Dadandığımız albümleriyle 2023: Bu sene müziğe doyabildik mi?

2023 acısıyla tatlısıyla girdi hayatlarımıza. Ama müzikleri bizi hiçbir zaman üzmedi, yani gerçekten üzmek için olanlar dışında. Heyecanla beklediğimiz bazı albümler gelmedi, hevesimizi kursağımızda bıraktı, Frank Ocean gibi. Neyse artık, bir süre daha Frank Ocean’dan yeni bir albüm beklememiz gerektiğini öğrendik. Kimi albümlerse bir anda kucağımıza düşüverdi; bazılarını hemen sık dinlediklerimizin arasına alıverdik, bazılarıyla da ne yapsak da pek yakınlaşamadık. Bu sene de dinlediğimiz albümler o dönemdeki modumuzu hatta belki de hayata bakış açımızı değiştirdi. Müziğin böyle bir etkisi var işte. Nicki Minaj’dan Büyük Ev Ablukada’ya, süper indie üçlü boygenius’tan Mabel Matiz’e; dadanmaya doyamadığımız hatta 2024’te de dadanmaya devam edeceğimiz albümlerle 2023’e son bir defa bakalım dedik.

Kapak kolajı: Melisa Su Akar

Nicki Minaj – Pink Friday 2

Nicki Minaj’ı pek çoğumuz efsane çıkış albümü Pink Friday’le tanıdık. Drake, will.i.am, Eminem gibi büyük isimlerle birlikte yaptığı düetler sadece R&B ile sınırlı kalmayacağını, rap’te de gayet sağlam işlere imza atabileceğini gösterdi herkese. Bu son albümüyle birlikte adını efsane isimler arasına yazdıran Nicki Minaj uzun zamandır Kanye West’in Monster şarkısındaki verse’üyle kendisinden bahsettirirken (bu şarkıda adı geçen herkesten daha çok hem de) Missy Elliot gibi isimler dışında tamamen tabu olarak görünen feminen rap dünyasını da yıkıp yeniden yarattı diyebiliriz. Önemli bir figür olarak karşımıza çıkıp belki de diğer kişilerin de yarattığı kültürle önünü açan Minaj, Pink Friday 2 ile müziğindeki alışık olduğumuz hisleri bu sefer başka tatlarla harmanlayarak bize sunuyor. FTCU, Drake’le yaptığı Needle ve bunun gibi birçok parçayla 2023’ün sonuna yetişti ve güzel yetişti.

Büyük Ev Ablukada – Defansif Dizayn

Büyük Ev Ablukada 2023 yılında Full Faça ve FIRTINAYT albümlerindeki eskimeyen şarkılarıyla sahne sahne gezip bizi mutlu etmeye devam etti. Bir önceki albümlerinden altı yıl sonra geliveren, yıllardır bekleyip ne zaman çıkacak diye sorguladığımız yeni albümleri Defansif Dizayn’la birlikte de görüyoruz ki Büyük Ev Ablukada, bu ülkeye hak ettiği iyi müziği kendi özgün duruşuna sadık kalarak tedarik etmeye devam ediyor. Biz de bundan çok memnunuz. Sözleriyle hissetmiş olup anlatmakta güçlük çektiğimiz duygu ve durumları 12’den tuttururken, müziğiyle bizi dingin ama heyecanlı bir yerde bırakıveriyor bu albüm. Geçtiğimiz sene konserlerinde de seslendirdikleri 8 dakika 26 saniyelik Yangın Akvaryum ile son dalgayı vuruyor Büyük Ev Ablukada, bizse suların derinliklerinde hayallere dalıyoruz bu albüm eşliğinde.

Yıllarım yarım. 

Günlerim derin. 

Gözlerim körebe. 

Beklediğim gibiyim.

Mabel Matiz – Fatih

Tarkan 2000’lerin başından sonra göbek atmayı bıraktığından beri böyle hissetmemiştik. Mabel Matiz’se bizi her zaman yeniden yanıp tutuşan bir anka kuşu gibi karşıladı. Ama hiç bu kadar ateşlisini görmemiştik. Çok daha geleneksel denilebilecek bir yerlerden uçup da gelen söz yazımı, masalsı tavrı, gençliğimize olan yasımız ve aşkımızı bir arada anlatan özgür bir albüm Fatih. Fatih işte tam da bu aşk ve kendini olduğu gibi benimsemesiyle hem özgür hem de politik bir albüm olarak kalbimizi fethetti (bu kelime oyununu yapmadan edemedik).

