Bir feministin itirafları ve zamansız bir kelimenin can yakıcı gücü: Gaslighting

Merriam-Webster sözlüğü birkaç gün önce yılın kelimesini duyurdu: gaslighting. Ne kadar da sihirli bir kelime. Psikolojik şiddeti tanımlamanın ve kanıtlamanın zorluğunu aşmaya çalıştığımız şu günlerde, manidar bir seçim olduğunu söylemek mümkün. Hem bu yıl neler olmadı ki! Savaş mı çıkmadı, enerji krizi mi yaşanmadı, Dr. Öz siyasete mi atılmadı, yok daha neler….

Hal böyle olunca, insanın kafası biraz karışıyor. Neye göre seçiyoruz bu kelimeyi? Nedir gaslighting? Halk arasında ‘‘vura vura öldürmek’’ diye bir tabir vardır. Pek tatsız, içi şiddet dolu bir kelime öbeği. Doğru ne yazık ki, biri size gaslighting uyguladığında bunu hemen yapmıyor çünkü. O an olup biten bir şey değil. Yavaş yavaş canınızı yakıyor, sizi sizden koparıyor.

Okuma önerisi – Bu yaşadıklarının elbette bir tanımı var: Psikolojik şiddeti tanımlayan kavramlar

Manipülasyona hiç uğramamış değilim. İlk anılarım ilkokula ait ve lisede bir ilişkinin parçasıyken. Birden fazla kişi, yakın ve uzak tüm insanlarla. İş hayatına reşit olduğumda girdim, manipülasyona maruz kalmam birkaç sene sonra. Çoğunlukla bir erkek tarafından, ama bazen hemcinslerimle konuştukça da.

Hissi bilirsiniz; bir konu üzerine tartışma yaşanır, fikrinizi belirtirsiniz ama o fikir aslında öyle değildir.

Sen olaya çok başka yerden bakıyorsun. İyi misin? Fazla tepki veriyorsun. Aman yapma canım, durumu yanlış değerlendirmişsin. Çok düşünüyorsun. Kafanda kurma böyle şeyler.

Yarıda kaldı şarkılar aman, bu yaraya deva değil zaman

Merriam-Webster yılın kelimesini gaslighting seçtiğinde, ne yalan söyleyeyim ama güldüm. 2022’de daha önemli şeyler yaşamamış mıydık? Rusya, Ukrayna’yı işgal etmemiş gibi mi davranacaktık? Avrupa’da aşırı sağın yükseldiğini fark etmemiş miydik? Resesyon kapıya vurmamış ve ekmek 5 lira olmamış mıydı?

Tüm bunlar olmuş; nihayetinde etkisi azalmış, takım elbiselerin arkasına sığınan erkekler kaderimizi tayin etmişti. Ama gaslighting her zamanki hikayeydi.

Gaslighting hep vardı ve var olacaktı.

Sally Kohn Gaslight GIF by The Opposite of Hate - Find & Share on GIPHY

Kelimenin kökeni 1938 tarihli bir oyuna dayanıyor. Bir erkek, eşinin mücevherlerini çalmak için gizli bir oyun oynuyor ve eşini halüsinasyon gördüğüne ikna etmeye çalışıyor. Evdeki gaz lambasının ışıklarını kısıp söndürerek, eşinin bir ruh hastalığı yaşadığını düşünmesine sebep oluyor. Bak sen şu işe. Kimliğiniz ve benlik bilinciniz üzerinde birileri baya baya oyun oynuyor. Düpedüz manipülasyon ayol.

Sen iyi bir iletişimci değilsin. Aman da aman yürüyen huzursuzluksun. Hep sorunsun, hep dik. O kadar da akıllı değilsin.

