Endişeliyiz, hem de çok: Don’t Worry Darling öncesi Olivia Wilde – Shia LaBeouf – Florence Pugh gerginliğinin tat kaçıran detayları

Bizi az çok takip ediyorsanız Olivia Wilde’ın yönetmen koltuğunda oturduğu son filmi Don’t Worry Darling’i hevesle beklediğimizi biliyorsunuzdur. Wilde’a olan hayranlığımızı da… Yalnız son birkaç gündür ortada öyle iddialar dolaşıyor ki tüm bu hislerimizi kursağımızda bırakıyor, bize isyan bayrağı açtırıp derbeder bırakıyor. Birkaç sene önce, FKA Twigs’in açtığı taciz ve şiddet davaları sebebiyle dahil olduğu projelerden bir bir çıkarılan Shia LaBeouf’un başlangıcında Don’t Worry Darling’in kadrosunda da (Harry Styles’ın karakteriyle) yer aldığını biliyorduk. Olivia Wilde da geçtiğimiz günlerde Variety’e verdiği röportajda Shia LaBeouf’un malum olaylardan dolayı filmden kovulduğunu açıklamıştı. Ama Shia LaBeouf Olivia Wilde’ın bu açıklaması üzerine ‘‘Beni siz kovmadınız, ben istifa ettim’’ diyerek yine Variety’de yayınlanması için bir mektup kaleme almış bir de Olivia Wilde’ın o dönemde kendisine gönderdiği bir videoyu da paylaşmıştı. Videoda Olivia Wilde “onu biz kovduk” dediği Shia’ya kadroya dönmesi için dil döküyor; başroldeki Florence Pugh’un da ‘‘uyanması gerektiği’’ni söylüyor. ‘‘Kendini bu projeye gerçekten adıyorsa seninle barışması lazım, haydi barışın’’ gibisinden cümleler eşliğinde. Üzdün be Olivia… Tüm bunlar tanıtımlarını yaptığı “feminist bilim kurgu” filminin tüm değerleriyle ters düşüyor (of ki ne of!). Bir de tabii yan roldeki Harry Styles’ın, baş karakteri canlandıran Florence Pugh’tan üç kat daha fazla para alması meselesi var… Olivia Wilde her ne kadar reddetmiş olsa da bu iddiaları, akıllardaki soru işaretlerinin önüne geçebilmiş değil.

Biz de Olivia Wilde’ın başına sardığı bu olaylara dadanıyor, Shia skandalının detaylarına bakıyoruz.

Olivia Wilde, 2019’daki bağımsız filmi, heyecan verici büyüme hikayesi Booksmart’ın ardından kamera arkası kariyerine Don’t Worry Darling ile devam etme kararı aldı bundan birkaç sene önce. Wilde bu konuda Variety’e verdiği röportajda şöyle diyor: “Booksmart kritik bir zaferdi. 6 milyon dolarlık bir bütçeyle 25 milyon dolar kazandırsa da bir gişe rekoru kırmadı. Kadınların yönetmenlik için ikinci bir şans elde etmesi daha zor, dolayısıyla bir kadının ikinci filmine bir erkekten daha az yatırım yapılıyor. Bense çok şanslıydım. Filmim bir milyar dolar kazanmasa da başka bir fırsata sahip olmama izin verdi; zamanın ruhunu yeterince etkiledi. Bu noktada gerçekten yönetmen olduğumu söyleme hakkını kazandığımı hissediyorum.” Don’t Worry Darling filminin çalışmalarına pandemi patlak vermeden hemen önce başlayan Wilde ve ekibi, deneysel bir ütopyada geçen filmin merkezindeki evli çift Jack ve Alice’e hayat verecek oyuncular için bazı isimler belirliyorlar. Hatta başta Alice’i kendi oynamayı düşündüğünü ama sonrasında genç bir çiftin dinamiklerinin daha heyecan verici olacağına inandığı için genç bir kadro arayışına girdiğini söylüyor Wilde. Neyse, sonuçta Alice için o sıralar Midsommer ve Little Women’la ortalığı kavuran Florence Pugh hakkında “Olağanüstü biri ve açıkça söyleyebilirim ki günümüzün en heyecan verici kadın oyuncusu” diyerek rolü ona vermede hiç zorlanmadıklarını söylüyor.

