Bu coğrafyanın tüm kültürlerini aynı masa etrafında toplayan Şölen Sofrası kitabına dadanıyoruz

Uzun masalarda kurulan, yemeklerin elden ele dolaştığı, hararetli konuşmalara coşkulu duyguların eşlik ettiği sofralar… Düşüncesi bile bünyeye türlü hisler yayan bu kalabalık masaların herkeste ayrı bir yeri var elbette. Pazar kahvaltılarından geleneksel aile yemeklerine, masa etrafındaki her buluşma o ailenin anılarını şekillendirmede önemli bir rol üstleniyor çünkü. Ve o anılar geçmişten bugüne ve ardından geleceğe doğru uzanırken sadece o ailenin değil, içinden çıktığı tüm coğrafyanın da tarihçesinde özel bir köşe tutuyor. Sofraları zenginleştiren yemekler ve medeniyetler kadar eski tarifleri de bu kültürel aktarımın hem sözlü hem de yazılı olarak sürdürülmesini sağlıyor. Türkiye gibi tarih boyunca pek çok farklı medeniyetin buluştuğu bir coğrafyada ise sofralardaki neredeyse her bir tabağın yüzlerce hatta belki de binlerce yıllık bir hikayesi var. Yemeklerin bu birleştirici gücü de biraz da bu ortak hikayelerden geliyor.

Mey|Diageo ekibinin aylara yayılan bir çalışmayla hazırladığı Şölen Sofrası, işte tüm bunlardan ilham alan bir proje. Kendini gelenekleri, öyküleri, kimlikleri kısacası işe giderken beraberlerinde götürdükleri tüm farklılıkları kucaklayan bir şölen sofrasına benzetiyor Mey|Diageo ve buradan aldığı ilhamla yola çıkıyor. Çeşitlilik ve kapsayıcılığı kurum kültürünün baş sırasında kodlayan Mey|Diageo çalışanlarının geleneksel yemek tariflerinin yer aldığı Şölen Sofrası kitabında Bosna’dan Antakya’ya, Girit’ten Kafkaslar’a kadar geniş bir coğrafyadan gelen 250’den fazla reçete var. Aslında bir yemek kitabından daha çok çalışanlarının kendi kökenlerini ya da ait hissettikleri kültürleri kutladıkları etnik ve coğrafi çeşitlilik derlemesi de diyebiliriz bu kitap için. Geçmişten alınan mirası gelecek nesillere aktarma misyonuyla hareket eden Şölen Sofrası’nda öne çıkan lezzetlere, arkalarında yatan hikayelerine ve birbirinden zengin sofralara dadanıyoruz.

Video Proje: Dadanizm – İris Işık & Seden Mestan & Melisa Su Akar
Yönetmen: Kaan Temizkan
Fotoğraf: Büşra Yeşilay

Beyoğlu’nda en sevdiğimiz yerde, Çiçek Pasajı’ndayız

‘‘Ben ailemin İstanbul’da doğan ilk ferdiyim. Bu şehirdeki birçok insan gibi göçmenim yani. Beyoğlu ise benim kendim olduğum yer. İnsanların ve mekanların beraber var olmayı becerebildiği nadir yerlerden biri burası’’ diyor Mey|Diageo Genel Müdürü Levent Kömür.

‘‘Mazimizin çok eskilere dayanmadığı tanıdıklarım, meyhane ile ilişkimin işimden dolayı olduğunu düşünüyor. Aslında durum bunun tam tersi: Ben meyhaneyi sevdiğimden dolayı işimi seviyorum, işimden dolayı meyhaneyi değil’’ diyen Levent Kömür ile birlikte Çiçek Pasajı’ndaki çeşidi bol bir masanın etrafına kuruluyor farklı medeniyetlere açılan Şölen Sofrası’nın hikayesini dinliyoruz.

