
Sen çok yaşa kraliçemiz: RuPaul şimdi de bir diziyle karşımızda
Ve RuPaul, yeni Netflix dizisinde tüm ihtişamıyla başrolde: AJ and the Queen
ABD’de 11 sezonu devirdikten sonra bu yıl bir de okyanusun öbür tarafına geçti RuPaul’s Drag Race. Bu katlanarak artan sevginin altında ise dans, müzik, oyunculuk, kostüm, makyaj derken eğlence dünyasının tüm elementlerinin tek tek buluşması var. Bir de tabii, RuPaul’un ana akım medyayı gökkuşağı renklerine boyayan yüce sevgi mesajları… Eğer kendini sevmezsen, başkalarını nasıl sevebilirsin ki?!
Bundan daha güzeli olamaz dediğim anda hep daha güzeli oluyor.
ABD’de yayın yapan LGBTİ+ kanalı Logo TV’de başlayan RuPaul’s Drag Race ful fors VH1’a taşınmış, Emmy’leri kapmış ve ana akımın orta yerine oturmuştu ki ”eyvah, bu kadarıyla yetinemiyoruz” diye, bağımlılıktan ötürü krizlere girdiğimiz bir anda yarışmanın yıldız isimlerinin kapıştığı RuPaul’s Drag Race All Stars önümüze düşüvermişti. Ondan birkaç sezon sonra da yarışmanın İngiltere ayağı geldi; RuPaul’s Drag Race UK. Gidemesek de, göremesek de binlerce hayranla buluştukları RuPaul’s Drag Con’u da ekleyelim. (Düşünsenize drag kültürüne adanmış devasa bir fuar!) Gözümüzün önünde büyüyen RuPaul imparatorluğunu etrafa kalpler saçarak izlerken yeni bir haber daha geldi…
Evet, Logo TV ve VH1 üzerinden yayın yapsa da RuPaul’s Drag Race’i ulaştıran platformlardan biri Netflix oldu. Ben de açıkçası dibe vurduğum bir günün sonunda, Netflix’te peş peşe birkaç sezon halinde görünce düştüm içine. Ve sonra bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmadı…
Uzun lafın kısası, Netflix de RuPaul’un cevherinin farkında olmalı ki kendisinin başrolde olduğu yepyeni bir diziyle geliyor: AJ and the Queen.
10 Ocak’ta izleyiciyle buluşacak bu yeni projede RuPaul’umuz Sex and the City’nin arkasındaki dehalardan biri olan Michael Patrick King ile yollarını kesiştiriyor. Hikayenin ise hem eğlenceli hem de kalbe dokunan bir tarafı var. En büyük hayali kendi eğlence kulübünü açmak olan ve bu uğurda yıllarını devirmiş Ruby Red adlı dragqueen’imiz, çok talihsiz bir şekilde yıllarca biriktirdiği parasını hayırsızın tekine kaptırır. Bu büyük düşüşü yetmezmiş gibi karşısına bir de bakmakla sorumlu olduğu 11 yaşındaki AJ çıkar. İkili boydan boya ABD’yi gezmeye başlar; Ruby Red efsane sahne şovlarıyla, kaybettiği parasını yeniden kazanmanın peşine düşer. Yanı başında da A.J. vardır; çaresiz, kimsesiz ve yardıma muhtaç. (Şu an ağlamaya başlıyorum.)
Bu ikilinin giderek gelişen dostluğunu izlerken Latrice Royale, Pandora Boxx, Trinity Tuck gibi RuPaul hanedanlığının en sevilen dragqueen’leri de karşımıza çıkacak. Fragmanda da gördük.
Şu içinde yaşadığımız dünyanın tüm sınırlamalarına, etiketlerine meydan okuyarak eğlence dünyasını dönüştüren, adını kendi gibi ihtişamlı bir şekilde popüler kültür tarihine yazdıran biri RuPaul. Hep derim, dünyayı RuPaul kurtaracak ve şu istikrarlı yükselişine bakılırsa, bir sonraki adımı ABD başkanlığı olabilir!