Çağrışımlara dadanmak: Aldous Huxley, The Doors ve hayat üzerine özlü sözler

Aldous Huxley’i Türkiye’deki pek çok okur “Brave New World” (Cesur Yeni Dünya) kitabından tanıyordur muhtemelen. (Tamam, zihinlerinizin arkasında diğer kitaplarının da adlarının yükselmeye başladığını duyuyorum ve devam ediyorum.) Bizi distopyalardan ütopyalara sürüklüyen bu ünlü yazarın ölüm yıl dönümü bugün. İnternet deryasında Aldous Huxley’nin peşinde ilerlerken kendisinin hayata dair her şey (ama gerçekten her şey!) hakkında tam da cuk diye oturan, sırta dövme yaptırılası, arabanın arka camına yazdırılası sözler söylemiş olduğunu bir kez daha görüp hayranlıklardan hayranlıklara koştuk.

Daha önce Aldous Huxley ile yolunuz kesişmediyse bu sözlerden sonra kendisine karşı dostane hisler besleyeceğinize adeta eminiz… (Yürü be!)

Ve tabii ki yine çağrışımlar silsilesinin içinde sürüklenerek Aldous Huxley üzerinden gittik The Doors’a ulaştık. Aslında o kadar da zor olmadı zira bu taraklarda beziniz varsa bir şekilde kulağınıza çalınmış bir bilgidir The Doors’un adının Huxley’nin “The Doors of Perception” kitabından geldiği… (Cümle o kadar afilli oldu ki durup üzerinden geçmeye yüreğim elvermedi. Yürü be no:2) Bu arada “The Doors of Perception” da William Blake’in “The Marriage of Heaven and Hell” şiirinden geliyor, falan filan.

Önce gözlerimizi koca koca açtıran Aldous Huxley’nin hem kitaplarından hem de denemelerinden çıkan aforizmalarıyla yola koyulalım sonra da bir The Doors patlatalım.

“Anlatılamayanı anlatmada sessizliğin ardından en yakın gelen müziktir.” (Hah, işte ben bu cümleyi alır sırtıma dövme yaptırırım.)

“Seksten daha ilginç bir şey keşfetmiş kişiye ‘entelektüel’ denir.” (Şimdi elmalarla armutları karıştırmayalım. Öhöm… Neyse, olmadı.)

“Güzellik şaraptan daha fenadır çünkü hem sahibini hem de karşısındakini zehirler.” (Bu söz bana Serge Gainsbourg’a ait başka bir sözü hatırlattı: Çirkinlik güzellikten üstündür çünkü hep kalıcıdır. Yürü be no:3)

“Bu dünya, belki de bir başka gezegenin cehennemidir.” (Yes, bu bir klasik…)

“Mutluluğun peşinde koşan bir insan mutluluğu bulamaz. Mutluluk, başka şeylerin yan ürünü olarak gelir.” (İşte bu Tuncel Kurtiz’in Ezel’de sıraladığı özlü sözlerden biri adeta. Bunu bir de onun sesinden, sonuna “yeğeen” ekleyerek okuyunuz.)

“Doğuştan duyarlı kişiler, savaşın ortadan kalkmasına ilişkin duygularla doludur.” (Cenk Taner de şey demişti: Bence bu ülkenin en büyük derdi, gençliğini yaşayamamış insanlar tarafından yönetilmesi…)

Bu sefer lafı gediğine oturtma sırası The Doors’ta…