
Eminem’in fantastik korku filmi tadındaki arabesk klibi: Fall
İnternet aleminde siteden siteye koştuğum, hiçbir yere varmayacağı her halinden belli bir günde rastladım Eminem’in Fall klibine. Ve ergenliğimizi inleten o popüler günlerinin hatırasını kalbimde taşıyarak, sevgiyle dadandım kendisine…
Eminem geçtiğimiz günlerde dev bir sürpriz yaparak Kamikaze adlı yeni albümünü salmıştı internet ortamında. Dr. Dre’nin Eminem’le birlikte prodüktörlüğünü üstlendiği albümde Kendrick Lamar, J. Cole, Justin Vernon (Bon Iver), Die Antwood gibi müzisyenlerin de adı geçiyor. Yanlış anlaşılmasın; bazılarıyla birebir iş birliği yapmamış olsa da şarkılarında selamlıyor Eminem kendilerini.
Yakın zamanda bu türde çok sağlam albümler dinlemeye başladık. Kendimizi şanslı saymalıyız. Eminem de ince ince çalışılmış bir albümle karşımızda. Albümü sevip sevmemek Eminem’le kurduğunuz ilişkiye bağlı biraz. O açıdan benim hislerim biraz limoni…
Hani bir tabir vardır ya, “Olgunluk dönemi albümü” diye, işte o tabiri bu yazıda kullanmak bana da nasip oluyor, çok şükür, sonunda(!)… Eminem artık kısa cümleler kurmuyor ama her zamankinden daha ciddi konuşuyor sanki. Öfkesinde artık farklı bir ton var. Şarkıların temposunda aşırıya kaçmıyor, sözleri müziğin önünde tutuyor. Ve tabii hâlâ çok çok hızlı konuşuyor.
Amacım albümden bahsetmek değildi. Sizi albümden Fall adlı parça için çekilen kliple baş başa bırakayım önce.
Büyük bir prodüksiyonla yapılmış olsa da arkadaşlar arasında çekilen Vine videolarını hatırlattı bana nedense. Minik minik parodiler gibi.
“Evet Eminem, şimdi sen telefonundan kendinle ilgili yazılan Tweet’leri falan okuyormuş gibi yapacaksın” demişler sanki.

Eski Slim Shady’yi ben de özledim.
Eminem de “olgunluk dönemi”nde olsa da şunca sene sonra hâlâ hakkında yazılanların peşine düşüyor. Yani sonuçta hangimiz Google’lamadık adımızı ama Eminem hakkında 2974328934 milyon tane yazılmış şey vardır yani, akıl karı değil oturup tek tek hepsini okumak. Yine de, bizden biri gibi davrandığı bu sahneye sevdim ben…
Havada uçuşan postların ardından arabanın içindekilere zoom’luyor kamera. Aradan kaç yıl geçerse geçsin, gözlerim hep sarı kafa Eminem’i arayacağı için uzun bir süre tanıyamadım kendisini.
45 yaşında olsa da Eminem hâlâ 20’lik delikanlı gibi. En azından öfkesi öyle. Tweet’lere sinirlenip kapıyı çarptığında, direksiyonun başında “Bıraksın artık her şeyi okumayı” diyerek kafa sallayan arkadaşı(!) da benimle aynı düşünüyordur bence.
Ve tek başına kuytu köşelere çekilen Eminem başlıyor şarkısını söylemeye:
“Son birkaç aydır milletin benim hakkımda neler söyleyip durduğunu biliyorsunuz.
Belki de benim de onlar hakkında ne düşündüğümü söyleme vaktim gelmiştir.”
Ya 45 yaşında adam olmuşsun, takma kafana bunları demek isterdim ama Eminem teselliye açık değil.
Şarkının ilk dizeleriyle birlikte müziğini de duymaya başlıyoruz. Buram buram Bon Iver kokmaya başlıyor. Yazının başında da söylediğimiz gibi, albüme katkısı olan müzisyenlerden biri Bon Iver. Fall için de Eminem’le birlikte sazı ellerine alıyorlar.
Garip bir uyumu var Eminem ve Bon Iver’in. İlk başta garipsiyorsunuz ama birkaç kere dinledikten sonra bu formülü sever gibi oluyorsunuz.
Bu arada milletin sokakta bankta ellerinde iPad’le Eminem haberleri okuduğunu hiç sanmıyorum. Bir tür megalomanlık bu. Sonra da Eminem cin gibi bir şey yolluyor iPad’lerine. iPad’in ekranını patlatıyor.
Sonra da o cin iPad ekranından çıkıp tüm şehri dolaşmaya başlıyor.
Cin TABİİ Kİ bu klipte bir metafor. Eminem’i kovalamaya başladığına göre neyin metaforu olduğuna dair birkaç fikir yürütebiliriz: a) Eminem’in yakasını bırakmayan dedikoduların ve kötücül yorumların b) Sabahlara kadar partilediği hızlı geçmişinin c) Zihninden çıkmayan korkuların ve komplekslerin…
Bizce d) hepsi.
Klipte bunlar yaşanırken anlatmaya devam ediyor Eminem: “Bağımlıydım, iş kolik oldum……Eksi partici günlerimden eser kalmadı şimdi, Not Afraid şarkısını ben mi yapmışım, onu bile hatırlamıyorum.” Sonra da sinirlenerek konuya iyice giriyor: “Günümüz rap’çileri hakkımda şöyle böyle diyorlar, kafamı kızdırıyorlar. Eski Shady’yi istiyorlardı. Alın karşınızda ta kendisi…”
Şarkının bundan sonrasında kendisine vaktiyle laf edenleri sözleriyle dövüyor Eminem. Acımıyor…
Şarkı bir yana, şahsen söylemek isterim ki Eminem’in bu olgun ve zengin rap’çi stilini çok sevdim. Bir kere üstünüzde iyi duran siyah bir deri ceketle dünyayı yerinden oynatabilirsiniz. Eminem de bunu biliyor belli ki. Aksesuarları da dozunda kullanmış. “Bling bling” diye bağırmıyor; tam dozunda. Özenle seçildiği belli. Bu styling için emeği geçen herkesi tebrik ediyoruz. Ayrıca saç ve sakan stilini de çok beğendim Eminem’in. Yaşına ve tarzına uymuş.
Biz bunları konuşurken klip ilerlemeye devam etti ve Eminem, kendini kovalayan metafor cinden kaçmaya devam etti. Arada şarkısını da söyledi. Sustuğu yerlerde Bon Iver sözü aldı; tiz yerden yükselen vokalleriyle şarkıya garip bir his kattı.

Eminem korkuyor.
Ve çok üzgünüz ama sonu, yerli yapımı kötü korku filmlerine bağlıyor ve metafor cini Eminem’in içine giriyor.

Böyle olmasını istemezdik.
Sonra nedense o gazla pencereden atlıyor Eminem.
Ve yere inince o kapkaranlık cin gözleriyle, geçen sene müzik çevrelerinde yerin dibine gömülen Revival albümünün üzerine basarak yürüyüp gidiyor.
Yani anlayacağınız hakkında söylenen tüm kötü yorumlar, korkular, geçmişteki başarısızlıklar Eminem’i teslim alıyor; kendi kendine ihanet etmesine sebep oluyor.
Arabesk is not dead!