Dadanınız: Zorlu PSM Caz Festivali başlıyor

Zorlu PSM Caz Festivali dolu dolu programıyla 2 Mayıs’ta başlıyor ve bu yazıyı festivalleri, konserleri duyup duyup sonra unutan, sonra da “Aa o bugün müydü, tüh” diyenlere ithafen, hatırlatma amaçlı yazıyorum. Zira bu sene Bill Frisell ve Stacey Kent geliyor.

Cool bir kadın Stacey…

İtiraf etmeliyim ki Stacey Kent, sen sevdiğim caz vokalleri listesinde çok da üst sıralarda değil. Ama bu tamamen onun yağmurlu günlerde kahve eşliğinde bir hüzünlü bir mutlu olabilen sesi ve battaniyeye sarılı tatlı üslubu bana biraz uzak geldiğinden… Yine de itiraf edeyim ki kışın soğuktan ayak parmaklarım donmuş bir şekilde balkabaklı içecekler kovalarken veya baharları akşamüstü esintisinde, uçuş uçuş elbiselerin üzerine bir de şal atmış serin bir şeyler yudumlarken arkadan bir yerlerden bu kadının sesini duymak hoş geliyor. 

Bill!

Bill Frisell’e gellince… Sevmesi çok kolay bir caz gitaristi. Festivalde Thomas Morgan’la 2017 yılında yaptıkları duo proje Small Town’la yer alacakmış. Duo caz projesinin ne çalması ne de dinlemesi çok kolaymış gibi gelir bana. Ama güzel bir proje oldu mu da dinleme de yanında yat bir şeyler çıkabiliyor insanın karşısında. Small Town da kesinlikle böyle bir duo proje.

Festivalin kaçırılmaması gereken sürpriz ismi ise bence Too Many Zooz. İnternette tesadüfen keşfettiğim bir grup. New York metro istasyonlarını gümbürdeterek meşhur olan grup 2016’da Kickstarter’dan topladıkları parayla bir de albüm çıkardılar. İlk izlediğimde ağzım açık kalmıştı. Böyle enerji, böyle delilik uzun zamandır görmediydim. İstanbul’a gelecek olmalarına epey sevindim. 

Festivale geldiysek oturmaya gelmedik ya diyenlerdenseniz Tribute to Cesaria Evora’yı, caz denince kulağınıza mainstream enstrümantal bir trio geliyorsa Jason Moran & The Bandwagon’ı, Küba cazı seviyorsanız da Orchestra Baobab’ı öneriyorum. 

Ayrıca Aydın Esen’i dinlemek her zaman iyi bir fikir olduğundan Miroslav Vitous Group feat. Aydın Esen konserini ve festival bahane Kerem Görsev, Engin Recepoğulları, Kağan Yıldız ve Ferit Odman’ı dinlemek şahane olduğundan Kerem Görsev Quartet asla kaçmaz.

Patrick Wolf İstanbul yolunda otostop çekerken görüldü. (Bkz. “dede esprileri”)

Caz festivallerini daha çok elektronik, indie ve diğer türler için takip edenler de Dardust’ı, Grail’i ve zırt pırt ülkemizde konser vererek Jay Jay Johanson’dan boşalan tahta aday olan Patrick Wolf’u çoktan ajandalarına not etmişlerdir herhalde. Bu arada Jay Jay Johanson’la aynı cümlede adını anmış olsak da kimselere yedirmeyiz: Patrick Wolf kemanı ve yanık vokalleriyle sahnede o kadar devleşiyor ki konsere gelenlere rock ve pop’un nasıl da güzelce harmanlanabildiğine dair sağlam bir ders veriyor. Eğer türü seviyorsanız, Patrick Wolf konserlerinin daha önce izlediğiniz hiçbir şeye benzemediğini ve çok farklı tarzda bir deneyim olduğunu söyleyebiliriz.

Beni bütün festivalde en çok heyecanlandıran ise Jazz It Up! projesi. Festival boyunca her akşamüstü Türkiye’nin en genç ve yetenekli caz müzisyenlerinin ücretsiz konserleri olacak. Burak Cihangirli, Erkan Zeki Ar, İpek Göztepe, JmH ve Gagarin Jazz Band bu isimlerin sadece birkaçı… Mayıs’ın ilk iki haftası, herhangi bir konsere biletiniz yoksa bile, sırf oralarda dolaşıyorsanız Jazz It Up! sahnesine bir kulak kabartın. 

İştahınızı kabarttıysak festivali bir de buradaki resmi sitesi üzerinden de dadanabilirsiniz.