Dizi uyarlamasıyla karşımıza çıkacak üç harika kitap

Zoë Kravitz’li High Fidelity, geçen yıl ‘En Çok Okunanlar’ listelerini kırıp geçiren Normal People ve ortalığı yakında ateşe vermeye hazırlanan Little Fires Everywhere… Gerçi High Fidelity için kitaptan değil de filmden uyarlama demek belki daha doğru olabilir, göreceğiz.

Uyarlamalar çağında, edebiyat hâlâ sinema ve televizyonun en büyük ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Neyse ki… Bir dönem sinemaya sağlam bir şekilde geçiş yapan ‘best seller’lar artık doğrudan televizyona transfer oluyor; Big Little Lies (kitap bitti dizi bitmedi) ve Sharp Objects ile alevlenen bu furya bu yıla da taşınacak gibi gözüküyor. Game of Thrones, The Handmaid’s Tale gibi klasikler dizi dünyasını da kökünden sarsmaya devam ediyor. Gerçi Game of Thrones’tan kalan boşluğu hâlâ dolduramadık kalplerimizde…

Yakın zamanda The Witcher (ki kitabından ziyade, daha çok oyunuyla biliyoruz kendisini), His Dark Materials, Good Omens gibi yapımlarla buluşmuş olmanın heyecanıyla gözümüzü önümüzdeki maçlara diktik, yakın zamanda gelecek üç yeni kitap uyarlamasına dadandık.

Normal People

2019’un en’ler listesinde üst basamaklardan inmeyen bir kitaptı Sally Rooney’nin Normal People’ı. Hatta her yıl sonu kendi okuyup dinlediklerinin birer listesini yayınlayan Barack Obama’nın da en sevdiği kitaplar arasındaydı. (Önemli bir kriter, Obama.) Türkçesi de Normal İnsanlar adıyla Can Yayınları’ndan çıkmıştı.

normal people hulu

Kitabın özetle ne anlatacağına gelirsek… Marianne ve Connell adlı iki karakterin etrafında dönen ve şekillenen bir kitap Normal People. Marianne ve Connell’ın çocukluk yıllarına dayanan ilişkileri zaman içerisinde ikilinin hayatı ilerledikçe şekil değiştiriyor, farklı sosyal statüler çerçevesinde yeni sıfatlar kazanıyor. Karakterlerin arıza taraflarıyla birlikte…

Kendisi kitabın Hulu’da yayınlanacak uyarlamasında da sazı eline alıyor zaten ve hikayeyi Alice Birch’le birlikte televizyona uyarlıyor. Bunun iyi bir formül olduğunu anladılar sonunda yapımcılar; yazarının kontrolünden çıkan kitaplar sinema ve diziye uyarlanırken dağılıp un ufak olabiliyor çünkü. Bu arada son yıllarda edebiyat dünyasının tam orta yerine düşüveren Sally Rooney’nin sadece 28 yaşında olduğunu da buraya not düşelim.

Dizinin başrollerinde ise Daisy Edgar-Jones ve Paul Mescal var. 12 bölümlük bu mini-dizi, Şubat ayında ekranlarda olacak.

High Fidelity

Nick Hornby’nin bu 1995 tarihli bu kitabı aslında bir popüler kültür fenomeni. 2000 yılında sinemaya da uyarlanmıştı. Başkarakter Rob’u John Cusack canlandırıyordu. ‘Uzun süreli’ sevgilisi tarafından terk edilince feci şekilde dibe vuran ve yerlerde sürünen Rob’un yavaş yavaş hayatın anlamını, aşkı ve kendini çözmeye başlamasıyla birlikte ‘büyümesini’ anlatan bir romandı bu. Yine aynı incelikle ve Rob’un hayatının absürtlüklerine vurgu yaparak beyazperdeye taşınmıştı. Arkada bir de Jack Black vardı. Aşırı eğlenceli bir filmde. Filmde ayrıca, Rob’un hayatın anlamını yeniden keşfetmesini sağlayan yeni kız arkadaşı rolünde Lisa Bonet de vardı.

Bu sonuncusu önemli bir detay: Çünkü göreceğiniz üzere ful fors bir erkek hikayesi olarak yola koyulan bu romanın 14 Şubat’ta ekranlarda olacak yeni dizi uyarlamasında perspektifler komple değiştiriliyor. Rob bu uyarlamada bir kadın. Kendisini ise Lisa Bonet’in kızı, son yılların en cool aktrisi Zoë Kravitz canlandırıyor. (Şuraya bir ‘Nereden nereye’ yapıştıralım.)

Aslında Rob karakteri benmerkezci ve bir türlü olgunlaşamayan karakteriyle son derece sinir bozucu bir tipti. John Cusack de onu tüm sinir bozuculuğuyla aktarmıştı bize. Şöyle bir silkelenip kendine gelince de sevmiştik daha doğrusu. O yüzden kimileri aşk filmi dese de sağlam bir büyüme hikayesi High Fidelity. Karakter kadın olunca kendisine olan hislerimiz değişecek mi, görmemiz gerekecek. Belki karşımızda bambaşka bir Rob, bambaşka bir hikaye buluruz.

Little Fires Everywhere

Çok sıradan olabilecek bir hikayeyi çokkatmanlı bir şekilde anlatan bir roman, Little Fires Everywhere. O da 2019’un en’leri arasında kendine kallavi bir yer kapmıştı.

Celeste Ng’nin bu romanı günümüzde hâlâ taş gibi yerinde sınıf ayrımı ve ırkçılık gibi pek çok farklı sosyal konu üzerinde düşündürüyor. Hiç olmayacak bir anda kendinizi büyümek ve annelik gibi konular üzerinde kafa patlatırken de buluyorsunuz. Her şey iç içe, o kadar akıcı bir şekilde anlatılıyor ki kitap bitince şöyle birkaç gün uzaklara bakıp, kitabı iyice sindirmek istiyorsunuz.

Kitabın iki ana karakteri var. Kendine has güçlü karakterleri olan iki kadın: Mia ve Elena Olaylar ise birinin diğerine gününü göstermeye karar vermesiyle gelişiyor, sarpa sarıyor. Arka planda ise Ohio’da bir tür proje-şehir olarak kurulan Shaker Hights’ın kendine has dinamikleri var.

18 Mart’ta yayınlanmaya başlayacak dizinin başrollerinde sinemanın televizyona en büyük transferi olan (sahiden sanki hep televizyonda izlemişiz gibi kendisini) Reese Witherspoon ile Kerry Washington var. Aslında bu ikisi bile dizi için heyecanlanmak için yeterli sebep. Tabii Reese Witherspoon, kadın hikayesi, küçük şehir hayatı vs. vs. deyince akla kaçınılmaz olarak Big Little Lies geliyor ama burada anlatılanlar çok farklı sahiden. Hikayenin çokkatmanlı yapısına sadık kalmışlardır diye umalım şimdilik.

Bu arada üç dizinin de Hulu’da yayınlanacak olması bir tür tesadüf oldu, biz de yazının sonunda fark ettik. Hikaye anlatıcılığında dijital platformlar arasında Hulu öne çıkacak gibi gözüküyor. Bize de izlemek düşer bu noktada…