İstikamet Adana

‘’Geçmişe baktığımda herkesin aynı anda konuştuğu ama bir şekilde de aynı anda birbirini dinlemeyi başardığı, yemeklerin iştahla yendiği, ev sahibine iltifatlar edilirken tariflerin tekrar tekrar alındığı aile sofralarımızı hatırlıyorum. Ne kadar çok mutlu anı ve tarif biriktirmişiz!’’ diyor Mey|Diageo Hukuk, Regülasyon ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Meltem Azbazdar. Adana ve Gaziantep arasında çocukluğunu geçiren Meltem Azbazdar bayram yemeklerinden yaz akşamı buluşmalarına uzanan çocukluk sofralarını hep çok neşeli, rengarenk, çeşitli, bereketli ve tabii ki bolca gürültülü hatırlıyor.

Annesinden öğrendiği Tahinli Adana Ezmesi ise işte bu sofralara eşlik eden leziz ve taptaze bir Güney tarifi. Aynı zamanda Mey|Diageo’nun Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Komite Başkanı olan Meltem Azbazdar’dan hem Şölen Sofrası kitabının yapım sürecini hem de tadı damağımızda kalan Tahinli Adana Ezmesi’nin tarifini dinliyoruz.

Tavuk Sızbal diğer adıyla Çerkez Tavuğu

Dede ve babaannesiyle paylaştığı her sofra deneyiminin bayram sabahları kadar kıymetli olduğunu dile getiren Mey|Diageo Etkinlik & On Trade Müdürü Halil Önder Arıt bu sofraların sadece yemek amaçlı değil, deneyimlerin aktarıldığı seanslara da hizmet ettiğini söylüyor. “Kapsayıcılık da aynı lezzetli tarifler gibi. Yemeği özel ve lezzetli yapan şey, farklı malzemelerin ve baharatların bir araya gelmesi ve lezzetli bir bütünü oluşturması. Aynı bizler gibi…’’ diyor ve annesinden aldığı sızbal tarifini anlatıyor.

Malatya usulü pazı sarması

Derin muhabbetlerin, sıkça yükselen kahkahaların ve bazen de doğal olarak hüznün olduğu oldukça kalabalık sofralarda büyüyen Mey|Diageo Saha Kontrol ve Denetleme Müdürü Barın Süel, Malatyalı annesinden öğrendiği pazı sarmasını anlatıyor ve ekliyor ‘‘Sofra geleneklerimizin bana insanları gerçekten anlamak için dinlemek gerektiğini öğretti. Ayrıca ortak hislerde buluşmayı, beraber sevinip beraber üzülebilmeyi de… Bu tamamen o masalardan kazandığım bir beceri.’’

Nesilden nesile aktarılan yörük tatlısı

Sofralar ne kadar çeşitli ve zenginse o kadar uzun sohbetlere tanıklık ettiğine inanan Mey|Diageo Satınalma Uzmanı Şadiye Gökler için kalabalık sofralar en büyük mutluluk kaynağı. Çiftçiliğin nesilden nesile aktarıldığı yörük bir aileden gelen Çukurovalı Şadiye Gökler babasından öğrendiği İncir Uyutması diğer adıyla Yörük tatlısını sofralarda biriktiriği anılar eşliğinde anlatıyor.

Karadeniz’in en ünlüsü

‘’Pazar kahvaltıları, ramazan sofraları, yazlıkta kalabalık mangallar… Bazen tek bir kişi hazırlardı herkese, bazen de herkes sofraya bir şeyler getirirdi ama önemli olan beraber yemek ve güzel anılar paylaşmak olurdu hep’’ diyor Mey|Diageo Ürün Müdürü Ferit Demircioğlu. Karadeniz sofralarındaki ünü kadar aile sofralarında da oldukça önemli bir yere sahip muhlama tarifini Ferit Demircioğlu anneannesinden öğrenmiş. Kolay gibi gözükse de püf noktaları olan muhlamayı bir de kendisinden dinliyoruz.