İstanbul semalarında bir Gallagher

Smells like buram buram 90’lar.

NME kapaklarını süsleyen atarlı polemikleri, Wonderwall klibindeki yanarlı dönerli set ışıklarını yansıtan güneş gözlükleri, hislendikçe çatallanan o meşhur sesi, Manchester’ın yağmurları altında gürleşen kaşları ve 90’lardan 2000’lere doğru uzanırken müzik tarihine yazdırdığı şarkılarıyla Liam Gallagher, kült çağrışımlarıyla hafızalardaki yerini hep canlı tutuyor.

Bir dönem ünlü olup da Liam’ın dikenli sözlerinden nasibini almayan yoktu. Özellikle Blur gibi diğer Britpop gruplarıyla tersleşmeler sağlam alev alırdı. NME de sağ olsun, her hafta bu kavgaları kapağına taşır, tazecik gençleri taraf tutmaya zorlardı (!). (Yani ben tutardım, hâlâ da tutarım. Kimi, neyi tuttuğum belli olmasa da…)

Liam’ı manşetlere taşıyan öfkesinin hedefindeki kişi sürekli değişse de Oasis’in esas adamlarından abisi Noel Gallagher’la ilişkisi hep sabit kaldı: gökgürültülü ve fırtınalı. Noel 2009 yılında Oasis’ten ayrılıp kendi yolunda ilerlemeye karar verdiğinde Liam grupla birlikte kalmıştı ve Noel’siz Oasis, Beady Eye adıyla müziğe devam etmişti. (Ve bence Oasis’e de sağlam bir fark atmıştı.)

Geçtiğimiz yıl herkesi ardında bırakan Liam, As You Were adlı ilk solo albümünü yayınladı; sonrasında da albümün topladığı tüm övgüleri yanına alarak kapsamlı bir dünya turnesine çıktı. As You Were turnesi kapsamında yarın akşam yani (14 Ağustos’ta) Küçükçiftlik Park’a da uğruyor Liam Gallagher. Kim bilir, belki de birlikte geçmiş günleri yad ederiz.