Facebook kim?

Küllerinden yeniden doğma çabası #1203.

Her şey 2004 yılında başladı… Mark Zuckerberg isimli bir genç… Hikayenin tamamını tekrar anlatacak değiliz. Zira The Social Network’ü izlediğinizi varsayıp Facebook’un çarpıtılmış hikayesine aşina olduğunuzu varsayıyoruz. 

Hızlı bir fragman molası:

Nerede kalmıştık?

Ah evet, Facebook’un altın çağını yaşadığı dönemde. “Facebook hesabın nasıl yok?” gibi cümleler eşliğinde ötekileştirilmeye maruz kaldığımız yıllar ne kadar da çabuk geçti değil mi? 

Asla konuşmayacağınız ilkokul arkadaşlarınızı bulup arkadaş olarak eklediğiniz, tanımadığınız insanları dürtmekte bir sakınca görmediğiniz ve yaptığınız her enteresan etkinlik için binlerce fotoğraf paylaştığınız bu mecra, artık saman balyalarının uçuştuğu bir yer. 

Üstelik Quentin Tarantino’nun yönettiği cinsten bir Vahşi Batı hikayesine de sahip değil. 

Hızlı bir flashback:

Facebook, 2012 yılında Instagram’ı, 2014 yılında ise WhatsApp’ı satın alır.

Hemen ileri sarıyoruz. 2018’deyiz. 

Marck Zuckerberg, bize sözünü verdiği kişisel gizliliği ihlal etmekle yargılanır. 10 Nisan ve 11 Nisan günlerinde gerçekleşen davanın ardından internet, Mark Zuckerberg’in bir robot olup olmadığını sorgulamaya başlar.

Herkes Facebook’a küser. Facebook’u kullanmaya devam eden bir avuç insan (biz onlardanız, tamamen mesleki deformasyon) kalır. 

Artık dinamikler değişmiştir. Instagram’a veya WhatsApp’a Facebook’un sahip olması hiçbir şeyi değiştirmez. Facebook taşlanan şeytandır, Instagram ise can sıkıntısını gidermek için kullanılan bir yaşam aracı. WhatsApp mı? Havadan farksız bir işlevi olduğunu hepimiz kabul edelim. 

Peki, unutulmaya yüz tutmuş Facebook’tan bu kadar çok bahsetmemizin sebebi nedir? Laf salatamızı yaptığımıza göre sadede gelebiliriz.

Facebook; Messenger, Instagram ve WhatsApp’ı bir araya getirmeyi planlıyor. 

Bu ne anlama geliyor? 

Facebook şirketleri, kişisel bilgilerinizi istedikleri gibi transfer edebilecekler.

Size anlatılan ne?

Kullandığınız bu üç uygulama arasındaki bilgi transferi artık daha hızlı gerçekleşecek. Yani herhangi bir platform değiştirmeden istediğiniz uygulamalar arasında mesajlaşabileceksiniz. 

İrlanda’nın büyük bir şüpheyle yaklaştığı bu yeni girişim, aslında yeni bir soruyu gündeme getirmiyor. Gündem farklı olsa da soru yine aynı kalıyor; “Kişisel bilgilerimiz güvende mi?”

Cevabını bile bile kaldığımız yerden devam ediyoruz.