İstanbul Film Festivali’nin dadanılası filmleri

38. İstanbul Film Festivali, yine program kitapçığı başında uzun mesailer yapmamızı gerektirecek bir programla şehre geliyor.  

5-16 Nisan’da festival kapsamında gösterimi gerçekleşecek sayısız film var ve inanın her birini merakla beklemek için farklı sebepler bulabilirsiniz. Festivalin bizim en sevdiğimiz yanlarından biri de her filmin, kendine has bir bölümün bir parçası olması Galalar’dan tutun Dünya Festivalleri’ne, Genç Ustalar’dan Mayınlı Bölge’ye, işte festivalin bölümlerinden 9 film önerisi. (Ve tabii bir de tüm Stanley Kubrick filmografisi.) 

Edmond – Alexis Michalik (GALALAR)

“Fransız tiyatrosunun prensi”, oyuncu ve yazar Alexis Michalik’in sıfatlarından yalnızca biri. Bol ödüllü oyunların yazarı Michalik’in kendi yazıp yönettiği Edmond, 1897’de, şaşaalı Belle Epoque döneminde Paris’te geçiyor. Yaratıcılığı tıkanan (hangimizin tıkanmıyor ki…) genç yazar Edmond Rostand’ın efsane oyuncular Sarah Bernhardt ve Constant Coquelin’in ısrarıyla kaleme aldığı, şanı yüzyılları aşan oyunu, ünlü Cyrano de Bergerac’ın ortaya çıkış hikayesini anlatıyor. Edmond ayrıca festivalin açılış filmi.

Yüzleşme / Grâce À Dieu / By The Grace Of God – François Ozon (GALALAR)

François Ozon’un Şubat ayında Berlin Film Festivali’nde ana yarışmada dünya prömiyerini yapan son filmi Yüzleşme, hem şefkatli hem de sert hikayesiyle dikkat çekiyor. Yüzleşme, günümüzde üç yetişkin adamın penceresinden anlatılıyor. Alexandre, François ve Gilles, çocukluklarında kendilerini taciz eden rahibin hala çocuklarla çalıştığını öğrendiklerinde, kendi geçmişlerini anımsıyor ve suskunluklarını bozmaya karar veriyorlar.

Elveda Oğlum / Di Jiu Tian Chang / So Long, My Son – Wang Xiaoshuai (DÜNYA FESTİVALLERİNDEN)

Wang Xiaoshuai’ın “epik bir melodram” sözlerinin yakıştırıldığı son filmi, her iki başrolüne de Gümüş Ayı ödülünü getirdi. 30 yıllık bir süreci anlatan film, Çin’in tek çocuk politikasının yıkıcı etkilerini derinden yaşayan bir çifti izliyor. Ülkenin ekonomik büyümesinin ardından gelen toplumsal dönüşümünü de gözlemleyen film sevgi, arkadaşlık, çocuk sahibi olmak, keder, affetme gibi kavramlara da değiniyor, festivalin Dünya Festivallerinden bölümünün favorilerinden.

Gerçek Aşk / Real Life – Claire Burger (GENÇ USTALAR)

Bir ailenin alıştıkları düzen bozulur ve aile dinamiklerinin aslında ne kadar da kırılgan olduğu ortaya çıkar. Venedik Günleri’nde Yönetmen Ödülü alan Gerçek Aşk’ta eşi evi terk ettikten sonra Mario iki ergen kızıyla başa çıkmak kalır. 14 yaşındaki Frida, annesinin gidişi için babasını suçlarken, ablası Niki ise yakında evden ayrılma planları kurmaktadır. Aile krizinin ortasındaki sevgi bağımlısı Mario, sevdiği herkesi bir bir kaybettiğini hissederken bir yandan da kendilerini bulmaları için onların gitmesine göz yumması gerektiğinin farkındadır.

