Ben Colman. Olivia Colman.

Başlık öylesine atılmış değil. James Bond söylentileri de raslantı değil.

Uzun süredir burada bağıra çağıra dile getirdiğimiz Olivia Colman hayranlığımız, Oscar ödül törenindeki aşırı komik konuşmasından sonra iyice zirveye ulaştı, kendisinden bir haber olanları bile sevgiyle peşine taktı.

The Favourite filmindeki Kraliçe Anne rolüyle, En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını kapan Olivia’cığımız, The Crown’ın üçüncü sezonunda Kraliçe Elizabeth rolünü Claire Foy’dan teslim alarak bu sefer başka bir kraliçe rolünde karşımıza çıkacak.

Zaten İngilizlik böyle bir şey galiba: ünlü kadın oyuncular kraliçelikle, erkekler de James Bond’lukla sınanıyor. Geleneklere bağlılık bunu gerektirir çünkü.

Bu yazının yazılma sebebi de tam bu noktada devreye giriyor: İnanamayacaksınız ama, James Bond rolü için de Olivia Colman’ın adı dönmeye başladı!

“Kadın” doktor rekorları kırınca 

İngiliz gelenekçiliği Doctor Who ile büyük bir kırılma yaşamıştı aslında.

BBC’nin popüler kültüre armağanı olan, bir bilim kurgu klasiği haline gelen dizi ilk kez 1963 yılında yayınlanmaya başlamıştı ve o zamandan bu yana, doktorlar arasında görev teslimi yapa yapa yayınlanmaya devam ediyor. Şimdiye kadar tam on iki doktor geçti ekranlardan. Serinin yayınlanmaya başlayan yeni sezonundaki on üçüncü doktor ise bir kadın…

Hem İngilizler hem de dizinin takipçileri (takipçi demek hafif kalır, söz konusu Doctor Who olunca, fanatikleri demek daha doğru) “Kadın doktor istemezük” diyerek kazan kaldırmış olsa da BBC kararından caymadı ve Jodie Whittaker’ın canlandırdığı kadın doktorlu ilk bölüm, tüm zamanların en çok izlenen Doctor Who bölümü oldu.

Bu yenilikçi kararın ne kadar başarılı olduğunu gören prodüktörler kolları hemen sıvayıp, James Bond rolünü bir kadına teslim etmenin formüllerini aramaya başlamış olabilir. Popülerliğinin zirvesinde, aşırı sağlam bir İngiliz oyuncu varken karşılarında çok da uzağa gitme ihtiyacı da duymadılar belki de. (Ki bence James Bond kadın olacaksa Kate Winslet da o rolü yıkar geçer!)

Idris’in suçu ne?

Bir taraftan da, Daniel Craig’den sonra James Bond rolünü Idris Elba’nın üstlenebileceğine dair söylentiler dolaşmaya başlayınca büyük tantana kopmuştu hatırlarsanız. 20. yüzyılın bu en ünlü ajanının kişiliği, içtiği kokteyle kadar sabit tutulmuşken, kalkıp da siyahi bir oyuncuya mı devredeceklerdi yani? Bunun ırkçı bir söylem olabileceğini de reddediyorlardı bir taraftan da; James Bond’un yıllar içerisinde beyazperdedeki canlandırmalarına atıfta bulunarak, “gelenekler” gereği beyaz kalması gerektiğini söylüyorlardı. “Gelenekler” gereği…

Eğer Olivia Colman muhabbeti doğruysa ve 25. Bond bir kadın olacaksa DEV etik tartışmaların da ortasına düşeceğiz gibi gözüküyor.

Neyse, Olivia Colman için oturur James Bond da izleriz gerekirse.