Eski medeniyetlerden örneklerle, erkek güzellik rutinlerinin gizli tarihi

Moda ve güzellik uzmanı David Yi, alışılagelmiş ve haliyle kanıksanmış tüm önyargılar sebebiyle erkeklerin güzellik rutinlerini saklı tuttuğunu ortaya koyan harika bir kitap ile karşımızda. Hatta “Pretty Boys: Legendary Icons Who Redefined Beauty” erkek güzelliğini ve ‘erkekliği’ o bildiğimiz anlı şanlı kültürler ve medeniyetler ışığında yeniden tanımlıyor dahi diyebiliriz. Mesela denizlerde gümbür gümbür estiren Vikinglerin kapsamlı saç bakım rutinleri olduğunu biliyor muydunuz?

Yüzyıllara damgasını vurmuş antik Yunan hükümdarı ve askeri dehası Büyük İskender güzel kokulara tutkundu. Fransa Kralı Louis XIV, parıltılı topuklu ayakkabılar giymeyi sever, hacimli peruklarıyla kombin nasıl yapılır herkese bir güzel gösterir, haliyle moda alemine yön vermesini iyi bilirdi. Böyle ‘‘yakın’’ tarihlerden örnek vererek lafa girdiğimize bakmayın, aslında her şey tarih öncesinde başladı. Yani, yaklaşık 50.000 yıl önce…

Bristol Üniversitesi’nden Prof. João Zilhão tarafından 2010 yılında yapılan bir arkeolojik kazıda beklenmedik ve epey şaşırtıcı bir bulgu ortaya çıktı. ‘Mağara adamı’ gibi tasvir edilen ve sadece homurdandığı sanılarak kendilerine büyük haksızlıklar yapılan neandartaller güzelliklerini öne çıkarmak için pirit ve ışıltılı kayaları öğütüyor, bunları vücutlarında ve yüzlerinde fondöten, allık hatta aydınlatıcı amaçlı kullanıyordu. David Yi; “Bu sadece bir kabile meselesi değildi, bir ifadeydi, gerçekten güzelliklerini sergilemek istediler. Bu, insanların doğuştan gelen güzellikleri için görülmek ve kutlanmak istedikleri anlamına gelir” açıklamasında bulunuyor.

Öyleyse, günümüzde dahi güzellik ve bakım gibi kavramlar neden hâlâ cinsiyet normlarından mustarip? Yi, 18. yüzyılın sonunda yani Aydınlanma döneminde meydana gelen cinsiyet rollerinin bölünmesinin bu konuda epey etkili olduğunu belirtiyor. “Bu kasıtlıydı, böylece erkekler sonunda ‘daha güçlü türler’ olduklarını söyleyebildiler. Zayıf olarak görülen her şey kadınsı bir davranış olarak görülüyordu, insanlar erkeklerin makyajını ve bakımını entelektüel olmadığı için modası geçmiş olarak düşünmeye başladılar” diye de ekliyor. Galiba, malum bilim ve mantık çağında, erkeklerin daha büyük beyinleri ve bedenleri olduğunu kanıtlamak için belli standartların daha zayıf görülen bir öteki tarafından benimsenmesi gerekiyordu.

Tarih boyunca karşımıza çıkan ünlü figürlere dönüp bakan Yi, “Çoğu zaman, tarih kitaplarında kutlanan onların kaba kuvvetleri veya fiziksel güçleri, güzellikleri değil. Bunun neden olduğunu sorguladım. Yüzyıllar boyunca, bir kralın kozmetik tercihlerinden veya ünlü bir hükümdarın estetiğinden bahsetmek, onların daha az güçlü oldukları veya kadınsı oldukları anlamına geliyor. Birçok tarihçi, inceledikleri ve saygı duydukları erkeklerin, makyaj yaptıkları ya da güzel olma tutkusuna sahip oldukları ortaya çıkarsa, saygınlıklarından yoksun bırakılacağından veya belki de daha az güçlü sayılacağından korkuyor” diyor.

