
Çocukça bir aşk deyip de geçme: Paraşüt Kitap
Yetişkinlerin bile zihinlerini ele geçirebilen çok özel güçleri var çocuk kitaplarının. Her biri başka dünyaya açılan rengarenk çizimleri bir yana, adeta beyin jimnastiği yaptıran hikayeleriyle sizi varlığını unuttuğunuz (ve belki de hiç bilmediğiniz) alanlara doğru götürüyor. Nerelere gidebileceğinize kendiniz bile şaşırıyorsunuz sonunda.
Merak etmeyin, bu yazıyı “İçinizdeki çocuğu keşfedin” diyerek bitirmeyeceğiz. Niyetimiz sizi Paraşüt Kitap’la tanıştırmak. Özge Akkaya ve Eda Doğançay, aynı bizim gibi, çocuk kitaplarını her daim ayrı yerde tutan iki arkadaş. (Evet, onlar da yetişkinler.) Paraşüt Kitap da bu iki arkadaşın yıllarca kurdukları hayalin gerçekleşmiş hali: Sadece çocuk kitapları basan bir yayın evi!
Günümüz şartlarına bakınca, sadece çocuk kitaplarında rastlanacak kadar renkli ve güzel girişim. Hem Özge ve Eda’nın hikayesinin mesajı da belli: Hayallerinizin peşini bırakmayın!
Yaptıklarını, uzaktan hülyalı gözlerle izlediğimiz Özge ve Eda’ya beş soruyla dadandık. Bu sürükleyici hikayenin bir parçası olabilmek adına…
Bu soruyla başlamadan olmaz: Uzun zamandır arkadaş olduğunuzu biliyoruz. Peki birlikte bu tarz bir ortaklık kurmaya ve çocuk kitapları yayınevi kurmaya nasıl karar verdiniz?
Özge: Biz 10 yıldan fazla süredir arkadaşız. İkimiz de Boğaziçi’nde okuduk; Eda Siyaset Bilimi, ben de Tarih bölümündeydim. Tanıştıktan kısa bir süre sonra ev arkadaşı olduk. Paraşüt’ün temelleri de Hisarüstü’nde Camii Sokak’taki öğrenci evimizde atıldı 🙂
Öğrencilik yıllarımızdan beri ikimiz de dille ilgili işlere ilgi duyuyorduk. Sonra yakın arkadaş olunca birlikte bir şeyler yapma isteği doğuyor insanda. Bir sürü hayal kurduk o dönem ama bu en kalıcı olanıydı. Yıllar içinde farklı ülkelerde, şehirlerde hayatımızı devam ettirdiğimiz dönemler de oldu ama bu hayal hep zihnimizin bir köşesinde devam ediyordu. Doğru zamanı bekliyorduk bir nevi. Ve geçen yıl da doğru zamanın geldiğine karar vererek kolları sıvadık 🙂

Eda Doğançay & Özge Akkaya
Çocuk kitaplarının en sevdiğiniz tarafları nedir?
Eda: Çocuk kitapları çok büyülü bir dünya. Yetişkin zihnimizin varlığını unuttuğu yerlere yolculuk yapmamıza olanak tanıyor. Ancak bir çocuğun aklına gelebilecek fikirler, hayallerle karşılaştığımızda yetişkinliğin bizi sıkıştırdığı alanın sınırlarını genişletme olanağı buluyoruz. Anlatılan hikayeler kendi başına bu kadar zenginleştiriciyken bir de çizimler giriyor devreye. Biz çizim konusuna da ayrı bir tutku duyuyoruz. Her çizerin kendi dünyası var ve zamanla çizime bakarak kimin yaptığını anlar olduk. Çizerlerin evreniyle tanış olmak, yeni dünyalara girmekle eşdeğer. Kısacası çocuk kitaplarının yalnızca çocukların değil hangi yaşta olursa olsun yetişkinlerin de kesinlikle kopmaması gereken bir edebiyat alanı olduğunu düşünüyoruz.
Türkiye’den veya yurt dışından, size bu alanda en çok ilham veren yazarlar, kitaplar ya da yayınevi hangileri?
Özge: Belli bir yazar, kitap veya yayınevi adı vermek çok zor çünkü gerçekten ilham verici çok fazla isim ve eser var. Biz hem felsefi hem de estetik olarak İskandinav ülkelerini çok beğeniyoruz çünkü buralarda üretilen hikayeler ve çizimler çocuğa her şeyin cevabını vermiyor, tam tersine kitap bittikten sonra çocuğu soru işaretleriyle bırakarak düşün sürecini devam ettiriyorlar. Bu, bizim de Paraşüt Kitap olarak ulaşmaya çalıştığımız bir çizgi.

Paraşüt Kitap’ın yeri Kadıköy’de. Görünce kayıtsız kalamayacaksınız muhtemelen.
Sizin çocukluktaki en büyük hayaliniz neydi? Bugün bile aklınızda kalan, şu anki halinizle sizi şaşırtan…
Özge: Benim en büyük hayalim veteriner olmak ve ihtiyacı olan tüm hayvanlara yardım edebilmekti. Ama şu anki halimle beni şaşırttığını söyleyemem, bu içgüdü ve istek içimde hâlâ var :)))
Eda: En büyük halim müzisyen olmaktı, eğer sesim güzel olsaydı, bir an bile düşünmez her şeyi bırakıp şarkı söylerdim. İçimde hâlâ böyle bir arzu olması değil de bu zamana kadar bununla ilgili hiçbir şey yapmamış olmak beni şaşırtıyor biraz :)))
Sizce bir çocuğun hayal gücüne destek olmak için yapılacak en iyi şey nedir?
Eda: Biz soru işaretlerinin hayal gücünü harekete geçirmek için en iyi şey olduğuna inanıyoruz. Çocuklara belli fikirleri -doğruluğundan çok emin olsak bile- empoze etmekten kaçınıyoruz. Çocukların kendi serüvenlerini yaşayarak, kendi zihinsel süreçlerini yaratarak kimliklerini oluşturmasından yanayız. Edebiyat bu anlamda çok önemli bir yol arkadaşı. Her kitap çocuk için yeni bir anlam dünyasıyla tanışmak demek. Bu açıdan baktığımızda kitaplarımızı seçerken büyük bir sorumluluk duygusu oluyor üzerimizde. Kitaplarımızın çocukları hem düşünmeye teşvik etmesini, hem de onlara edebi bir tat vermesini istiyoruz. Bu ikisi bir araya geldiğinde hayal gücünün çok daha sınırsızca işleyeceğini düşünüyoruz.