
Elektronik hikaye anlatımıyla Soniamiki İstanbul’daydı
Yazı: Tunca Üçer
Pera Cafe, Türkiye-Polonya diplomatik ilişkilerinin 600. yıldönümü kutlamaları kapsamında özel olarak düzenlen bazı konserlere ev sahipliği yapıyor. Bu konserlerden ilki de (tanıtımda Polonya’da ‘elektro prensesi’ olarak adlandırılan) Soniamiki konseriydi.
Mekana girince ilk izlenimim sahneyle izleyicilerin arasının epey açık olduğu ve geniş bir kafe oturma düzeni benimsenmesinden dolayı insanların konsere pek dahil olamayacaklarıydı, ki öyle de oldu. Neyse ki sıcak bir selamla sahneye gelen Soniamiki, benim için yıllar önce bir şekilde dahil olduğum Rubin Steiner konserinde Steiner’ın yarattığı etkiyi yarattı: daha önce duyulmamış, biraz da deneysel olan bir güzelliği keşfetmenin etkisini.
Soniamiki, bir hikaye anlatıcısı. İşin bu kısmıyla karşılaştığınızda heyecanlanıyorsunuz fakat heyecanınız en azından konser özelinde biraz kursağınızda kalıyor çünkü tüm hikaye Lehçe dönüyor ve konser salonunda, Soniamiki’nin salondakilere sorup da cevabını aldığı gibi, yalnızca bir kişi Lehçe biliyor. Bu yüzden de hikayeler sahneyle izleyiciler arasındaki uzun mesafede kayboluyor. Fakat neyse ki deneysel elektronik ritimler ve sahnedeki ikili bizi yakalamakta başarılıydılar. 80’lerin sonunda doğmuş ama müzik zevkini 80’ler nostaljisiyle oluşturmuş bir neslin fertleri olarak 80’lerin o baskın disko ritimleri biraz da olsun durumu toparlamamızı sağladı. Yoksa en önden konseri izlerken kasılmaktan ağrılarda kaybolacaktık!
Bu arada Pera Cafe’nin hem dekorasyonuyla hem de bu etkinliklere özel hazırladığı menüsüyle burada anılması gerekir. Her şey ince düşünülmüş ve içecek fiyatları epey düşürülmüş. Bir dahaki konsere biraz daha önce gelmekte ve sürprizlere hazırlanmakta fayda var.
Son olarak, konserlere müze giriş biletiyle (15 TL) girildiğini belirtelim. Konserler çarşambaları düzenleniyor ve çarşambaları Pera Müzesi öğrenciler için ücretsiz. Etkinliklerle ilgili detaylı bilgi almak içinse buradan buyurun.