İhtimallerin heyecanına üzülüyoruz: Stars Hollow’da 2022 yazı nasıl geçerdi?

If you’re out on the road
Feelin’ lonely and so cold
All you have to do is call my name
And i’ll be there on the next train

Bu sözlerle birlikte Stars Hollow’un huzurlu sokaklarına ışınlanıyorsanız eğer bir sebebi var elbette. Carole King’in Gilmore Girls için yine yeniden kaydettiği bu şarkısı neredeyse artık büyülü bir etkiye sahip üzerimizde. Çünkü daha ilk notadan itibaren biliyoruz ki bu şarkının bizi peşine takarak götürdüğü yerlerde gezintiye çıkmak bünyeye tarifsiz hisler yüklüyor. “Çıkartamadım, bilmiyorum galiba” diyorsanız, sizi önce Gilmore Girls’ün dünya yanarken bile izlenebilecek bir dizi olduğunu kanıtlayan 101 yazısına sonra yine buraya bekleriz.

Yedi sezon 153 bölümlük bir maraton Gilmore Girls. Baştan söyleyelim, sağlam ve güçlü bir nefes gerektiriyor. Aslında aşina olduğumuz sitcom formüllerine birçok yönden benzese de izleyicisini gerçeğe çok yakın bir dünyaya davet etmesi nedeniyle kalbimizdeki yeri bir başka. Öyle ki ekran macerasını 2007’de noktalayan Gilmore Girls’ü anlatırken hâlâ geniş zamanlı cümleler kuruyoruz. Karakterler başka bir evrende, en güzel halleriyle bıraktığımız yerdeler gibi.

Bu nedenle biz de eski dostlarımızla özlem gidermek biraz da gerçek dünyamızın dertlerinden uzaklaşmak için kendimizi sürekli Stara Hollow’da buluyoruz. “Ne işiniz var ta orada?” demeyin. Neticede bazen bir dizi yalnızca bir dizi olmaktan çok daha fazlası oluyor. Yarattığı dünyayla sizi pek çok kez düştüğünüz yerden kaldırıyor. Hayat değişiyor, günler değişiyor; diziyi ilk izlediğiniz günler üzerinden çok zaman geçiyor ama Stars Hollow’da bir etkinliğe katılma fikri her zaman yüzünüzü güldürmeyi başarıyor. Biz de bavulumuza bir tutam hayal gücü, bolca Stars Hollow özlemi ve gerçeklikle bağını koparmaya epey hevesli Gilmore Girls izleyicilerinin teorilerini aldık; Stars Hollow’a dadanıyoruz.

Coğrafya kaderse, kaderimiz Stars Hollow olsun

Bir dizinin sevilmesi ve hatta unutulmaz olması için gerekli tüm kriterlere sahip bir iş var karşımızda: Bir parçası olma isteği uyandıran bir topluluk, popüler kültür referansları, her biri ilgi çekici özelliklerle yazılmış karakterler, eğlenceli olaylar ve davetkar bir atmosfer…

Davetkar atmosfer dediğimiz Stars Hollow elbette. Bu kasaba, dizinin en önemli “kahramanlarından” biri. Hikayenin başrolü diyebileceğimiz Stars Hollow’un “gerçek” bir lokasyon olmadığını da söyleyelim. Burası, kurgusal bir dünyanın “keşke orada yaşasam” dedirten adresi. Dizinin yaratıcıları Stars Hollow’u Washington, New Milford, Bantam ve Litchfield gibi yerleden ilham alarak kurgulamış. Bir rivayete göre yolumuz Connecticut’a düşerse yaklaşık 48 kilometre uzaklıktaki (otobüsle 40 dakika sürüyormuş) bir yolculukla Stars Hollow’a ulaşabilirmişiz.

Zaten Gilmore Girls’ün bu kadar başarılı olma nedenlerinden biri de bu kasaba ve yarattığı etkiydi bizce. Öyle ki ekran başındaki her izleyici kendini bir Stars Hollow’da buluyordu. Her sabah Luke’a gidip kahve içiyorduk, Bayan Kim ile pazarlık yapılmaması gerektiğini biliyorduk. Al’s Pancake World’de Çin yemeği sipariş edip pişman olmuştuk, Doose’s Market uğrak yerimizdi (kasabanın tek marketi olmasının bunda etkisi büyük) Bayan Patty’den en az bir kere bale dersi almıştık, kasaba meydanındaki hiçbir partiyi kaçırmıyorduk… Gilmore Girls, eğlenceli bir hikayenin yanı sıra ancak kurgusal dünyalarda ya da bizden çok ama çok uzakta gerçek olabileceğini bildiğimiz bir “ev” armağan ediyordu aslında. 

