
Yılın zihnimizi açan filmleri
Bazısı bizi beklemediğimiz bir yerden vurdu, bazısına da bile bile teslim olduk. Her halükarda her birinin sonunda kendimizi, filmi izlemeden önceki halimizden daha farklı hissediyorduk. Dünya listelerindeki öne çıkan filmlere bakınca If Beale Street Could Talk, Can You Ever Forgive Me? gibi yapımlar kalp atışlarımızı hızlandırsa da henüz memleket semalarına gelmediğinden onları 2019’a bırakıyoruz; 2018 boyunca zihnimizin bir köşesine yerleşen filmlere dadanıyoruz.
The Favourite
Bu bile bile teslim olduğumuz bir filmdi mesela. Yorgos Lanthimos’un yönettiği; Olivia Colman, Emma Stone ve Rachel Weisz’ın başrollerinde olduğu bir film… Teslim olmayacaktık da ne yapacaktık. Neden aklımızı başımızdan aldığını burada uzun uzun anlatmıştık.
Sibel
Sibel’i Ayvalık Film Festivali’nde izlemiştik ve hem karakterleri hem de senaryosuyla bizi ters köşeye yatırmıştı. Hatta festival sırasında burada, filmin yönetmeni Çağla Zencirci ile oyuncuları Damla Sönmez ve Elit İşcan’la röportaj yapma fırsatımız olmuştu. Türkiye’de kadın hikayelerinin belli bir mağduriyete çıkmasına alışık olduğumuzdan böylesine güçlü bir son beklemiyorduk doğrusu. Çarpıldık gerçekten.
Black Panther
Süper kahraman filmleriyle nasıl bir ilişki kurmamız gerektiğini hâlâ bilemesek de anlatılmayanın hikayesini anlatan Black Panther, siyahi süper kahraman macerasıyla ezberimizi bozduğu için ayrı bir yerde. Bu noktada, Kendrick Lamar imzalı şarkılardan oluşan soundtrack’ine de ayrıca iltifatlarımızı iletiyoruz.
Roma
Bittiğinde herkesin aklında farklı farklı sahnelerle yer eden, sıradan gibi gözüken detaylar üzerinden kocaman bir hikaye anlatan, hayata dair tüm duyguları bünyesinde barındıran bir film Roma. Yaşattığı hisleri kolay kolay unutmak mümkün değil. Sinemanın ne kadar büyük bir şey olduğunu yine yeniden hatırlattı bize. Burada da dadanmıştık.
Burning
Sınıflar çarpışması üzerinden anlatılan takıntılı bir aşk hikayesinin insanı bu kadar gerebileceğini kim tahmin edebilirdi ki? Gerçi takıntının iyi bir yere çıktığını hiçbir zaman görmedik ya…
You Were Never Really Here
Joaquin Phoenix’e en çok arıza adam rolleri yakışıyor. Joker’de de o yandan gülümsemesiyle bünyeyi iyice gerecek belli ki. You Were Never Really Here’da bazı yerlerde gözümüzü, kulağımızı kapatmak zorunda kalsak da Joaquin Phoenix’in oyunculuk şovunu yakaladık, merak etmeyin.
Kindergarten Teacher
Joaquin Phoenix için söylediklerimizi Maggie Gyllenhaal için de söyleyelim: Ona en çok arıza kadın rolleri yakışıyor. Kindergarten Teacher’da da gidip karakterini tokatlayasımız, kendisini de performansı için alkışlayasımız geldi.
Cold War
İtiraf edelim, önce çok büyük ayıp ettik. Siyah-beyaz aşk filmi dedik. Öf dedik, pöf dedik… Ama Paweł Pawlikowski’nin imzasını taşıyan bir filmi de öyle kolayca geçiştirmeye de yüreğimiz elvermedi. Zaten her detayıyla şiir gibi ince ince işlenmiş bir filmle karşılaştığımızda söylediğimiz her şeyi de kibarca geri aldık. Ama galiba zaten, en çok önyargılarımızı alt üst eden filmlerle karşılaşınca mutlu oluyoruz biz.
Green Book
Az önce dedik ya, önümüz, arkamız, sağımız, solumuz süper kahraman filmleriyle dolu diye; işte o yüzden vizyonda Green Book gibi hikayeler anlatan filmlerle karşılaşınca garip bir keyfe kapılıyoruz. Eski usul, farklı hislerle iç içe geçmiş, sağlam karakterli, izleyeni tam kalbinden vuran yapımlar… Ayrıca Viggo Mortensen neler yapmış öyle ya!
Bohemian Rhapsody
Bu filmle ilgili hislerimiz çok belli aslında: Bir belgeselmiş gibi izlemeye koyulmazsanız, sıradan, eğlenceli bir vizyon filmi gibi yaklaşırsanız gayet iyi bir film bizce. Hatta beklediğimizden de iyiydi. Queen, hayranlarını ikiye, üçe, dörde böldü; biliyoruz. Zira gerçekleri yansıtmamış olması büyük bir problemdi. Bir de tabii kendi kendini sansürler gibi, Freddie Mercury’nin eşcinselliğini şöyle yüzeysel birkaç imayla geçmesi de sıkıntıydı. Ama o Queen şarkılarını dinlemek, Freddie Mercury’nin ne kadar büyük bir adam, Rami Malek’in de ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu takdir etmek açısından gayet başarılı bir yapımdı. Tabii Rami Malek’in Levent Kırca makyajını saymazsak…