Jack rolü için ise ilk olarak daha önce sadece Dunkirk’te çok kısa bir süre izlediğimiz Harry Sytles’ı düşündüklerinden bahsediyor Olivia. Styles projeye sıcak baksa da o sıralar turne programının yoğunluğu sebebiyle kabul edememiş rolü. Wilde ise Styles’tan sonra o sıralar birden fazla kadın tarafından istismarcı ve şiddete meyilli davranışları ifşalanan, “role hazırlık” için sokak köpeklerini silahla öldürdüğü ortaya çıkan Shia LaBeouf’u tercih ediyor. Shia’nın eski sevgilisi FKA Twigs de o dönemde “bir kabustu” olarak nitelendirildiği ilişkilerinin ardından kendisine cinsel istismar davası açmış, Shia’nın ajansı da bu olaylardan sonra kendisiyle yollarını ayırmıştı. O zamanlar Shia tüm bu iddiaları reddetse de bir gün önce “Evet, o kadına ve birçok kadına zarar verdim. Bencil, düşüncesiz, korkutucu bir insandım” şeklindeki naif(?!) açıklamasıyla suçunu kabul etti.

Ve hatta şu ana kadar birlikte olduğu her kadını aldattığını da belirtmeden geçmedi. İşte Shia’nın saykoluğunun ve istismarcı kişiliğinin gündemde olduğu bir zamanda (Twigs’in davasından hemen önce) Wilde kendisine başrol teklifiyle gidiyor. Başta bahsettiğimiz Variety röportajında ise Shia’yı bu olaylarının ardından kovduklarından bahsedip şunları söylüyor Wilde: “Shia’nın rolüne hazırlık süreci yapımlarımda talep ettiğim değerlere uygun değildi. Süreçleri bazı açılardan oldukça hırçın bir enerji gerektiriyor ve ben şahsen bunun filmdeki performansları olumsuz yönde etkilediğine inanıyorum. İnsanların işlerini en iyi şekilde yapmalarını sağlamanın en iyi yolunun güvenli bir ortam yaratmak olduğuna inanıyorum. Sonuçta benim sorumluluğum oyuncu kadrosunu bu tür ortamlardan korumak. Özellikle böyle bir filmde, Florence’tan çok savunmasız durumlarda olmasını isteyeceğimi biliyordum ve önceliğim onu ​​güvende hissettirmekti.”

Ve işte Oliva’nın bu sözlerinin ardından olanlar oldu. Shia, Olivia’nın kendisini kovduğunu iddia ettiği bu röportajının ardından Variety’e “daha önce sahip olmadığı ahlaki bir pusula ile” yazdığı açık mektupta aslında projeden kendi isteğiyle ayrıldığından, diğer oyuncularla prova yapmak için yeterli zamanı olmadığından bahsediyor. Shia’nın dediğine göre Wilde kendisiyle 16 Ağustos 2020’de, projeden ayrılışını konuşmak için buluşmuş ve “Benimle çalışmak istemene onur duydum. Ayrılmana da üzüldüm çünkü özel bir şey ortaya çıkabilirdi. Bana olan güvenin bana verdiğin büyük bir hediyeydi” tarzı süslü cümlelerle onu kalmak için ikna etmeye çalışmış. Shia iddialarını yalnızca Wilde’ın kendisine attığı mesajlarla değil bir videoyla da destekliyor. Bu videoda duyduklarımız ise bizi şoklara sokuyor: “Bundan (Shia’nın filminde rol almasından) henüz vazgeçmeye hazır olmadığımı hissediyorum ve benim de canım yanıyor, bunu çözmek istiyorum. Biliyor musun, bence bu Ms. Flo için bir uyanma çağrısı olabilir ve bunu benimle, bizimle denemeye açık olup olmadığını bilmek istiyorum. Eğer gerçekten kendini bu filme adamak istiyorsa (Florence’tan bahsediyor), aklını ve kalbini veriyorsa seninle barışmalı. Ve ben sizin bakış açınıza saygı duyuyorum, onunkine de saygı duyuyorum. Ne diyorsun, hâlâ bir umut var mı?” Of of…

Bu sözlerin “feminizmi aşırı basitleştiren hikayelerden zevk veya ilham almıyorum. Çok daha karmaşık hikayeleri seviyorum” diyen ve şu sıralar tanıtımlarını yaptığı yeni filminin feminist duruşuna sık sık vurgu yapan Wilde’a ait olması kötü bir şaka gibi gerçekten. Bir yandan da şimdilerde ahlaki pusulayı bulduğunu iddia eden Shia gibi bir istismarcının elini güçlendirmesi, onun “mağdur” imajını desteklemesi, onu bırakın kovmayı, geri dönmesi için neredeyse yalvardığı halde kovduğunu iddia etmesi de işin bir başka acınası boyutu. Anlayacağınız Shia – Olivia olaylarında iki tarafın da savunulacak bir tarafı yokken Olivia – Florence cephesinde ise bizi üzen birçok başka detay daha var.

