
“Tiyatro bir kez yaşanır”
İstanbul Tiyatro Festivali’nin şehrin kültürel ajandasındaki yeri büyük. Zira iki yılda bir gerçekleştiriliyor; yolunu gözleyenler çok.
Bu sene 22.’si düzenlenecek festival 17 Kasım – 4 Aralık tarihleri arasında, Türkiye ve yurtdışından 24 farklı tiyatro, dans ve performans topluluğunu ağırlayacak. Festival programında ayrıca okuma tiyatroları, söyleşiler, film gösterimleri, atölye çalışmaları ve ustalık sınıfları gibi ücretsiz yan etkinlikler de var.
Haliyle, festivalin programı oldukça yoğun ama biz dadanacaklarımızı çoktan seçtik bile:
Pixel
Geçtiğimiz 20 yıl boyunca 1.5 milyon seyirciye ulaşan Pixel iki akşam üst üste, 3 Aralık ve 4 Aralık’ta Zorlu PSM’de sahnelenecek. Işık, dans, ses ve akrobasiyi harmanlayan bir proje olduğu söylenebilir ama kelimelerle tarif etmesi biraz zor aslında. Spotify’daki Pixel soundtrack’ini dinlerseniz, sadece müziğiyle bile başka alemlere gitmeye başlayabilirsiniz.
Komik Tiyatro
Sekiz yıl aradan sonra Piccolo Teatro, tekrar İstanbul’a geliyor. Goldoni’nin Komik Tiyatro’suna getirdikleri yeni yorumla sahnede olacaklar. Performans, 17 ve 18 Kasım’da gerçekleşecek. 18 Kasım’daki gösterimin ardından yönetmen ve oyuncuların katılımıyla bir de söyleşi gerçekleşecek.

Hamlet
Kral Lear & Hamlet / Collage
Çünkü hiçbir tiyatro festivali Shakespeare’siz olmaz ve “fazla Shakespeare” diye bir şey söz konusu değildir. Kral Lear, Oyun Atölyesi’nin bu seneki oyunu. Yaz aylarında henüz hazırlık aşamasındayken bile merak uyandırmıştı. Haluk Bilginer Shakespeare oynadığında kayıtsız kalmak tabii ki mümkün değil.
Hamlet ise Kanadalı yönetmen Robert Lepage’ın Moskovalı tiyatro topluluğu Theatre of Nations ile işbirliğinin bir ürünü. Dramatürji üzerine ciddi kafa yoran ve yenilikçi bir şeyler yapmak uğruna seyirciyi yormayan harika bir adaptasyon.
Gece Sempozyumu
Festivalde Flaman Seçkisi başlığı altında yer alan beş yapımdan bir tanesi. Proje kapsamında, Belçika’da yaşayan Türkiyeli sanatçıların Türkiye’ye dair konuları işledikleri performanslar buradaki seyirciyle buluşuyor. Gece Sempozyumu’nda da bir anne, üç oğlu ve ortada olmayan bir baba üzerinden anlatılan aile trajedisi, sahne yerleştirmesi ve kurgusuyla kaçırılmaması gereken bir performansa dönüşüyor.
Zebercet & Gülünç Karanlık
Zebercet tek kişilik bir oyun ve bu tek kişilik performansında Halil Babür, Yusuf Atılgan’ın Anayurt Oteli’ndeki karakteri Zebercet’e nefis bir yorum getiriyor.
Gülünç Karanlık ise Çağdaş Alman tiyatrosundan Wolfram Lotz’un yazdığı ve Nurkan Erpulat’ın yönettiği bir oyun. Joseph Condrad’ın Karanlığı Kalbi romanı ve Coppola’nın Apocalypse Now filminden esinlenmiş olduğunun ayrıca altını çizmek gerek.
Artık Bir Davan Var
BGST’den yerli ve çağdaş bir Kafka yorumu… Kafka’nın Bay K’sının şiddet ve hukuksuzluk ortamındaki adalet arayışını son derece tanıdık durumlar içeren bir şekilde yeniden uyarladığı söylenebilir. Yönetmenler Cüneyt Yalaz ve İlker Yasin Keskin aynı zamanda oyuncu kadrosunda da yer alıyor.