Her zamankinden daha “parlak” Stars Hollow’a dönüş

Çok sevdiğimiz bu kasabadan, takvimler 2007’yi gösterirken pek de beklenmeyen bir vedayla ayrıldık. Beklenmedik diyoruz çünkü en azından bir sezon daha maceralarımıza devam ederdik diye düşünüyorduk. Gerçi yalnızca biz değil, ekip de böyle düşünüyormuş. Lorelai rolünde izlediğimiz Lauren Graham de Talking As I Can I Can isimli kitabında dizinin sekizinci sezona alınıp alınmayacağı belli olmadığı için oyuncu kadrosunun ve ekibin son bölümün final olup olmadığını bilmediğini yazmıştı mesela. 

Biz Stars Hollow ve sakinleri hayatlarına kaldığı yerden devam edecek ama biz onlardan haber alamayacağız diye üzülüyorduk fakat neyse ki öyle olmadı. Remake’lerin, reuinon’ların bereket olup üzerimize yağdığı günlerin habercisi sayılabilecek bir haber geldi. Netflix, “Gilmore Girls: A Year in the Life” ile dört bölümlüğüne bizi en sevdiğimiz kasabaya bir kere daha davet ediyordu.(Bazılarımız zaten oradan hiç çıkmamıştı, neyse).

Okuma önerisi – Dijital platformlarda nostalji: ”Geçmiş” geçmişteyken güzel, remake’lerde değil

2016’da Netflix semalarına iniş yapan “Gilmore Girls: A Year in the Life” da reunionlar’ın ortak kaderinden kaçamadı elbette. Önyargılıydık. Herkesi, her şeyi, çok özlemiştik ama korkuyorduk. Neler olup bittiğini öğrenmeye, o geçmiş güzel günleri yad etmeye ihtiyacımız vardı ama bir yandan da geçmiş yalnızca geçmişteyken güzel diyorduk. Eski bir dostla her şeyin çok değiştiğini bilerek yeniden kucaklaşmak büyüyü bozabilirdi.

Ama tüm endişelere rağmen özlediğimiz, bildiğimiz her şeye ve herkese kavuşmuştuk neticede. O eski dostu görmezden gelecek halimiz yoktu. İzlemeye koyulduk. “Gilmore Girls: A Year in the Life”, bolca Netflix sosuna bulanmıştı. Stars Hollow bile daha bir parlaktı sanki. Ya da sadece aradan çok zaman geçmişti, bize öyle gelmişti bilemiyoruz… Bu arada bir not düşelim. Fanlar, “Gilmore Girls: A Year in the Life” ikinci sezonu için heyecanlı olsa da böyle bir ihtimal şimdilik pek mümkün görünmüyor. Ama Stars Hollow’a dönüş için daima bir biletimiz olabileceğini de söylüyor ekip.

Stars Hollow’a tek yön gidişli bilet

Tüm bunlar, Gilmore Girls’ü ve Stars Hollow’u çok özlediğimiz gerçeğini de değiştirmiyor elbette. Dile kolay tam altı yıldır bir haber alamıyoruz Stars Hollow sakinlerinden. Biz de merak etmeden duramadık: Stars Hollow’da 2022 yazı nasıl geçerdi? 

Taylor Doese çok uzaktan gelen yabancıları kucak açarak karşılar mıydı? Luke’un bağışladığı havuz kulübesi tamir edilmiş miydi, Rory’nin kitabı bestseller olmuş muydu? Stars Hollow’un korona günleri nasıl geçmişti? Lane ve Zack’in ikizleri büyümüş müydü? Taylor, Onur Yürüyüşü’nü gelenekselleştirmeyi başarmış mıydı? DragonFly’ın deneme kalışında bu kez neler olmuştu? (İlk seferinde neler olduğunu öğrenmek için 4. Sezon 22. Bölüm) Emily’nin güncellediği cuma akşamı yemekleri Lorelai, Luke, Rory ve Jr. Lorelai için nasıl geçiyordu? Kirk’ün en yeni işi neydi?

