Wanderlust: Kendini kaybederek kendini bulmak

Evliliğinde, toplumda, hayatında sıkışmışlık hissi bize pek uzak gelmiyor olsa gerek… Yıllarca, haftalarca, günlerce her şeyi paylaştığın insandan sıkıldığını fark etmek, her gün aynı rutini yaşamak? Senede birkaç tatile giderek, hafta sonları eğlenerek sorunlarımızı ertelemek, hayatta kalmak için çalışmak nereye kadar? Tamam, belki bazılarımız için durumlar o kadar kötü değil ya da daha kötü, ama hep arayışta olduğumuz kesin. İçimizdeki başka dünyaları sırf hayal kırıklığına uğramamak için keşfe çıkamadığımızı, o dünyaları çok derine gömdüğümüzü de itiraf edelim.

Yazı: Bige Gürsoy

Onlar ne der, hakkımızda ne düşünür? Hep bastırarak, reddederek nereye kadar? Ahlak kuralları çepeçevre sarmalamış her birimizi, kurallar koymuşuz kendimize. Prensipler yaratmışız, onların dışına çıktık mı vicdan azabı çekiyoruz, sanki gerçekten çok kötü bir şey yapmışız gibi.

Netflix’te yayınlanan Wanderlust, gerçekten yaşamaya karar verenlerin hikayesi. Yıllardır evli Joy ve Alan mutsuzluklarını farkına varıyorlar. Bunu çözmeye karar verip iletişim kuruyorlar ve ‘açık ilişki’ye adım atıyorlar. Açık ilişki çok tartışılan ve çok da net olmadığımız bir konu, kaynaklara göre ilişkideki iki kişinin başkalarıyla görüşme noktasındaki kurallarının açık olması ve bu kuralların dışına çıkılıyorsa aldatmak olması. Pratikte basit gibi dursa da duygular işin içine girince çok kolay olmuyor. Dizide çiftimiz de çok sorguluyor; başkalarından, en önemlisi kendilerinden onay bekliyorlar ama keşif çoktan başlıyor ve cesur olmaya karar veriyorlar. Bu da insanın aklına şu soruyu getiriyor: Farklılık arıyoruz ama gerçekleştirmek için yeterince cesur muyuz? Sorumluluk alıyor muyuz yoksa anı yaşayalım, pozitif olalım, “şükretmeyi” öğrenelim diye kaç tane kişisel gelişim kitabından, kaç tane nefes seminerinden medet umduk, kaç kere cevabı kendimiz dışında başka yerlerde aradık? Çok şeye yardımcı olduğu kesin ama bir yere kadar; sonuç olarak onaya ihtiyaç duyuyor, bizim dışımızdaki olaylara kendimizi bağlamış halde bulmuyor muyuz kendimizi?

Joy ve Alan heyecan kattılar hayatlarına, çok eğlendiler, bir süre yaşadıklarını hissettiler ama sonra işin içine duygular girmeye başlayınca durum başka bir hal aldı. Pratikte her şey harika ama işin içine gerçekten girdiğimizde aslında içinde boğulduğumuz çıkmazın nedeni rutin hayatlarımız, sosyal medya, hayatımızdaki x kişisi değil; aslında biziz. Hayatımızdaki insanı da, işimizi de, oturduğumuz daireyi de, ülkeyi de değiştirsek yine kendimizleyiz.

wanderlust netflix2

Dizinin son bölümlerinde psikolog seansında geçen bir bölüm var ki tam anlamıyla insanın aklını başından alıyor, gerçek psikolojik gerilim bu olsa gerek. Öyle bir yüzleşme sahnesi ki, eminim kendinizle ilgili çok şey keşfedeceksiniz. Aslında hayatımızdaki çıkmazların hepsi sadece bir yere bağlanıyor, büyürken bize söylenmiş “kodları”, dayatılan toplum normlarını sanki doğduğumuzdan beri bizimmiş gibi, bizmiş gibi sahipleniyor oluşumuz, o küçük anlardan yaratılmışız, hayatımız olmuşlar. Böylece hayatımızda hep aynı modeli uygular olmuş, yarattığımız çıkmazın içinde bulmuşuz kendimizi. Düğümün çözüldüğü yer bir tek an, bir tek zaman aslında…

Wanderlust, Toni Collette’in başarılı oyunculuğuyla, İngiltere’nin melankolik atmosferiyle, karakterlerin cesur iç dünyalarıyla sizi gerçeklerle tanıştıracak. Ama bir söz verin, tarafsız olun, sorgulayın ve izlerken kendinizi gerçeklerinize teslim edin.