Çok yaşa She-Hulk: Tatiana Maslany ile kavuşmamızı kutluyoruz

Evet, sebebi ziyaretimiz belli. She-Hulk’a sayılı günler kalmışken, biz de Marvel vesilesiyle çok özlediğimiz Tatiana Maslany’i sağda solda görmeye (baştan aşağı yeşil de olsa kabulümüz) başlamışken elbette kendisini övmeye kaldığımız yerden devam edeceğiz. ‘‘Kaldığımız yerden’’ diyoruz çünkü Maslany bir süredir ortalarda gözükmüyor, sesi soluğu çıkmıyordu. Orphan Black efsanesiyle aklımızı başımızdan aldığından beri şöyle doya doya izleyemedik bu eşsiz yeteneği. Kendisine ufaktan bir sitem etsek de vuslatın heyecanına kapılıp “Maslany’e övgüler” yazımızın devamını getirmemiz ise kaçınılmazdı.

Sanki daha dün tanışmışız gibi gelse de Tatiana’nın yıldızını parlatan Orphan Black’in ilk sezonun üzerinden neredeyse 10 yıl geçmiş. Vay be… Buna şaşırmamızdan da tahmin edebilirsiniz ki diziyle ilgili çoğu detay zihnimizin kara deliklerinde kayıplara karışsa da Maslany’nin performansı hâlâ ışıldıyor orada; unutmadık, unutamadık. Tatiana bu nefis bilim kurgu dizisinde bir yerden sonra çetelesini tutmayı bıraktığımız kadar karaktere hayat verip resmen kendini klonlamıştı. Biz de bu genç yeteneği sezonlar boyu büyük bir zevkle takip edip aldığı Emmy’e evimizin salonunda alkış tutmuştuk.

Orphan Black’in ardından Destroyer filminde Petra, Pink Wall’da Jenna, Perry Manson’da Sister Alice gibi yan rollerde izledik kendisini. Ara sıra da çeşitli seslendirme projelerinde çalıştı. Sonrası uzun bir sessizlik; ah keşke yeniden bir başrole kurulsa da neler yapabileceğini şöyle dosta düşmana gösterse diye bekliyoruz yıllardır. Neyse ki Kevin Feige duruma el attı da kendisini Marvel evrenine, biz seyircilerine geri kazandırdı. Hem de olabilecek en iyi şekillerden biriyle. MCU’nun izlemesi en eğlenceli dizilerinden biri olacağına büyük umutlar bağladığımız She-Hulk olarak geri döndü Maslany aramıza; daha büyük, daha güçlü ve baştan aşağı yeşil bir şekilde.

Tesadüfe bakın ki Orphan Black evreni de kendisiyle aynı zamanlarda dönüş sinyalleri verdi. Bu evrende geçecek olan spin-off dizisi Orphan Black: Echoes’da Maslany olmayacak ama Marvel’da Jessica Jones’a hayat veren Krysten Ritter başrolde yer alacak. Kaderin cilvesi işte; biz Ritter’ın MCU’a Tatiana’nın Orphan Black’e dönüşünü beklerken evrenler birbirine girdi. Yine de bu durumdan pek şikayetçi değiliz tabii. Çünkü She-Hulk: Attorney at Law fragmanlarından gördüğümüz kadarıyla Maslany bu işte de çok iyi. ‘‘Bu iş’’ dediğimiz de yeşil bir deve dönüşmek. Yani aslında yine She-Hulk ve Jennifer Walters olmak üzere iki farklı karaktere hayat veriyor gibi düşünebiliriz; ama bu defa kim olduğu değil bedeni değişiyor. Hmm… En iyisi kendisi anlatsın ne demek istediğimizi: “Jen’in bilinci She-Hulk olduğunda aynı kalıyor. Kim olduğu duygusunu kuzeni Bruce gibi Hulk’a dönüştüğü zaman kaybetmiyor. Ama tamamen farklı iki vücudu işgal ediyor. Bu yüzden bu benim için gerçekten eğlenceliydi. Bir yerde Orphan Black’in bir uzantısı gibi de hissettiriyor kesinlikle.”

Tatiana’nın 18 Ağustos’ta She-Hulk olarak ekranlara dönüyor oluşuna bu kadar heyecanlanmamızın başka nedenleri de var tabi: Dizi Rick and Morty’nin yazarı Jessica Gao tarafından yazıldı, Marvel zaten elinde hali hazırda bir Hulk karakteri olduğu için bu karakterin orijin hikayesinin daha eğlenceli bir tonda ilerlemesine karar verdi ve elbette MCU’da bir kahramana hayat veren bir oyuncuyu yıllarca MCU’da izleyeceğimiz neredeyse kesindir. Ayrıca Mark Ruffalo ve Maslany’i yan yana izlemek tüm bunlara artı bir keyif katacaktır. Jessica Gao, kuzenleri canlandıran bu ikilinin uyumunu ilk günden fark ettiklerinden, onları birlikte gördüklerinde “onlar kuzenler ve birlikte büyüdüler” hissine çabucak kapıldıklarından bahsediyor. Üstelik She-Hulk’ı sabırsızlıkla bekleme sebeplerimiz daha bitmedi; Gao ayrıca dizinin gelişim sürecinde sık sık Fleabag’den bahsettiklerini ve ondan ilham aldıklarını söylüyor. Zaten fragmanlarda da Jennifer Walters ya da She-Hulk’ın arada bir dördüncü duvarı yıktığını görüyoruz. Maslany’i de Gao’nun bu sözlerini “Fleabag’in saygısızlığı ve mizah anlayışı… She-Hulk’ta kesinlikle bunlardan ilham aldıklarını gördüğüm çok şey var” diyerek destekliyor.