Ancak yazara göre, cinsiyetler arasındaki modern güzellik ayrımının güçlendiği esas dönem; Birinci Dünya Savaşı. Kadınlar fabrikalarda ve kol emeği gereken yerlerde işleri devralırken, erkekler savaşa gittikleri için daha da ‘erkekleştiler’ diyor… Ayrıca, “Elizabeth Arden gibi makyaj markaları ‘komando kırmızısı’ gibi ruj tonları yapmaya başladı ve ‘Makyaj yapmıyorsan vatansever değilsin’ gibi sloganlar attı. Bu propaganda o kadar etkiliydi ki 2021’de bugün hâlâ bu normlara bağlıyız” diye de ekliyor…

Günümüzde popüler kültürde, bilhassa da müzikte Harry Styles, Frank Ocean veya BTS gibi isimler bu söylemlerin alaşağı edilebileceğini defalarca gösterdiler, gösteriyorlar. Ve elbette, erkek makyajının öncülüğünü (ve daha pek çok şeyi) David Bowie aslında yapmıştı. Bir popüler kültür fenomeni olmasının ötesinde, tarihe adını yazdırmış ikonik Ziggy Stardust’a sahibiz sonuçta.

Kitabın tüm illüstrasyonları, Paul Tuller’e ait. Instagram: @paul.tuller

Dediğimiz gibi tarihte örneği çok. Viking erkekleri, güzelliklerine ve bakımlarına epey önem veriyormuş dedik ya… Hatta Yi; “Saçları ve sakalları için kemikten, boynuzdan, ağaçtan ve fildişinden ayrı fırçaları vardı. Sakallarını özel yağlarla, kayın ağacı külüyle ve keçi yağından yapılan şampuanlarla nemlendirirlerdi” diyerek işin onlar için ne kadar da ciddi olduğunu anlatıyor. Ya da 1800’lerde, erkekler için allık, peruk ve pudra kullanımını normalleştiren Fransız kralı Louis XIV tarihte kendine has bir yer tutmakta. Velhasıl, devran döndü ve tutumlar zamanla değişti tabii. Yaratılan cinsiyet ikiliklerinin etkileri ise malum zaten.

1930’lu yıllarda İngiliz psikolog, psikanalist ve yazar John Carl Flügel, bu önemli anı ‘Büyük Erkekten Vazgeçme’ olarak adlandırmıştı. Kimlik, ikili cinsiyet sistemi tarafından tanımlandı ve ayrıldı. Erkeklerin “güzel görülme iddialarından vazgeçtikleri” ve “bundan böyle sadece yararlı olmayı amaçladıkları” bir dönem de başlamış oldu diyor. Bu durumun Avrupa’daki 1885 tarihli Ceza Kanunu Değişikliği Yasası’ndan yani “erkeklerin vücutlarında kozmetik bulunmasından dolayı ağır çalışma ve kırbaç cezasına çarptırıldığı” dönemden etkilenmiş olması da çok muhtemel. Zaten aşağı yukarı aynı dönemlerde, ABD’de de işler eşit derecede acımasızmış. Yi, “1840 yılında kongre üyeleri, masasında bulunan kozmetik ürünlerini eleştirerek Başkan Martin Van Buren’in erkekliğini sorguladı” da diyor.

David Yi, yeni kitabıyla sadece erkeklerin güzellik ve bakım rutinlerinin tarihini ortaya çıkarmıyor bize kalırsa. İkili cinsiyet sisteminin peşinde getirdiği türlü politikalara da dikkat çekiyor. Ve o noktada Gottmik’in ‘‘Crash the cistem’’ deyişi kulaklarımızda çalınıyor. Ama bundan sonrası bambaşka bir yazı konusu.

Season 13 GIF by RuPaul's Drag Race - Find & Share on GIPHY

Dadanizm sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et