Pazar sabahlarının tüm hislerini toplayan bir sergi

Basit gibi görünen bazı sözcükler, nice anlam ve hissi bünyesinde taşımaya muktedir. Mesela “pazar sabahı” gibi… Daha duyup, gördüğünüz ilk anda zihninize üşüşen kokuların, renklerin, duyguların sizi teslim almasına engel olamıyorsunuz. Uğruna nice şarkılar yazılmış olması boşuna değil. Galerist’te tam da bundan yola çıkmış bir sergi var şu sıralar. Adı her şeyi özetlemeye yeterli: “Pazar Sabahı”

Uzadıkça uzayan kahvaltılar, peş peşe devrilen kahveler, doyasıya miskinlik ve etrafa yığılan gazeteler… Pazar sabahlarına olan sevgimiz o kadar büyük ki, serginin sadece adı bile dikkatimizi çekmeye yetmişti.

#sundayfunday

Kendi pazar sabahlarınızdan izler bulabileceğiniz, Nicole O’Rourke’un küratörlüğünü üstlendiği sergi, 29 Aralık’a kadar pazar günleri hariç (pazar keyfi yapmak galeri çalışanlarının da hakkı!) her gün, Galerist‘in Tepebaşı’ndaki yerinde görülebilir.

Bu arada, serginin basın bülteni de başlı başına sergideki eserler kadar ilgiyi hak ediyor. Normalde kopyala/yapıştır usulü içeriklere karşı olsak da bu bülteni bozmaya kıyamadık; doğrudan aşağıya iliştiriyoruz. Okuyunca hak vereceksiniz…

Pazar Sabahı sizin için. Gelmesi beklenen yeni haftanın heves kırıcı doğasına rağmen, oldukça kaygısız. O haberlerle ilgili değildir ve aksine haberlerle alay eder; politikacıların yüzlerine simli çıkartmalar yapıştırır, ve yükselişte olan ekstemist gündemlere karşı kendini korur. Oyunlar oynar. Pazara meyve ve sebze avına çıkmışken yolunu zevk için değiştirir. Taze başlayan cinselliği ile hem tuhaf, hem zevk sarhoşudur. O, huzurlu, saf ve meditatif bir salıverme hakkındadır. Bir Pazar gününü evde geçirmenin ikonları ile ilgilidir; duvarda bir sinek, bir priz, bir kalorifer peteğidir – O eve komik bir övgüdür. Pazar sabahı sınızsız kahve kupaları ve çay bardaklarıyla hiç bitmez gibidir, Pazar günü yapacak hiçbir şey olmayışının rahatsız eden, keyifli ve rahatlatıcı sonsuzluğudur. O, görüntüleri, objeleri, şeyleri serbestçe tüketmek, ve yatakta her zamankinden fazla zaman geçirmek hakkındadır, portakal suyu ve pastel renkler hakkında. Bu serginin işleri farklı duygular sunar. Bazıları oyunbazken, diğerleri bunu dengeleme hareketindedir. Bazıları çocuksu, bazıları şüphesiz yetişkindir. Her köşeyi dönüşünüzde ciddiyetsiz ve kendinin farkında realiteler ve sürrealiteler sizleri karşılar. Hepsi bir araya geldiğinde ise Pazar Sabahı’nın işleri hem nostaljiktir, hem şuana aittir – mutlulukla kaybeder ve sıkıcılıkla savaşırlar. Pazar Sabahı, hem çocuksu sorumsuzluklar ilüzyonlarıyla sonsuz bir zaman dilimi gibi gelebilir, fakat aynı zamanda evvelki gecenin pişmanlıkları ve gelecek haftanın acımasız angaryalarıyla işaretlenmiş bir takvim kutucuğu kadar sınırlıdır. Bu sergi işte tüm bu hisler ile onları yansıtan objeler ve simgeler hakkındadır. Eğer daha teorik ve anlamlı bir şey görmeyi arzuluyorsanız, bu tabi ki sizin tercihiniz – bu bir Pazar sabahı, ve onunla ne yapmak istediğiniz size kalmış.

Sanatçılar: :mentalKLINIK, Bahar Yürükoğlu, Ece Ağırtmış, Huo Rf, KAWS, Kerem Durukan, Lara Ögel, Merve İşeri, Saara Untracht – Oakner, Serkan Özkaya, Tom Lowe, Ulaş & Merve.