Tatiana ayrıca Jennifer Walters’ın hikayesinin “çoğu süper kahraman anlatısının antitezi” olduğunu söylüyor. Çünkü bir avukat olan Walters diğer kahramanların aksine kahraman olmaya pek gönüllü değil, genellikle bu yanını inkar etmeye çalışıyor. O daha çok eğitimini aldığı ve inandığı yollardan adaleti sağlamanın peşinde. Tıpkı bir zamanlar Daredevil’in yani Charlie Cox’un yaptığı gibi. Ve evet, beklenildiği gibi Daredevil’i de She-Hulk’ta göreceğiz. Bu iki avukatın ve Cox ile Maslany’nin yollarının kesişmesini de iple çekiyoruz gerçekten.

Okuma önerisi – Aşırı yetenekli (ve bizce çok kişilikli) bir oyuncu: Tatiana Maslany

Kim ne derse desin (yazar burada Martin Scorsese, Ridley Scott gibi isimlere bile kafa tutuyor) Kevin Feige’in liderliğindeki MCU ekibi sinema dünyasındaki gücü ve oyuncu seçimleriyle koca bir alkışı hak ediyor. Cox bile yıllardır buna güvenerek birçok projeyi reddetti ve Daredevil olarak geri döneceği günü sabırla bekledi. Şimdi hem biz Maslany hayranları hem de Cox için bu sabrımızın karşılığını alma vakti. Ayrıca son olarak geçenlerde Maslany’nin yeni bir projesini daha öğrendik, havalara uçtuk. Tatiana yıllar sonra, bu defa başrolün yanı sıra baş yapımcılığı da üstlendiği bir diziyle AMC ekranlara geri dönmeye hazırlanıyor. Adrienne Celt’in aynı adılı romanından uyarlanan, Vladimir ve Vera Nabakov’un ilişkisine ışık tutan Invitation to a Bonfire ile 2023 yılında da ekranlarımızı şenlendirecek. Durun, Tatiana hakkında vereceğimiz haberler daha bitmedi; kendisi çoktan gelin olmuş gitmiş de haberimiz yokmuş! She-Hulk tanıtımları için katıldığı The Late Show with Stephen Colbert’da She-Hulk’dan daha heyecanlı haberleri olduğunu söyleyerek, en son Locke & Key’de izlediğimiz Brendan Hines ile gizli saklı evlendiklerini duyurdu. Aşk olsun be Tatiana, çeyrek altınımızı (malum ekonomi) alır gelirdik halbuki…

Maslany’i övme sebeplerimizin başında kendini her rolünün hakkını sonuna kadar vermesi geliyor belki ama ona birazcık bile kulak verdiğimizde bu adanmışlığın ve kendisinin bu kadar sevmemizin sebebini çok net görebiliyoruz: yaptığı işe, karakterlere, insanlara yürekten değer veriyor. Orphan Black’in AMC ekranlarında estirdiği zamanlarda Cosima ve Felix karakterleri LGBTİ+ topluluğu tarafından coşkuyla sahiplenilmişti. Ekranlardaki tüm yanlış kuir temsillere ve yalnızca birkaç bölüm görünme imkanı bulan kuir karakterlere bir tepki gibiydi çünkü bu karakterler. Tatiana o zamanlar verdiği bir röportajında kendisine sorulan “LGBTİ+ topluluğuna karşı olan bu desteğin sebebi nedir?” sorusunu duyunca gözyaşlarını tutamıyor. Hayır, sorunun saçmalığından değil; aksini düşünemediği, onların neden ayrı bir topluluk olarak görüldüğünü bile anlamadığı ve yıllarca LGBTİ+ dostlarının bu konuda ne kadar mücadele ettiklerini, acı çektiklerini gördüğü için. Ve rol arkadaşı Jordan Garavis’e de hakkını vermeyi ihmal etmeyerek şöyle diyor; “Hayran buluşmalarımızda birçok kuir hayranımız yanımıza gelip Cosima ve Felix karakterlerinin onların açılmasında etkisi olduğunu söylediği için, onlara bu desteği verdiğimiz için minnettarım”. Dileriz o güzel kalbinden ve şahane hünerlerinden bizi bir daha böylesine uzun süreler mahrum bırakmaz da biz de kendisine övgülerimizi dizdiğimiz bir kitap basarız artık…