Sosyal medya, 8 Mart’a neler yaptın sen öyle?

Yazı: Seden Mestan

Sıkı bir sosyal medya kullanıcısıysanız, bu sizin de kalbinizi acıtmıştır muhtemelen.

Memleket sınırları içerisinde 8 Mart’ın ‘kadınlara çiçek verilen gün’den, ‘kadın emeğinin görüldüğü/hakkının verildiği gün’e dönüşmesini pek beklemiyordum zaten. Ne yakın ne de uzak gelecekte… Ama bu sene, her özel günü emip tükürmekte pek başarılı olan sosyal medya, 8 Mart’ı da es geçmedi.

Kadınlığın ne olduğunu tekrar tekrar tanımlayanlar mı, kadınlık dersi verenler mi, kadını bir çiçek olarak görüp etrafındakilere ona nazik davranmaları için tembihleyenler mi… Ve tabii söz konusu sosyal medya olunca, bunların çok farklı biçimde ifadelerine şahit olmak zorunda kaldı bu zavallı bünye. Metin, fotoğraf, video… (“Kadın olmak çok güzel bir şey” diyen bir ünlü kadının videosunu izledim mesela. “Her şeyden önce çocuk doğuruyorsun. Bundan daha güzel ne olabilir. Ayrıca kadın olmak karşılığında hiçbir şey beklemeden fedakar olmayı da gerektirir” diye devam ediyordu.)

Kadın müşterilerine yaranmak için mesaj dolu içerikler zırvalayan markalardan bahsetmiyorum bile! Ticarileştirilmeyi o kadar hak etmeyen, o kadar yanlış anlaşılmış bir gün ki 8 Mart. Telefonuma gelen her indirim SMS’iyle birlikte iyice bittim, mahvoldum. Instagram zaten ‘kadınlığın’ en sert çarpıştırıldığı platformdu (makyajından anneliğine, giyilen kıyafetten kocalara kadar), 8 Mart’ta iyice kudurdu.

“Sana ne canım, kim nasıl isterse öyle yaşasın 8 Mart’ı” diyebilirsiniz. (Ben de dedim zaten kendime, merak etmeyin. (Ayıpladım da bazı noktalarda.) Zaten bu, ‘kişi veya kişiler’ özelinde yola çıkarak yazma ihtiyacı duyduğum bir yazı değil. Mevzu daha ‘genel’.

8 Mart kadınların, erkek egemen toplumun saçmalıklarına, nefret cinayetlerine, tecavüzlere, sömürülmeye karşı birbirlerinin yanında olduğu, birlikte şarkılar söyleyip, birlikte duygulandığı, el ele verip belki de birlikte ürettiği bir dayanışma günü aslında.

Tıpkı aşağıdaki fotoğraflarda olduğu gibi.

Fotoğraflar: Didem Kendik (@didemkendik)

Benim isyanım da tam da bu noktada başlıyor zaten. Erkek egemen söylemler zaten başımızın belası olmuş; şu günü de bari sosyal medya kanalları üzerinden almasınlar elimizden.

Geç olsun güç olmasın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.