Episode 7 Nbc GIF by The Office - Find & Share on GIPHY

Vay, yine mi keder? Ama artık yeter

Merriam-Webster, gaslighting’in tanımını aratanların sayısının son 12 ayda yüzde 1.740 arttığını söylüyor. Bu kelimeyi aratanların neredeyse hepsinin kadın olduğu açık. İşin ironik tarafı, gaslighting’in bu konuda bile mükemmel çalışması. Durum o kadar vahim ki birileri internetteki bir sözlüğe girip ”Ben şu an ne yaşıyorum ya?” diye soruyor. Gaslighting’e Türkçe bir karşılık bulamamış olmamız da takdire şayan. Halbuki Fransızcadan aldığımız ele avuca sığmayan kelimelere ne karşılıklar bulup kabullenmişiz. Mesela Türkiye’de yaşamak da bir gaslighting midir? Öyleyse bir karşılık bulmanın zamanı geldi de geçiyor.

Carey Mulligan Snl GIF by Saturday Night Live - Find & Share on GIPHY

Bir duygusal tüketim aracı olarak gaslighting, Merriam-Webster’ın derinliklerine karışırken Collins ve Oxford gibi sözlüklerin başka fikirleri var. Collins’e göre yılın kelimesi, permacrisis. Türkçede karşılığı olmayan bir kelime daha. Kısaca uzun süreli ve belirsizlik yaratan kriz durumu anlamına geliyor. Yalansa yalan deyin. Dünya bir krizin içinde değil mi?

Oxford için kendini beğenmiş, tembel ve açgözlü bir davranış anlamına gelen goblin mode yılın kazananı oldu. İnsanlık, tarihin başlangıcından bu yana goblin mode’daymış ve haberimiz yokmuş gibi. Gaslighting ise hep burada. 2023’te, Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayı açıklandığında, ekonomi senden benden sorulduğunda ve İngiltere’ye yeni bir başbakan daha atandığında. Palavra, palavraya karıştığında; Aşk-ı Memnu’nun final sahnesi televizyonda 18. kez yayımlandığında da başucumuzda.

Bugün değil ama yarın. Sen aslında böyle biri değilsin. Bana hak vereceksin. Beş ay sonra. Bana hak vereceksin. Her şey çok güzel olacak.

Psikolojik şiddeti ve türevlerini engellemeyi başardığımız gün kaldırılacak kadehler var. Ama o gün, bugün değil. Belki de bu açıdan gaslighting yılın kelimesi olmamalı. Zamansız bir eylemi, 12 ayın içine sığdırmak ne kadar gerçekçi? Sağdan soldan üzerimize manipülasyon yağıyor matmazel, ne yapacağız?

Bağrımda durmadan öten dertli bülbülün mecali kalmadı artık

Bu yazının feminist bir bakış açısıyla yazıldığı ortada. Ben feministim. Bunu sesli bir şekilde dile getirecek gücü kendimde bulmam zaman aldı. Günün birinde, bir karakışın orta yerinde; manipülasyona uğradığımı, özel hayatıma müdahale edildiğini ve karakterim üzerinden haksız değerlendirmelere maruz kaldığımı anlamam da zaman aldı.

Uyumsuzsun. Benim gibi düşüneceksin. Sen böyle değildin, çok değiştin. Söylediklerimi kabul edeceksin.

Dont Tell Me What To Do Amy Poehler GIF - Find & Share on GIPHY

Aşk-ı Memnu’nun 67. bölümünde Behlül, Bihter’e ‘‘Sen çok tehlikelisin. Hayatımızı sen değiştirdin. Yangını sen başlattın’’ demişti. Bihter’i çeşitli manipülasyonlarla ‘‘Firdevs Hanım’ın kızı’’ olduğuna ikna etmiş, önce sevmiş sonra yüzüstü bırakmış, yetmemiş sanki kendisi sütten çıkmış ak kaşıkmış gibi yaşanan her şey için Bihter’i suçlamıştı. Sonrasını biliyorsunuz, Bihter suçluluk duygusuyla öldü. Bu gaslighting değilse ne? Görüyorsunuz, Aşk-ı Memnu hayattan bir dizi. Aklınıza gelen birçok şeyin karşılığını bulabilirsiniz.

Gaslighting, çok yaygın bir dert olmanın ötesinde; senden, benden ve bizden bir hikaye. Her yılın kelimesi olmalı. Ta ki birileri hayatımız ve fikirlerimiz üzerinde tahakküm kurmaktan vazgeçene dek.