Şu an Dune 2’nin çekimleri için Budapeşte’de olan Florence ile Wilde’ın arasının bozuk olduğu, Pugh’un Wilde – Styles ilişkisinin filmin önüne geçmesinden rahatsız olduğu ve Styles’ın Pugh’dan neredeyse üç katı ücret aldığı da konuşulan diğer iddialar arasındaydı. Wilde bu iddiaları Variety’e “Pugh ile aramızın bozuk olduğu uydurma bir click-bait haberi. Ve başrolümüz ile yardımcı oyuncular arasında var olmayan bir ücret eşitsizliğine ilişkin tepkiler de beni gerçekten üzdü. Ben 20 yılı aşkın süredir bu işin içinde olan bir kadınım ve bu, kendim ve başkaları için, özellikle de bir yönetmen olarak savaştığım bir şey. Bu iddiaların kesinlikle hiçbir geçerliliği yoktur” diyerek yalanladı. Diğer yandan Pugh’un çekim programının yoğunluğu nedeniyle filmin yalnızca Venedik prömiyerine katılacağını öğrenmemiz, ardından yaptığı “filmdeki sevişme sahnelerinin filmle ilgili diğer her şeyin önüne geçmesi çılgınca” şeklindeki açıklamaları ise Wilde ile aralarının limoni olduğunu destekleyen türden. Çünkü eğer Wilde’ın Variety röportajına göz attıysanız daha ilk cümleden Harry Styles ve sevişme sahnelerinin öne çıkarıldığını görmüşsünüzdür. Pugh’un aksine Olivia ironik bir biçimde bu sahneleri “feminist” filminin tanıtımlarında kullanmaktan pek de geri kalmıyor. Ayrıca belli ki Pugh, Shia’yla çalışmayı doğal olarak istememiş. Wilde her ne kadar “Florence’ın güvende hissetmesi benim için çok önemliydi” dese de onun bu isteğini yok saymış ve hatta “Ms. Flo’ya bir uyanma çağrısında” bulunmuş. Evet, bir istismarcıyla “barış” yapması için…

Tüm bu anlattığımız tatsız olaylar her ne kadar Olivia Wilde’la ilgili dursa da aslında etkileri maalesef ki çok daha kapsamlı olacak gibi duruyor. Jason Sudeikis’ten ayrıldıktan sonra Styles ile olan birlikteliğine gelen tepkileri ikiyüzlü bulan, sık sık (belli ki pek de anlamadığı bir kavram olan) feministliği bir araç olarak kullanan ve tüm bunları yaparken de bir kadın meslektaşının arkasından, senelerdir savaş verdiğini söylediği o malum yönetmenler gibi konuşan Olivia başta kendi kariyerine sonra da bu meslekte var olmaya çalışan tüm oyuncu ve yönetmenlere büyük zararlar verdi aslında.

Wilde, kendisinin de dediği gibi uzun yıllardır bu sektörün ikiyüzlü ve cinsiyetçi tavırlarına maruz kalan ve buna rağmen Booksmart gibi bir işle adından söz ettirmeyi ve yönetmenlik kariyerinin önünü açmayı başaran bir insandı. Şimdi ise bu ve önceki başarılarının hepsini gölgeleyecek bir durum var ortada. Ve belki de Shia sektörün ona sunduğu tüm “hoşgörüyü” ve Wilde konusunda haklı çıkmasını da kullanarak yarın öbür gün setlere geri dönerken güvenilirliği bir hayli sarsılan Wilde uzun süre setlerden uzak kalacak. Ve bundan sonra kendisinin bu ifşası öne sürülerek kadın oyuncuların, yönetmelerin sözlerine inanmak zaten buna oldukça meyilli olan insanlar için iki kat zor olacak. Florence Pugh’ın ve Don’t Worry Darling filminin nasıl bu olayların gölgesinde kaldığı konusu ise bambaşka bir drama. Gözümüz üç gün sonra başlayacak olan Venedik festivalinde çünkü filmin prömiyerinin iptal edilmesi bile söz konusu olabilir bu gidişle…

Dadanizm sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et