Esas olması gereken haliyle “gerçekçi” bir Gone Girl fragmanı

Yazı: Ursula Majör

–Not: Belki biraz spoiler içerebilir, filmi izlememişseniz aşağılara doğru fazla inmeyin.–

Gone Girl’ü izledikten sonra sizin de aklınızın bir köşesine garip bir düşünce çöreklendi mi? Evet, film aşırı sürükleyici (kitabı okumamışsanız etkilenme kat sayınız artıyor), sahnelerin her birinin altında anlı şanlı David Fincher imzası duruyor (David Fincher’ı seviyorsanız da etkilenme kat sayınız artıyor) ama işte bir “şey” var. “Yok öyle bir şey, yılın filmi Gone Girl” diyorsanız yollarımız burada ayrılıyor sevgili okuyucu.

Yerin dibine soktuğu kadın karakteri üzerinden “iblis kadın” imajını pek güzel pekiştiren filmle ilgili rahatsızlıklarım tam da bu noktadan başlıyor ve hani derler ya “çorap söküğü gibi” diye, hah işte aynı öyle, alıp başını gidiyor. Ben “nasıl anlatsam nerden başlasam” diye düşünürken bugün Jezebel üzerinden paylaşılan bir kurmaca fragman sayesinde derdime derman buldum. Buyrunuz, asıl olması gereken haliyle Gone Girl fragmanı…

Nasıl, sizin de aklınıza bir şey oturdu değil mi?

Abartıyorsun diyenlerle bi’ konuşalım.

ben affleck