“Gilmore Girls: A Year in the Life”ın son bölümünde Stars Hollow’dan ayrılmıştık, tabii bavulumuza atılıp kaçılan onlarca soruyla… Rory’nin “Anne, ben hamileyim” cümlesiyle bizi dejavulara sürüklerken bu bebeğin babası kim, Rory en nihayetinde kimle olacak, kızlar annelerinin kaderini mi yaşar (Burası biraz yerli dizilerden ilhamlı) soruları uçuşuyordu kafamızda.

Gilmore Girls fanları çok uzun süre bebeğin babasının kim olduğunu merak etti. Her bir oyuncuya bu konuyla ilgili fikirleri soruldu. Dizinin yaratıcılarıyla yakın arkadaş olan Milo Ventimiglia (Jess) bile bilmiyordu bu sorunun cevabını. Bebeğin babasının Jess olduğuna da inanmıyordu zaten. Dizide Logan’ı oynayan Matt Czuchry ise Rory’nin bebeğinin babasının kimin olduğunu bildiğini itiraf etti, ancak “asla” söylemeyeceğini açıklamıştı.

Aslında Gilmore Girls fanlarının kabul ettiği bazı gerçekler bu soruyu önemsizleştiriyor. Yedi sezon boyunca izlediklerimiz hayatın “çılgın” döngüsünü gösterdi bize. Üç kuşağını tanıdığımız Gilmore kadınları birbirlerinden çok farklı olsa da hayat döngüsü onlar için benzer şekilde işledi. Benzer hatalar, benzer ilişkiler, benzer kararlar…Özellikle Lorelai ve Rory arasındaki bu paralellikler dizinin esas dayanağını oluşturuyordu. Hatta uzun uzun inceliyor bu paralellikleri Gilmore Girls fanları. 

Hal böyle olunca Rory’nin bebeğinin babasının kim olduğu da önemini yitirdi bir süre sonra. Bu yazının sahibi Lorelai Gilmore gibi konforlu alanlara olan düşkünlüğüyle bilindiği ve hayatın değişmeyen döngüsüne inandığı için Rory’nin biyolojik babası Logan olan bir bebeği dünyaya getirdiğini düşünüyor. Bu da Gilmore Girls tarihinin en büyük paralelliği olarak karşımıza çıkıyor. Yani Rory Gilmore, tam anlamıyla bir “anasının kızı.” (Bu arada Rory’nin hamileliğiyle ilgili de farklı teoriler var. Paris ya da Lorelai için taşıyıcı anne olabileceği yönünde…)

Gerçek Gilmore Girls fanlarının çok iyi bildiği üzere, Rory de Jr. Lorelai’yı (bu ismi biz koyduk) tek başına büyütecekti. (Bu kararının sinyallerini Sonbahar bölümünde babası Christopher’ı ziyaret edip yaptığı küçük konuşmadan almıştık zaten.) Logan’ı hep sevecek ama hayatını iki kişilik kurgulayacaktı. Elbette Lorelai, Luke ve Jess’in de aralarında bulunduğu kocaman bir Stars Hollow’la birlikte. Stars Hollow demişken…

Stars Hollow: Parti asla bitmez

Stars Hollow’u bilirsiniz, bu güzide kasabamızda herhangi bir nedene ihtiyaç duymadan partileyebiliriz. 24 saat süren dans maratonu, bahar şenliği festivali (bolca saman), kardan adam yarışması, paskalya yumurtası avı ve daha neler neler… 

Taylor Doose, yaz sonunu kutlamak için yeni bir festival icat etmişti mesela. Yaz Sonu Çılgınlığı Festivali geleneksel hale gelmiş. Taylor yine şaşırtmıyor anlayacağınız. Burada kasabamızın “muhtarı” Taylor için bir parantez açalım. Taylor inatçılığıyla sık sık sinir bozucu olmayı başarsa da Stars Hollow’u böylesine birbirine bağlı bir topluluğa dönüşmesinin arkasındaki en önemli isim. Ayrıca kasaba turizm endüstrisinin başarılı olması da tamamen onun başarısı. Yani onsuz bir Stars Hollow düşünmek mümkün değil.

