Yeterince konuşmadığımız bir isim: Johnny Marr

Yazı: Nazlı Sönmez

Johnny Marr, The Smiths ile tanıdığınız fakat aslında daha iyi tanımanız gereken bir isim, o yüzden anlattım:

Bilinmesi gereken en önemli gerçek: The Smiths‘in başarısının büyük bir kısmı Johnny Marr‘ın omuzlarında. Vokal Morrissey’in müthiş bir netlik ve sadelikte yazdığı yaz yağmuru sözleri, gitardan tren sesi çıkarabilen Johnny Marr’ın ellerinde birer klasiğe dönüştü. Morrissey’in aşırı derecede korkunç politik açıklamaları (Allah şifa versin) ile ne yapacağımı şaşırıyorum bazen. Bazen Marr’ın 2013’te çıkardığı The Messenger albümüne dönüyorum. (nasıl da nefis şarkı aynı zamanda)

Marr’ın kariyeri: 30 sayfa CV 

Sadece The Smiths ile çalışıp sonradan kendi solo albümünü çıkaran herhangi bir grup üyesi değil kendisi. The The, Modest Mouse, Electronic gibi projelerle birlikte daha bir sürü rock grubunda gitarist olarak görev aldı, sahnelere çıktı, turnelere gitti…

Ayağa kalkın! 

Benim çalınca ayağa kalktığım şarkılar listemde yerini sapasağlam koruyan New Town Velocity hayatınızın her anında dinleyebileceğiniz bir klasik. The Smiths hayranları, böyle bir The Smiths albümüne 90’lı yıllarda kavuşmak için büyük çılgınlıklar yapabilirdi. Fakat albüm yıllar sonra, Morrissey olmadan, Marr’ın müzikal dehası ile geldi. Bunu görebilmek için New Town Velocity dinlemek yeterli zaten hemen albüme yuvarlanacaksınız.

Son albümü Call The Comet, The Smiths müziğinin etrafında dönüyor. Gözler dolsun!

Samimiyetsiz ve basit gitarlı rocklardan bıktım. “Rock öldü mü?” şakası yapmayı da bırakacağım. Müziğin önüne çekilen perde ve trap ritmlerin de kenarında Marr hala müzik yapıyor. Şikayet etmek yerine, takip edebilirsiniz. 23 Temmuz akşamı Zorlu PSM’de konser veren Steven Wilson önce “Kimler 21 yaşın altında?” diye sordu, ellerini kaldıran insanlara “Bakın bu elektro gitar ve bu sesi çıkarıyor.” dedikten sonra cayır cayır rock yapmaya devam etti. Rock’ı bitiremeyeceksiniz. Çünkü:

Marr’ın canlı albümünü dinleyin! 

2015 yılında çıkardığı Adrenalin Boy adını taşıyan Marr albümü canlı kaydedildi. Tüm sesler kusursuz. Marr’ın şarkıları da şahane. Sonra ben The Cure, Tindersticks, Leonard Cohen, Pearl Jam gibi karışık bir liste yaptım. Arada da dönüp The Smiths’in ilk albümüne başlıyorum. Fakat Marr’ın beslendiği şeyin müzikten önce arkadaşlık olduğu tanınmaya başladığı günden beri bilinen bir gerçek.

“15 minutes with you, well I wouldn’t say no.”

Yeni albüm:

Kendisinin The Talks röportajından bir parça bırakıp gidiyorum.

The Talks: Özellikle turdayken, birkaç hafta içinde insanlar çok sevdikleri arkadaşlarından soğuyabiliyor.

Marr: Doğru. The Smiths ile olan problemde arkadaşlık ortadan kalktı. Böylece ben aşırı derecede hayal kırıklığına uğradım. Benim için arkadaşlık zarar görünce her şey çok üzücü gelmeye başlıyor. Arkadaşlık veya bir bağ yoksa bir grupta olmanın bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Böylece müzikteki problemleri ve geleceği görmeye başladım. Geleceğe aynı gözle bakmadığınız hemen kendini belli ediyor ve müzik de eskiden baktığın gözlerle yapamadığın bir şeye dönüşüyor. Yaptığım şey hayatınızı ele geçiriyor ve ben bundan oldukça mutluyum.