
Bir araya gelmenin yeni şekli: DOT Ormanda
Bu yılın başında mekânsal yapısını ve işleyişini yeniden şekillendirdiğini duyuran DOT Tiyatro, Mısır Apartmanı’nda başlayan yolculuğuna açık havada devam ediyor: DOT ekibi artık Kemerburgaz Kent Ormanı’nda sahneye çıkacak. dot ormanda
Ağaçlar, kuşlar, kaplumbağalarla dolu bir ormanda, çimlerin üstünde izleyeceğiz oyunları.
Üstelik soğuyan hava da etkinliklere engel olmayacak, esnekliği olan plan ve programlarla farklı hava koşullarında da oyunların sahnelenmesi planlanıyor. Ayrıca atölyeler, orman yürüyüşleri ve misafir oyunlar da yolda; pek yakında duyurulacak.
“Salgının getirdiği şuur bulanıklığıyla iki-üç kilometre ötemizdeki ormanı bulduk. Orada vakit geçirmek, tiyatroyu taşımak iyi bir fikir gibi geldi bize” diyerek Kemerburgaz Kent Ormanı’na taşınma maceralarını anlatmaya başlayan Murat Daltaban’dan DOT Ormanda’yı dinledik.
Pandemi hepimizi farklı çözümler aramaya yöneltti tabii. Bilhassa da dijital çözümler… Haliyle oyunlarınızı ormanın o eşsiz havasında izleyecek olmak ayrıca heyecanlandırdı bizi. Peki, sahnenizi ormana taşımaya nasıl karar verdiniz? Kemerburgaz Kent Ormanı’nı adres olarak seçme süreciniz nasıl ilerledi?
Dijital içerik ve tiyatro farklı platformlar. Tiyatro oyunundan yapılmış bir dijital içerik tiyatro değildir. Tiyatrodan yararlanmış, esinlenmiş olabilir ama tiyatro değildir. Kanyon’daki salonumuzdan, ekonomisinin yönetilemez olmasından dolayı çıktıktan sonra bir süre durmaya karar verdik. Arkasından salgın patlak verdi. Çok şaşırtıcı bir süreç başlamıştı. Şimdi normalleştirdik ama başlangıçta çok sert ve ürkütücü bir durumla karşı karşıya kalmıştık. ”Distopya” diye tarif edilen bir film setinin ortasına düşmüş gibi hissediyordu herkes. Model olarak da tanıdığımız tek hikâye The Walking Dead‘di. Abandone olduğumuz bir dönem geçirirken, o şuur bulanıklığıyla ormanı bulduk. Orada vakit geçirmek, bunu herkesle paylaşmak ve tiyatroyu buraya taşımak iyi bir fikir gibi geldi bize. Kimsenin bilmediği bir orman vardı iki-üç kilometre ötemizde. Büyülü bu durumun draması içindeydi. Dr. Parnassus’un sahnesi gibiydi…
Mısır Apartmanı’nda başlayan yolculuğunuz, DOT Kanyon’la devam etmişti. Şimdi sırada Kemerburgaz Kent Ormanı var. Hepsi de birbirinden oldukça farklı kimliklere sahip yerler. Mekânların bu kendilerine has enerjileri, oyunların sahnelenme şekilleri açısından sizi nasıl etkiliyor ya da yönlendiriyor?
Bizim için birbirinin içinden çıkan mekânlar yaptık hep. Her bir mekân, tek bir omurgada bir araya gelmiştir. Sloganı “Her yeri oyun sahnesine çevirin” olan bir tiyatroyuz. Baştan beri düzenli takip edenler bu akışkan fikrin nasıl esnek hareket etmemize olanak sağladığını gözlemişlerdir. Mekânlar ve enerjileri hikâyeler gibi ilham vericidir, bu da bizi zenginleştirdi. Hiçbir tiyatroya benzemeyen bir tiyatro olmamızın sebeplerinden biridir mekânın yarattıkları.
Hem seyirci oturma planı hem de sahne açısından alanın fiziksel özelliklerini nasıl kurguladınız?
Kurgulamadık. Bıraktık kendimizi, mekân bizi yönlendirdi. Rahat bıraktık mekânı; eğip bükmeden ona işkence etmeden gökyüzünün altında yerimizi aldık.
Sosyal mesafeyi koruyabilmek ve açık havada olabilmek önemli. Orman da bu açıdan pek çok avantaja sahip. Ama kış ayları da yaklaştığı için ayrıca sormak istedik: Projeyi sürdürülebilir kılmak adına ne gibi planlamalarınız var?
“Belirsizlik” dönemi içindeyiz uzun süredi. Bu yüzyılın ilk yarısı belirsizliklerle belirlenecek duygusu hâkim bizde. Tesadüflere açık bir dönemdeyiz, virüs buna bayrak dikti. Soğuk, sıcak, hava durumu, iklim, ekonomi, politika vs., hiçbir şeyi öngöremiyoruz. Olmaz denilen şeyler oldu, yaşanmaz dediklerimiz yaşandı. Bu tesadüflerden dolayı açık dünyada kısa süreli ve bozulmaya yatkın, esnekliği olan plan ve programlar yapmaya karar verdik Özlem (Daltaban) ile. Öngöremediğimiz bir dünyayı öngörüyormuş gibi yapmak büyük bir hata. Modernleşmenin zorunlulukları en azından bu dönemde işlemiyor işte. Doğa güzelce silkelerken bizi her şey normalmiş gibi yapmak saçma. “Saçma”nın tam ortasındayız. O zaman “saçma”nın kurallarını gözden geçirmeli.
Seyirciler tiyatroyu özledi. DOT ormanda ile ilgili onlardan nasıl yorumlar aldınız? Aktarılan deneyimler ne şekilde?
Seyirci tiyatroyu da özlemiş olabilir ama insanlar “belirsizlik”ten yoruldu. Belirsizliğin doğasını keşfetmek gerekiyor. Aslında belirsizlik bizi gerçeğe bağlayan bir kavram. Seyirci de bunu hissediyor. Bunu hissetmek bir konforu da beraberinde getiriyor. “Problemle karşılaş ve hızla çözüm üret.” Kilit de, anahtar da burada. Gökyüzünün altında bunu fark ettiğini gözlüyorum seyircinin. Ürettiğimiz çözümler seyirciye tiyatronun ötesinde bir tecrübe yaşatıyor, ilham veriyor, umutlandırıyor bence. Bir araya gelmenin, bir ateş etrafında öykü dinlemenin yeniden keşfi DOTormanda.
Başta da bahsettiğimiz gibi, pandemi bizi yeni formüller denemeye mecbur etti. Bazıları da sahiden oldukça yenilikçi, geleceği de şekillendirecek formüller. Sizce tiyatro açısından neler değişti ve hangi formüller kalıcı olacak?
Dijital çözümler tiyatroyla değil, ekonomiyle ilgili. Oradaki gelişmelerin sanatı etkilemesi mümkün ama ancak sahne dışı bir sanattan söz edilebilir. Sanatı dönüştürecek olan yaşamın içinde güçlü etkileri olan kavramlar. Kalıcı olması, arkasındaki fikirlerin güçlerine bağlı. Bu dönemin de muhakkak sanata güçlü etkileri olacak. Fakat tiyatro açısından kalıcı bir değişiklik gözlemiyorum ben.
Gün ışığında ve ay ışığında, bulutların ve yıldızların altında #OrmandaBuluşalım diyen DOT’un programını ve ormana giderken dikkat etmeniz gerekenleri tiyatrolar.com.tr/dotormanda adresi üzerinden takip edebilirsiniz:
DOT Ormanda