Aquarela – Viktor Kossakovsky (BELGESEL KUŞAĞI)

Dünyanın en muhteşem su görüntülerini yakalamanın peşinden giden bir belgesel olan Aquarela için yönetmeni Viktor Kossakovsky şöyle diyor: “Denizin her gün, her saat, hatta her dakika değiştiğini fark ettim. Hiç sıkılmadım; çünkü su hiç aynı değildi.” Su üzerinden insani duyguları anlatan eser, Belgesel Kuşağı bölümünde yeri almış sizi bekliyor.

Banksy’i Çalan Adam / The Man who Stole Banksy – Marco Proserpio (BELGESEL KUŞAĞI)

Banksy adı bile tek başına yeterli bir albeni yaratırken, bir Banksy eserinin çalınmasının üzerine kurulmuş bir anlatı. Banksy’nin 2007’de Filistin’de çizdiği siyasal içerikli bir dizi duvar resmi, bir taksi şoförü tarafından duvarıyla beraber kesilip eBay’de satılıyor. Anlatıcısı Iggy Pop olan belgesel, bu ilginç olayla başlıyor ve Banksy’nin yarattığı kültür üzerinden ilerliyor.

Bakın Nasıl Kıvırıyoruz / Kiss & Tell – Michel Blanc (ANTİDEPRESAN)

Bakın Nasıl Kıvırıyoruz, orta yaşını geçen Julien’in ailesi ve yakınlarıyla ilişkisinin bir bir bozularak hayatını mahvetmelerini anlatıyor. Oğlu, karısı, sevgilisi, oğlunun sevgilisi, onun annesi, dostları, hep sanki Julien’in huzurunu kaçırmaya niyetlenmişler gibi, kendilerini olmayacak durumlara sokuyorlar. Film, eğlenceli vakit geçirmeyi garanti eden Antidepresan bölümünün en dikkat çekenlerinden.

Sadık Bir Adam / A Faithful Man – Louis Garrel (ANTİDEPRESAN)

Ünlü Fransız oyuncu Louis Garrel, yönettiği Sadık Bir Adam filminde başrolü eşi Laetitia Casta ile paylaşıyor. Abel rolündeki Louis Garrel, ayrıldıktan sekiz yıl sonra eski sevgilisi Marianne’ın kocasının cenazesinde karşılaşıyor ve bu kederli anı fırsata çevirmeye çalışarak Marianne ile yeniden birlikte olmaya çalıyor. Louis Garrel’in “çağdaş bir durum komedisi” olarak tarif ettiği filmin komedi ve dram türünde.

Bu Her Şeyi Değiştirir / This Changes Everything – Tom Donahue (ÇİÇEK İSTEMEZ)

Film şu kabulle ilerliyor: Hollywood, ABD’nin en büyük ihracat kalemlerinden biri. Ancak Hollywood’un içinde işler her zaman toz pembe değil. ABD sinema dünyasından yapımcı Geena Davis ve yaşayan efsane Meryl Streep gibi önde gelen kadınlarından bazılarının yer aldığı bu belgesel, eğlence sektörünün en büyük tartışma konularından birini ele alıyor: Kadınların eksik ve yanlış temsili. Yüzlerce tanıklığa ve birçok veriye dayanan yönetmen Tom Donahue, özünde bozulmuş Hollywood mekanizmasına ışık tutuyor.

Ve tüm Stanley Kubrick filmleri

Bu yıl bir de, efsane yönetmenin ölümünün 20. yılına özel olarak Stanley Kubrick filmlerinden oluşan bir seçki yer alıyor programda. Başyapıt Fabrikası: Kubrick başlıklı bu özel bölüm, 1999 tarihli Eyes Wide Shot’tan yönetmenin 1953 yılında çektiği Fear and Desire filmine uzanan 13 filmlik, yenilenmiş kopyaların gösterileceği bütünlüklü bir programa sahip. Festivalin afişi de, o unutulmaz karakteriyle, Kubrick’e bir selam
gönderiyor zaten. 

Buradan bir film seçmemizi beklemiyorsunuz herhalde… Tümüne dadanın!