Toz: “Rüzgara” rağmen yürüyen tüm kadınlara

Hayatının dönüm noktasında kendini bir metroda bulan Handan’ın geçmişine yaptığı yolculuğuna tanıklık ettiğimiz Toz, duygusu bir süre sizinle kalacak bir oyun. Handan ve annesi Feri’nin hikayesini içimizi titreten ince detaylarla kaleme alan Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun akıcı metni, Zerrin Tekindor’un her karakteri unutulmaz kılan performansı ve Hira Tekindor’un oyunun her anında hissedilen özenli rejisi ile birleşince ortaya müthiş bir seyirlik çıkmış. Yüzünde “rüzgar”lar esen Handan’ın hikayesi pandemiyle birlikte uzayan bir bekleyişin ardından sonunda sahnede.

Handan’ın annesi en hasından ev hanımı, babası vurduğu yerde rüzgar estiren avukat Vedat. Handan, annesi gibi olmamak için okuyacak, çok çalışacak, aşık olduğu adamla evlenecek ve daha neler neler… Zerrin Tekindor, Handan’ın hikayesini anlatmaya başladığı anda seyirciyi alıyor ve 60 dakika boyunca gözünü kırpmaya fırsat vermeden bu hikayeye ortak ediyor. Bir oyun düşünün ki içinde eski İstiklal Caddesi, sokağa çıkma yasakları, darbe, kocaman bir aşk, şiddet, düğün, dergilere konu olan kariyerler, elbette üstümüze üstümüze dikilen binalar; kısacası kocaman bir hayat en özet, en yalın, en komik ve en çarpıcı anlarıyla anlatılmış olsun…

Röportaj / Vahşi hızın içinde zamanı durdurmaya çalışmak: Murat Mahmutyazıcıoğlu ile tiyatro ve hikaye anlatıcılığı üzerine konuştuk 

Handan, hayatının bir döneminin son durağına gelmişken kendini bulduğu metroda da son durağa kadar gidiyor. Saatlerce gidiyor olmasına karşın ne şehir ne de geçmişiyle hesaplaşması bitiyor. Farklı zaman dilimlerinde annesi, babası, halası, babaannesi, kocası ve kızıyla yaşadıklarına tanık olduğumuz bu kadının yaraları çok tanıdık ve bilindik.

Karakterlerden sapmadan

Toz; “düşmanlarımızı” bize saydıran eğitim sistemine, kadına şiddetin (hem de yol ortasında) aile meselesi sayılmasına, üstümüze dikilen betonlara ve susmayan inşaat seslerine eleştirisini bağırmadan, hikayenin öznesi Handan ve annesi Feri’den odağını ayırmadan usulca yapan bir oyun.

Fotoğraf: Banu Kaplancalı

Zerrin Tekindor ustalıkla canlandırdığı her bir karakteri adeta – biraz klişe olacak ama doğru tabir bu- “yaşıyor”. Fırfırlı elbiseyle ayna karşısına geçen ilkokul öğrencisi Handan’da da, tüm ekonomik zorluklara rağmen dimdik duran ve “ikinci hırsı” çok kuvvetli Leyla’da da, ömrünü dayak ve kabak tatlısı yiyerek geçiren babaanne ve tüm diğer karakterlerde de hayranlık uyandırıcı bir performansa tanık oluyoruz.

Göz kırpmadan takip ettiğimiz akıcı rejisiyle bize unutulmaz anlar sunan Toz; hikayesi ve hikayesinin aktarılış biçimiyle seyircide uzun süre “kalacak” bir oyun. Oyunu izleyen seyircide toz olup uçmayacağı kesin. Özellikle Handan’ın, annesi Feri’ye hayatındaki önemli gelişmeleri adeta bir zaman tüneli geçidi gibi aktardığı kısımda gözyaşlarınızı tutamayabilirsiniz.

Handan’ın aile albümünü seyirciye açan Toz, hem Handan’ın hem de rüzgara karşı yürüyen tüm kadınların oyunu. Mutlaka izleyin…