
Dadanmanın hası: Luca Guadagnino ve yeni filmi Suspiria
Yürek çarpıntılarıyla izlediğimiz Call Me By Your Name’in Oscar serüveni, selamsız bandosunun beklediği bakan gibi, yüzünü göstermeden el sallayıp geçti gitti. Hiç de sürpriz olmayan En İyi Uyarlama Senaryo’dan öte bir Oscar göremedik. “Timothée Chalamet daha genç, bundan sonra daha neler alır, torunlarımız yaşlılığını izler belki” deyip, kendisini ileride daha da değer kazanmak üzere şimdilik yastık altı ediyoruz. Esas mesele Luca Guadagnino’ya ne olacağı!
Guadagnino, moda endüstrisinde çalışan genç bir yönetmenken, 1999 yılında, Tilda Swinton’ın başrolde olduğu The Protagonists diye bir film çekiyor. Altı sene sonrasında da Melissa P.’yi. İkisini de izlemedim ama YouTube’dan bulabildiğim kırıntılarına baktım sadece biraz. İlk izlenim olarak ikisi de “şüphe verici” görünmekle birlikte, tüm o moda filmleri ve videolarla birleşince, bunların hepsi Guadagnino’nun bugünlere gelebilmek için geçmesi gereken test simülasyonlarıymış gibi geliyor insana. Bir eserin müsveddeleri gibi; aslında gün yüzüne çıkmaması, kimsenin görmemesi gereken, sanatçıyla eseri arasında gizli kalması gereken sırlar ve anılar gibi…
Çünkü 2009-2010 gibiydi… I Am Love gösterime girdiğinde sinemada bomboş bir salonda izlemiştim ve görüntüler perdeden şiir gibi geçiyordu. Son sahnesinin yoğunluğu tokat gibi patladıktan sonra yazıların akması, salondaki ışıkların yanması, “gerçek hayatın” bu kadar sıradan olması can sıkıcıydı.
Onun da üstünden altı sene geçti, A Bigger Splash geldi. “I Am Love’ın yönetmeni çekmiş” diye daha da merak etmiştim. Çünkü o zamanlar Guadagnino’yu sadece bir kere izlemiştim. Onun da üstünden çok zaman geçmişti ve benim için sadece “I Am Love’ın yönetmeni”ydi.
Sonra da geçen sene Call Me By Your Name çıktı geldi. Guadagnino’nun ismini bu filmle öğrendim. Hâlâ çok hızlı telaffuz edemiyorum. Ve artık ilişkimizde kendisini Google’layıp “ne zaman ne filmi yapacak acaba” diye merakla araştırma noktasındayım. Call Me By Your Name’in devam filmi hâlâ biraz sürreal gelse de hali hazırda post-prodüksiyon sürecinde bir filmi daha olduğunu fark ettim.
İsmi Suspiria. Yine kraliçemiz Tilda Swinton, yine Dakota Johnson (son zamanlarda da bu kıza sardı) ve Chloë Grace Moretz oynuyor. Suspiria, korku sinemasında ayrı bir ekol olan ve İtalyan korku sinemasının da babası sayılabilecek Dario Argento’nun 1977 yapımı filminin bir yeniden yapımı aslında, en kaba tabiriyle.
“En kaba tabiriyle” diyorum çünkü Swinton Abla “‘Yeniden yapım’ demeyin, bu bambaşka bir film” demiş ama zaten her yeniden yapım film (Anglosakson ifadesiyle ‘remake’) orijinalinden bambaşkadır. Dolayısıyla daha iyi bir tabir çıkana kadar affedersin “yeniden yapım” demeye devam.
Esas amacım, Call Me By Your Name’in yönetmeninden yeni bir film gelmekte olduğunu haber vermekti ama Guadagnino aşkım çenemi düşürdü. Bu filmden de kendisine Oscar falan düşmez bence. Çok da meraklı mı bilmiyorum ve Guadagnino’yla ilişkimi, özelimi açtığım bu yazıya son veriyorum. Suspiria çıkmadan hem Argento hem de Guadagnino filmografileri üzerine konuşmak lazım bence. Onu da artık başka sefere…