerin yer aldığı kadrosuyla şimdiden kalp atışlarımızı hızlandıran, psikolojik gerilim türündeki Don’t Worry Darling’de bizi 1950’li yıllara götürüyor Wilde. Ayrıca Pugh ve Styles’ın görünüşte mükemmel olan ama karanlık bir sırrın gölgesinde yürüttükleri ilişkilerine odaklanan filmini “oldukça stilize” olarak da nitelendiriyor. Haliyle bizim de filme olan merakımız giderek artıyor. Setten düşen fotoğraflarla bile sık sık gündeme gelmeyi başaran Don’t Worry Darling’in 23 Eylül’de vizyona girmesi planlanıyor.

Enola Holmes 2 / Sonbahar, Netflix

2020’nin o karanlık karantina günlerinde tanıştığımız Enola Holmes, iki senenin ardından (evet, gerçekten de iki sene geçmiş) Netflix semalarına geri dönüyor. Stranger Things dizisiyle yıldızı parlayan Millie Bobby Brown “Her zaman söylediğim gibi, Eleven’ı oynamayı çok seviyorum. Çünkü yıllardır onunla beraberim, onu oynamayı bırakmadım. Başka projelerde yer alıp sürekli olarak Eleven’a dönmeyi seviyorum ve Enola’nın geleceği hakkında da gerçekten iyimserim” diyor rolü için. Belli ki Brown Eleven rolünün ardından döneceği bir diğer evini de bulmuş ve serinin devamı konusunda epey istekli. Yalnız Brown değil Sherlock rolünü üstlenen Henry Cavill de devam filminde yer alacak üstelik. Louis Partridge, Helena Bonham Carter, Adeel Akhtar ve Susan Wokoma da yine rollerine geri dönen diğer isimler. Enola Holmes: Case of the Left-Handed Lady kitabından uyarlanan devam filminin konusu hakkında net bir bilgimiz olmasa da Enola’nın tıpkı kitaptaki gibi üstün bir çizim yeteneği olan kayıp bir kızın peşine düşeceği tahmin ediliyor. 2021’de çekimleri tamamlanan Enola Holmes 2’nin sonbahar gibi Netflix’de yayınlayacağı da bir diğer tahmin.

The Mother / Sonbahar, Netflix

2021 yılında magazin gündemimizi bolca meşgul eden Bennifer aşkının başrollerinden olan Jennifer Lopez, bu sene de oyunculuğuyla gündemde sık sık kendinden söz ettirecek belli ki. Lopez, 2002 yılında yer aldığı Enough’la benzer bir konuya sahip The Mother’da da dövüş koerografisi yeteneklerini sergilemeye hazırlanıyor. Aksiyona aşina bir isim neticede… Lopez’in, yıllardır kaçak bir şekilde yaşayan ve geçmişte başına sardığı karanlık işlerden kızını korumaya çalışan eski bir suikastçıya hayat verdiği The Mother’ın yönetmen koltuğunda Niki Caro oturuyor. Joseph Fiennes, Omari Hardwick, Gael García Bernal, Paul Raci, Lucy Paez, Jesse Garcia ve Yvonne Senat Jones gibi isimlerin kadrosunda yer aldığı bu Netflix filminin 2022 sonbaharında yayınlanacağı düşünülüyor. Lopez bu sene ayrıca 11 Şubat’ta yayınlanacak ve Owen Wilson’la başrolleri paylaştığı Marry Me isimli romantik komediyle de karşımıza çıkmaya hazırlanıyor.

Black Panther: Wakanda Forever (11 Kasım)

Zamansız bir şekilde aramızdan ayrılarak sadece Marvel hayranlarını değil çoğu sinema tutkununu gözü yaşlı bırakan Chadwick Boseman’ın hatırasını onurlandıracak bir proje var önümüzde. Marvel, Black Panther: Wakanda Forever filmiyle hem abisi T’challa’dan kalan mirası devralacak Shuri’nin MCU’daki yerini sağlamlaştırırken hem de Black Panther’imize duygusal bir veda etmeye hazırlanıyor. Bu arada büyük ihtimalle Shuri’ye “yeni Black Panther” unvanı verilmeyecek. Çünkü Marvel yöneticilerinden olan Victoria Alonso bu konu hakkında Kasım 2020’de şöyle bir açıklama yapmıştı: “Boseman’ın karakterini dijital olarak yeniden yaratma planımız yok. Bu dünyada yalnızca bir tane Chadwick vardı ve o da artık bizimle değil. Kralımız sadece kurguda değil gerçek hayatta da öldü. Bu hikayeye nasıl devam edeceğimizi görmek için kendimize zaman veriyoruz ve bu beklenmedik acıyla başa çıkabilmenin yollarını arıyoruz.”  Bir hayli duygu yüklü olacağından emin olduğumuz Wakanda Forever’ın yönetmen koltuğu ise ilk filmde olduğu gibi Ryan Coogler’a emanet. Ayrıca bu devam filminde Lupita Nyong’o, Angela Bassett, Winston Duke, Martin Freeman, Letitia Wright, Daniel Kaluuya, Florence Kasumba ve Danai Gurira rollerine geri dönerlerken Michaela Coel, Tenoch Huerta da Marvel dünyasına giriş yapıyor ve filme olan merakımızı iyice artırıyorlar.