Taylor’ın gündeminde şu sıralar gezegeni tehdit eden iklim krizi var. Önümüzdeki günlerde Stars Hollow komitesinin de bu konuyu tartışmaya açacağı tahmin ediliyor. Taylor’ın her zamanki gibi uçuk fikirleri var ve bu fikirleri hayata geçirmek için yine bir etkinlik yaratacağını tahmin ediyoruz. Muhtemelen Luke’un yine karşı çıkacağı, Lorelai’ın ise hevesle katılacağı bir etkinlik olacaktır. Detayları Miss Patty’den öğrenmeyi umuyoruz.(Bilirsiniz o ve Babette tüm kasabadaki gelişmeleri bilirler. Ancak Patty’nin telefon hattı başkalarınınkine bağlanabildiği için o her zaman daha hızlıdır ve daha çok şey bilir). Bu arada Taylor’ın artık başkanlığı bırakması yönünde yoğun ısrarlar olduğu da geldi kulağımıza. Z kuşağı, kendilerinin yeterince temsil edilmediğini düşünüyormuş. Fakat ufukta yeni bir seçim yok. 

Maalesef ki 30’lar Çetesi dağılmış. Babette bu çeteyi, “Üniversite için farklı şehirlere gittiler ve gerçek dünyaya açıldılar. Fakat hayat onları bir sakız gibi tükürdü. Şimdi hepsi eski odalarına geri döndü. Hep beraber takılırlar ve hassastırlar ” diye tanıtmıştı. (Yeni 30’lar Çetesi kurmak isteyenler için bir müracaat var mıdır acaba, aklımızda deli sorular) Belki de gizli bir 40’lar çetesi oluşumu vardır, bakalım…

Stars Hollow’un favori mevsiminin Sonbahar olduğunu biliyoruz hepimiz. Zaten Lorelai ve Rory de yaz mevsiminden pek hoşlanmıyor. Paris ve Rory’nin bahar tatiline gittikleri bölümü hatırlayın. (4. Sezon, 7. Bölüm) ya da Gilmore Girls: A Year in the Life, Yaz bölümünü… Maalesef havuza girip serinlemeyi evde kalıp banyo yapmaya bile tercih edip kıyaslayabilecek şuursuzlukta bir ikili var karşımızda. Neyse ki bu yaz pandemi sonrasında tüm kısıtlamaların kalkması nedeniyle herkes heyecanlı. 

Bu arada Stars Hollow’da korona vakasına hiç rastlanmamış. Kapalı ve izole bir kasaba olmasının etkisi var elbette ama bu başarının en büyük nedeni Taylor’un aldığı sıkı önlemler. Bu süreçte partiler ve konsey toplantıları Zoom’a taşınmış. Stars Hollow sakinlerini en çok birbirlerinden ayrı kalmak üzse de ilk aşılardan sonra sonra kasaba meydanında bir kutlama partisi de düzenlenmiş elbette.

Jackson ve Sookie’nin karantinada ekmek ve yemek yapma işini abartıp kilo aldıklarını öğrendik ve elbette şaşırmadık… Paris ise tamamen kendini kapatmış. Doyle’a sürekli olarak ağrılı Covid testleri uygulayarak hepimizin yaşadığı paranoyalara kapılmışlar. (Gilmore Girls karakterlerinin karantinayı nasıl geçtiğini merak ediyorsanız detaylar için sizi komedyen Mike DiCenzo’un tweet zincirine alalım.)

Bu arada geçen yıllar Rory’e iyi gelmiş diye duyduk. Rory’i en son hayatında her şey çok da iyi gitmiyorken bırakmıştık. Hayatta her şeyi listeleriyle planlayan, kasabanın ailenin biricik Rory’si yetişkinliğe adım atmış ve bunun tüm bedellerini ödüyor gibi görünüyordu. Serbest çalışıyordu, iş bulmaya çalışıyordu, yaşayacak hiçbir yeri, arabası yoktu. (Emily onun bu hallerini groupie’ye benzetiyordu) İki yıldır sürekli unuttuğu Paul adında biriyle birlikteydi. Nişanlı olan Logan ile sadece ikisinin bildiği bir ilişkileri vardı. NewYorker gibi parlak yayınlarda makaleler yazmıştı ama hayallerindeki gazeteci olmayı başaramamıştı. Bu yetişkinlik kaosları içinde sürükleniyken Jess’in destekleriyle annesiyle yaşadıklarını, Gilmore Girls adlı bir kitapla anlatmaya karar vermişti.

