
Cem Yılmaz’dan dört filmlik bir seri geliyor: Karakomik Filmler
Dadanizm olarak Cem Yılmaz’ın senaryosunu yazıp yönettiği 2 Arada filminin setindeydik. 2 Arada aslında, dört filmlik Karakomik filmler serisinin sadece bir filmi. Diğer film Kaçamak’la birlikte Ocak’ta vizyona girecek. Set ziyareti sırasında Cem Yılmaz ve ekibinden dinlediklerimizi bir de sizin için anlatalım….
Film setlerinin, işin doğası gereği, yarı fantastik bir hissiyatı var; adımınızı attığınız anda gerçeklikten kopuyor, sanki siz de o kurgunun bir parçasıymışsınız gibi hissediyorsunuz. Platolarda kurulmuş, birkaç gün sonra yıkılıp gidecek dekor setlerde de bu böyle; gerçek mekanlardan dönüştürülmüş olanlarda da.
Bu seferki setin “feribot” olması da işi değiştirmedi. Evet, bildiğimiz arabalı feribot. Sirkeci Feribot İskelesi’nin yanı başında akıp giden koşuşturmacaya inat sakin sakin bekleyen kocaman bir feribot, kapılarını Cem Yılmaz ve ekibine açmış; o gün de basın ziyareti için bizi ağırlıyor. Ben sanki daha önce hiç feribota binmemiş, İstanbul manzarası izlememiş gibi yarı şaşkın etrafıma bakınırken (romantikleşmeyeyim diyorum ama, o gün de İstanbul manzarası yağmur altında her zamankinden de güzeldi sanki) filmdeki kostümüyle Cem Yılmaz geliyor yanımıza. Her zamanki nezaketiyle bizi selamlıyor ve hem kendisinden hem de diğer oyunculardan bize neler hazırladıklarını dinlemek için beraber geminin içine giriyoruz.
“Bu aslında biliyorsunuz seksenlerden kalma bir feribot” diye anlatıyor Cem Yılmaz otururken. Kısa süre sonra ona Zafer Algöz, Cem Davran ve Can Yılmaz da katılıyor. Birkaç gündür “2 Arada” filminin çekimlerini tamamlamak için ful mesai, sabah 7-8’den akşam saatlerine kadar burada çalışıyorlarmış.
2002’den bu yana biriken 10’a yakın hikaye
Tam bu noktada asıl konuya açıklık getirmekte fayda var: Cem Yılmaz, bundan on altı sene önce yazmaya başladığı hikayelerini Karakomik Hikayeler adıyla filme dökmek için kollarını sıvamış.
Ve her bir hikayeyi 120 dakikalık uzun ve tek bir film haline getirmektense, kısa kısa, 60’ar dakika olacak şekilde çekmeye karar vermiş. Şimdilik dört filmden oluşan bir seriyle yola koyuluyor ve bunları iki ayrı seferde vizyona sokmaya hazırlanıyor. Ocak’ta, feribottaki çekimleri tamamlanmak üzere olan “2 Arada” ve “Kaçamak” birlikte, tek bir film gibi vizyona girecek. Mart’ta da sıra diğer iki filme gelecek.
Neden on altı sene gibi uzun bir süre beklediğini ise şöyle anlatıyor Cem Yılmaz, “2 Arada’nın hikayesini kurguladığımda sene 2002’ydi… 2002’de daha GORA bile yoktu. Benim sinema maceram Vizontele ve Her Şey Çok Güzel Olacak’tan ibaretti. Ve tutup o anda izleyicinin karşısına feribottaki garsonun hikayesini anlatan bir filmle çıkmak çok radikal olacaktı.”
Zira ilk ortaya çıktığında, 2 Arada’nın çok karanlık bir hikayesi varmış. “Tam Zeki Demirkubuz’un çekeceği türden” diye ekliyor. Bu bir tahmin değil üstelik; hikayenin ilk versiyonunu Demirkubuz’a anlatmış ve o da çok sevmiş bu hikayeyi.
Karakomik Filmler
Aslında bir-bir buçuk saatlik filmlerden oluşan seriler, televizyondan alışık olduğumuz bir formül; özellikle Netflix gibi platformlar sayesinde her bölümü ayrı bir film gibi kurgulanan diziler hayatımızın orta yerinde artık. Karakomik filmleri de aynı şekilde düşünmek mümkün. Bazen, detaylarda kesişseler de her biri bambaşka bir hikayeyi anlatıyor bu dört filmin. İlk olarak sinemada gösterilecekler ve sonrasında televizyonda da yayınlanacaklar.
O gün çekimleri devam eden “2 Arada”, çok detaylara girmeyelim ama, arabalı feribotun büfesinde garsonluk yapan Ayzek adlı bir karakteri anlatıyor. Cem Yılmaz sohbetin sonunda bize filmlerden ham görüntüleri izletti. Kendisinin canlandırdığı Ayzek’i izlerken aynı anda hem ağlamak (çok ağlamak hem de) hem de gülmek istiyor insan. Filmografisinden örnek vereceksek, Hokkabaz’a yakın bir yerde duruyor diyebiliriz. (Ayzek’i şimdi düşünürken bile boğazıma bir şey oturdu.)
Tüm sahneleri tamamlanmış olan “Kaçamak” ise, gördüğümüz kadarıyla, ful güldürmece üzerine. Dört erkek arkadaş, detoks tatiline gidiyor. Bildiğiniz organik yumurtalı, çim sulu… Ama olaylar kimsenin (ne onların ne de izleyicinin) tahmin bile edemeyeceği bir yere doğru ilerlemeye başlıyor. Nispet yapar gibi olmasın ama bundan da birkaç sahne izledik; yanaklarım acıdı gülmekten.
Cem Yılmaz filmlerinin kilit oyuncuları bu filmlerde de var. Cem Yılmaz’ın Ayzek’i canlandırdığı 2 Arada’da Ozan Güven ve Zafer Algöz’ün yanında, Cem Davran ve Cemre Ebuzziya gibi isimler de var, ki bu son ikisi ilk kez bir Cem Yılmaz filminde rol alıyorlar. Kaçamak’ta da Cem Yılmaz, Zafer Algöz, Özkan Uğur, Can Yılmaz ve Necip Memili, garip bir maceraya doğru savrulup gidiyorlar adeta.
Diğer iki film şimdilik sır ama konuşma sırasında Cem Yılmaz’dan düğünü basan Anadolu rock’çılar, çevre aşkıyla umulmadık bir maceranın içine düşen bir türkücü, comeback yapmaya hazırlanan eski bir futbolcu gibi karakterler duyduk. Projelendirme aşamasındaymış henüz. Bu kadarcık detayla bile insanın iştahı kabarıyor. Sonumuz hayrola.

O günün anısına; sağdaki heyecanlı vatandaş ben oluyorum 🙂