Avatar 2 / 16 Aralık

“Dünya çapında en yüksek hasılat yapan film” unvanını 13 yıldır kimselere kaptırmayan James Cameron’ın Avatar’ı da 2022’de beyaz perdeye geri dönüyor ve Pandora’nın kutusu yeniden açılıyor. (Şakalar, komiklikler…) Hayranların 10 yılı aşkın süredir beklediği film için biraz daha beklemeleri gerekiyor çünkü film hakkındaki birçok detay hâlâ belirsizliğini koruyor.

İlk filmde Jake Sully ve Neytiri’ye hayat veren Sam Worthington ve Zoe Saldaña devam filmi için rollerine geri dönerken Kate Winslet’ın da Ronal ismindeki bir su canlısını canlandıracağını biliyoruz. Hatta Winslet su altında bolca zaman geçirdiği bu rolüne hazırlanırken Tom Cruise’nın Mission: Impossible’daki rekorunu da 7 dakika 14 saniye gibi bir süre ile geçmişti (Winslet’ın yapamayacağı bir şey var mı ki zaten, sanmıyoruz…) Winslet çekimler için su tankına dalarken hiçbir şey düşünemediğini, çıktığında ise öldüğünü zannettiğini söylemiş verdiği bir röportajda. Sırf buradaki rolü için serbest dalış yapmayı öğrenen Winslet su altında bu kadar uzun süre zaman geçirmesi hakkında “tehlikeli olsa da harikaydı” diyor. Bu dünyadan olduğu konusunda şüphelerimiz olan Winslet hakkında konuşmayı bırakıp Pandora gezegeninde yaşayan bir diğer uzaylılara gelirsek… Dünyalı Jake ve Na’vi gezegeninden Neytiri’nin ilk filmde tohumları atılan aşkları devam filminde de son sürat yaşanmaya devam edecek. Yapımcı Jon Landau “Bu sefer Jake ve Neytiri’yi alıp çevrelerindeki en evrensel temayla bütünleştiriyoruz; aile. Jake insanların dünyasından, Neytiri Na’vi dünyasından geliyor. Yani, aslında şu ya da bu dünyaya ait olmadıklarını hisseden çocuklar yetiştiren modern melez çiftlerden farksızlar” diyor. Landau’nun bu mini açıklamasının ardından aile temasının ön planda olacağı tahmin edilen Avatar 2’nin, herhangi bir gecikme daha yaşanmazsa 16 Aralık’da vizyona girmesi planlanıyor.

The Gray Man / Netflix

Anthony ve Joseph Russo kardeşlerin, Mark Greaney’nin 2009 yılında yazdığı aynı isimli kitabından uyarladıkları The Gray Man, 200 milyon dolarlık bütçesiyle Netflix’in en pahalı yapımlarından biri olarak dikkat çekiyor. Russo kardeşler başrol tercihini daha önce Marvel evreninden tanıdıkları Chris Evans’dan yana kullanırken Evans’a Rylan Gosling, Ana de Armas, Regé-Jean Page, Billy Bob Thornton, Alfre Woodard gibi birçok isim eşlik ediyor. Aksiyon-gerilim türündeki film konusu itibariyle BBC dizisi Killing Eve’e de benzerlik gösteriyor aslında. Court Gentry isimli, Grey Man lakaplı eski bir CIA ajanının peşine düşen saykoluk derecesi yüksek bir başka ajanla yaşadıkları kovalamaca üzerine kurulu bir hikayesi var filmin. Gentry karanlık işlere bulaşmış bir ajansın sırlarını kazara açık edince meslektaşı Lyoyd Hansen Gentry’in başına konan ödülün peşine düşüyor ve olaylar gelişiyor. Çekimlerinin Paris, Prag gibi çeşitli Avrupa şehirlerinde gerçekleştiği filmin yayın tarihi henüz netleşmedi.

White Noise / Netflix

Don DeLillo’nın 1985 tarihli romanından Noah Baumbach tarafından uyarlanan bir drama filmi White Noise. Frances Ha, Marriage Story gibi nefis yapımlarla adından söz ettirmeyi başaran ve Greta Gerwig ile Adam Driver’ı yeniden bir araya getiren Baumbach’ın bu uzun metrajlısı da 2022’de yolunu gözlediğimiz yapımlar arasında yer alıyor. Küçük bir üniversitede yer alan “Hitler çalışmaları” bölümünde akademisyen olan Jack Gladney’nin hayatı ve Babetta ile olan evliliği, etrafa kimyasal atıklar saçılmasına sebep olan bir tren kazası sebebiyle parçalanmaya başlıyor. Dört çocuklu çiftin evliliklerine muzip bir yerde bakan film ayrıca sanayileşme, tüketim çılgınlığı, dünyanın sonuna uzanan komplo teorileri ve çarpık akademi hayatı gibi konulara da değiniyor. Bu sebeple sık sık gerilim unsurlarıyla da desteklenen filmin yayın tarihi belli olmasa da yıl sonuna doğru yayınlanacağı konuşuluyor.

Dadanizm sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et