shame – Food for Worms

İngiliz punk kültürünü post-punk tonlarında devam ettiren, birazcık da gençliğin sesi olmuş, biraz ‘‘deli’’ bir gruptan bahsediyoruz. Geçtiğimiz yıllarda birlikte turneye sıklıkla çıktıkları black midi grubuyla Zorlu PSM konser vermiş olan shame; biraz melankoli, biraz isyan, biraz da heyecandan bahsediyor parçalarında. Yıllardır alternatif listelerde yükseklere çıkan shame bu albümünde dağılan arkadaşlıklar, ‘‘kötü yol’’a sürüklenmelerden bahsediyor. Konserlerde moshpit’lere dalabildiğiniz, solistin dinleyicilerin arasına karıştığı bu deli dolu punk grubun şimdiye kadar en duygusal, en içten yapımlarından biri diyebiliriz Food for Worms için. Söz yazımıyla da kendisinden bahsettiren bu albümü dinlerken headbang yaparken bulduk kendimizi. Ama yine de sözleri de söylemeden edemedik.

Genesis Owusu – STRUGGLER

Ganalı Avusturalyalı rapçi Genesis Owusu STRUGGLER albümüyle her şeyi yerinden oynatmayı başarıyor. Keskin synth pop havalarında, funky baslarla bizi sanki üstü açık bir arabada süratle tatile çıkarıyor Genesis. Müzikalite deseniz var, sözler deseniz o da var; hem de coşkuyla dans edilebilesi… Synth pop’u geçip yer yer post-punk melodileriyle sertleşen havası Genesis’in net vokalleriyle de birleşiyor. 2021’de de STRUGGLER kadar çok sevdiğimiz çıkış albümü Smiling With No Teeth gözlerimizi kamaştırmıştı. Smiling With No Teeth albümünde çoğunluğun beyaz olduğu Kanberra’da siyah olmanın kaçınılmaz sorunlarına dokunuvermişti. İzolasyon ve agresyon… STRUGGLER ise hayatta anlam aramaya çalışan bir adamın hikayesini anlatıyor bize. Bu çabayı sürdürürken çıkılan dağların değil dağları çıkabilmenin minik zaferler olduğunu fark ediyoruz kendisiyle. Biraz jazzy biraz hip-hop, biraz Prince havaları: işte karşınızda STRUGGLER.

Jessie Ware – That! Feels Good!

Disko müziğinin yakın zamandaki geri dönüşlerinden hepimiz haberdarız. Jessie Ware de bu akımın son birkaç yıldır öncülerinden biri. Bildiğiniz “geleneksel” diskoya kendi havasını ve diva gücünü serpiştiren Jessie Ware bu albümle oyuncu, duygusal ve mod yükseltici bir hava takınıyor. Kendi divalığını dinleyenlerine de aşılarken bir yandan da şarkılarında müziğine ve hayata olan aşkını ve yumuşak bakışını hissediyoruz. Latin sularında gezen ritim desenleri ve New York semalarında uçuşan funk vari house melodileriyle biraz garantici, biraz da klasik şeylerin verdiği o doyurucu tatminle karşılıyor bizi albüm.

Lara Di Lara – ESKİSİ GİBİ DEĞİL

Elektronik pop havalarında uçuveren tatlı ama bir o kadar da dumanlı bir albüm bu. Evet, bir şeyler eskisi gibi değil ve Lara Di Lara hikayelerinde bunu hem yumuşak gitar melodileri hem de sembolik sözleriyle anlatıyor. Bir yandan da bırakıveriyor eskisi gibi olmayanları:

Çöz, kopsun

Ki toprağa dokunasın

Bol synth’li, hafiften rüyamsı, biraz elektronik biraz popla bizimle Lara Di Lara.

Gezebelle Gaburgably – Gaburger

Albüm kapağından da anlayabileceğiniz gibi rahatsız edici olmaktan asla kaçınmayan bir albüm bu. “Neden bir albümden rahatsız olayım ki?” diye sorabilirsiniz kendinize ya da “olmak isteyeyim ki” diye de olabilir bu soru. İşte bunun cevabının da bu albümde olduğunu iddia ediyoruz. Eğlenceli synth melodileri, bağırışları çağırışları, anlattığı hikayeleriyle Gezebelle bizi terkedilmiş bir lunaparka bırakıyor. Paslı atlı karıncaların arasından geçerek korku tüneline giriyoruz gizlice. Tamamen DIY’lığını hissettiğiniz, ev ve el yapımı bu albüm bize 2000’lerin salaş garaj band’lerini hatırlatıyor.