Şimdi Rory’nin keyfi yerinde, dijital dünyanın yeni normaline uygun olarak evinden çalışıyor. İkinci kitap için biraz yazar tıkanıklığı yaşadığını duyduk. Bu süreçte biraz sinir bozucu olduğunu tahmin ediyoruz tabii. En son Sonbahar bölümünde, evinin penceresinden Rory’ye özlemle bakarken gördüğümüz Jess’in destekleriyle yaz sonunda kitabı tamamlayacak gibi. (Bu arada tüm kasabanın kitap nasıl gidiyor sorusu onu sıksa da bir yandan da motive oluyormuş)

Stars Hollow Gündemi….

Biraz da kasabadan haberler! 

Stars Hollow gazetesi de dijitale geçti! Biliyorsunuz Yaz bölümünde, 89 yıldır aralıksız yayınlanan gazetenin editörü emekliye ayrılınca Rory çocukluğunda kendisine ilham veren bu gazetenin kapanmaması için geçici editörlük görevini üstlenmişti. Pandemi etkisiyle Stars Hollow da bülten olarak yayınlanmaya başladı. (Elbette mevsim şiirleri de devam ediyor)

Bu arada Patty’nin dans ekibi TikTok’ta viral olacak yeni bir koreografi üzerinde çalışıyorlarmış. Muhtemelen yaz sonu partisinde kasabada da sergileyecekler. Peki Patty’nin Rory’nin ilk sezonki doğum günü partisinde bale macerasından bahsedip devam etmemesine ne kadar üzüldüğünü hatırlar mısınız? Neyse ki yine yaşam döngüsü devreye giriyor. Jr. Rory için hayalleri olduğunu söylememize gerek yoktur herhalde.

Ve güzide kasabamız Stars Hollow’dan bir haber daha: Secret Bar artık gizli değil! Önde gelen fan teorilerinden birine göre Taylor’dan saklanan Secret Bar’ın işletmecisi Lane ve Zack olabilir. “Gilmore Girls: A Year in the Life”da Lane’nin annesi Bayan Kim’in işini devraldığını görmüştük. Lane’nin kurduğu hayaller arasında böyle bir son var mıydı bilemiyoruz ancak halinden memnun olduğu kesin. Kulağa inanılmaz mantıklı ve “keşke böyle olsa” dedirten bu teoriyi kabul ediyoruz biz de. 2022 yazında bar tüm şeffaflığıyla açılacakmış, rezervasyonlar yapılsın!

Ayrıca Taylor Stars Hollow’un konsey toplantılarını YouTube’a yüklüyor. Böylece Stars Hollow’un ölü geçen turizm sezonunun ardından yeniden canlanacağına inanıyor. Videoların çekimini elbette Kirk üstleniyor.

“Gilmore Girls: A Year in the Life’ın Güz bölümünde, Lorelai DragonFly Inn’i büyütmek için Emily’den -yine- borç istemiş ve otel için ilk adımları atmıştı. (Aslında bu kararın en çok da Michel için alındığını biliyoruz hepimiz.) DragonFly büyümüş. Ve her şeyin yolunda olduğu bilgisine sahibiz. Bu arada Michel ve eşi Frederick’in ikinci çocuklarını da evlat edindiklerini söyleyelim. “Gilmore Girls: A Year in the Life”ın Kış bölümünde çiftin bir aile kurmaya çalıştıklarını göz önünde bulundurursak, ilk bebekleri altı yaşında!

Bu arada borç demişken… Emily, son bölümde kızına borç vermeyi kabul etmiş ve yine bir takım şartlar öne sürmüştü. Tıpkı cuma gecesi yemekleri gibi Luke ve Lorelai, Emily’i düzenli olarak ziyaret ediyorlar. (O zaman yaşam döngüsüne bir kadeh daha!)

Ve bu yazıyı Paris’ten bahsetmeden bitiremezdik elbette. Paris ve Rory’nin dostlukları elbette devam ediyor. Doyle ile boşandılar ancak ilişkileri devam ediyor. Doyle’un Hollywood’taki senaryo çalışmaları da devam ediyormuş.

Şimdilik haberler böyle… Yaz sonunda Bayan Patty ve Babette sayesinde daha çok şeyi öğrenmiş olmayı umuyoruz. Belki size de Stars Hollow’dan bir kart (ya da mail) atarız ya da sizi de oraya bekleriz… Yolunuz düşerse Çılgın Yaz Sonu partisine de uğrayın. Kadehlerimizi Stars Hollow’a, Gilmore kadınlarına ve en çok da yaşamın çılgın döngüsüne kaldıracağız.