
“Geçip giden hu hu” nidalarıyla Kesmeşekere dadanmak
Yazı: Merve Boz
“Bizim memlekette iki insan türü vardır: Kesmeşeker’i unutanlar ve unutmayanlar” gibi bir sınıflandırma yapmış olsaydık bendeniz ikinci kategoride yer alırdım. Ancak itiraf edeyim, bir “fan” değilim -o kadar ki Cenk Taner’in Ada Müzik’ten geçen Ağustos ayında çıkardığı solo albümünü şimdi sizlere yazarken yeni dinlemeye başladım.- Yine de belirteyim bu kadim Kadıköy grubunun bazı şarkıları “I found my love in Portofino”, “I will survive”, “First cut is the deepest” gibilerinin yanında, childhood pop listesine dahil olmak suretiyle mezara kadar gidecek muhtemelen. Neden diye soracak olursanız, “Kesmeşeker demek nostalji demektir” iddiasındayım da ondan. Aksi takdirde duygusal zeka yaşım ne zaman 6’ya düşse Youtube’da top 5 Kesmeşeker listesi yapmamın başka bir açıklaması olamazdı herhalde. Kısa lafın daha da kısası sevgili okurlar, “masumiyetim ziyan olmaz inşallah” diyerekten, size geçmişten getirdiğimiz en kıymetli 5 Kesmeşeker şarkısını sıralamak için huzurlarınızdayım. (Hayır son albümden koymayacağız, onu herkes kendi evinde dinlesin…)
Her şeyden önce, Kadıköy şaşkınlık demektir ve küçük bir şehirdir:
Şaşkınlık, o kadar ki Tuzla treni diye Adapazarı’na binersiniz:
Kemiklerinize kadar işleyen şaşkınlık zamanla yerini bağzı hassasiyetlere bırakır; hmmm…
Sonra bir “Livin la vida loca” havası ile Maria:
Yaşınıza başınıza bakmadan en son kendinizi şunu dinlerken de bulabilirsiniz tabii?