underscores – Wallsocket

underscores farklı ses katmanlarıyla bir tür ses cümbüşü yaratmayı başarıyor bu albümde. Hiperpop, indietronic türleriyle tanımlayabileceğimiz bu albüm tamamen kes-biç-yapıştır glitch-pop’uyla bize bu yeni jenerasyonun kendine özel dertlerini, mental rahatsızlıklarını anlatıyor. Sakin vokallerin yankılandığı parçalarda çeşitli enstrümanların yanında farklı kayıtlar ve 2000’lerden “nostaljik” sayılabilecek teknolojik aletlerin sesleri kullanılmış. Biraz glitch’lenmiş bu parçalar sanki kasetten çalınıyormuş gibi his yaratıyor; sanki çocukluk odamızın o güvenli ortamından çıkıp gelen, nostaljik gibi tınlayan ama tekinsiz de gelen bir his. Oldukça queer, internetten doğmuşçasına bir albüm Wallsocket; biraz duygusal biraz da moralli.

Sampha – Lahai

Sampha’nın bu heyecanlı ikinci albümü Lahai rahat hip-hop ritimleri ve akıcı rap’iyle dikkatimizi çekiyor. Lahai kesinlikle bu senenin dinlemesi en rahat, en güzel albümlerinden biri. Her şeyin birbiriyle müthiş bir harmoni içinde olduğu bu albüm ciddi bir dikkat gerektirmezken kendisinden dikkatinizi ayırmanıza da asla izin vermiyor. Richard Bach’ın ünlü kitabı Martı Jonathan Livingston’dan esinlendiği Jonathan L. Seagull albümün en ilgi çekici şarkılarından biri. İnsan olmanın aynı duyguları aynı şekilde hissetmek anlamına gelmediğini vurgularken spiritüel tonlarda uçuşan melodiler bizi adını koyamadığımız bir huzura götürüyor.

Mevsimler büyür ve mevsimler ölür,

Bir kuş ne kadar yükseğe uçabilir?

Mitski – The Land Is Inhospitable

Ah Mitski, bize bunu yapmak zorunda mıydın? Tam sonunda bir şeyler yolunda girmişti 2023’te. O Eylül gününde Mitski yeni, sımsıcak bir albümle geldi oturdu karşımıza. Karlı bir günde eve dönünce içilen sıcak çikolata, çok sevilen bir dostla yapılan uzun sohbetler gibi geldi. Hazır olun tartışmaya, ama bizce Mitski’nin şu zamana çıkardığı en anlamlı, en dokunaklı, en dolu dolu albümü olabilir. Daha şimdiden kendi TikTok trendine de sebep olmuş My Love is All Mine ile Mitski “Dünyadaki hiçbir şey benim olmayabilir, ama benim sevgim sadece benim” diyor. Uzayda sakin bir yolculuğa çıkmışız da dünyaya şöyle dışarıdan bakıyormuşuz gibi bir albüm; hayattan çıkanlarla, Mitski’nin o derin düşünceleriyle birlikte konuşuyoruz bu albümde de.

boygenius – The Record

Üç güçlü kadının anılarının anısına çıkardığı bir albüm The Record. Adı gibi, bir kayıt misali, üç ünlü kadın indie sanatçı Phoebe Bridgers, Lucy Dacus ve Julien Baker’ın bazen kişisel bazen de ortak duygularını dinleyerek yaşıyoruz. Bu süpergrup adını ise eril müzik endüstrisine şakacı bir başkaldırış olarak ortaya çıkıyor. “boygenius” ismini verdikleri bu tiplemeyi Julien Baker şu şekilde tanımlıyor: “İşkence edilmiş bir dahinin arketipi, doğumundan beri her fikrinin sadece değerli değil, hatta mükemmel olduğu söylenmiş bir erkek sanatçı.” Stüdyoda herhangi bir kaygının sonucunda “hayır saçmalama, hemen bir boygenius ol” diyorlar birbirlerine ve böylece tüm kaygıları savuşturuveriyorlar.

Country esintileri ve gitar melodileriyle yoğrulmuş “Cool about it”, bitmiş bir ilişkinin hâlâ devam eden umutlarıyla, tamamen kesilmemiş konuşmaların verdiği acılarla birçoğumuzun yaşadığı o ayrılık sonrası tatlı-acı hisleri hatırlatıyor. The Record kadınların hep birlikte ne güzel şeyler çıkartabileceğinin en güzel örneklerinden biri, üç kadının iç içe yükselen hikayesi.

Tamam albümlerden bahsettik, bir de 2023’ten aklımızda kalan single’ları da hızlıca sıralayalım:

Grace – IDLES

Boy’s a liar Pt.2 – Pink Pantheress, Ice Spice

Prescription – Remi Wolf

Antidepresan – Mert Demir, Mabel Matiz

Fountain Baby – Amaarae

Padişahım – Paptircem

Houdini – Dua Lipa

Dadanizm sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et