Her yerdeler, duygularımıza tercümanlar: Little Miss ve Mr. Men’e dadanıyoruz

İnternetin bize öğrettiği bir şey varsa, o da her şeyin her an viral olabileceği ve isteseniz de, istemeseniz de bu rüzgara bir şekilde kapılacağınızdır. 

“Little Miss Demir Eksikliği’’, ‘‘Little Miss Yabancı Şeylere Biraz Fazla Takıntılı’’, ‘’Little Miss Mevsimsel Depresyon” ve hayatı sorgularken sorgulatan diğer Little Miss’ler… Son günlerde sosyal medya hesaplarınızın en az birinde çeşitli özellikleri olan bu ve benzeri Küçük Hanım’larla sizin de karşılaştığınıza eminiz. Çünkü şu sıralar sosyal medya hesaplarımız birbirinden farklı karakterleri olan Little Miss ve Mr. Men’ler tarafından ele geçirilmiş durumda. Hatta daha çok Little Miss’ler tarafından… Bir kısmımız kendini hunharca bu meme’lere adadı, bazılarımızsa şimdiden Somurtkan Şirin edasıyla  “daha fazla görmek istemiyorum” isyanında. Bu popüler trendle birlikte sosyal medya kullanıcıları kişilik özelliklerini, fikirlerini hatta güvensizliklerini ve karşılaştıkları toksik özellikleri dile getirmek için kendilerini 20. yüzyılın sonlarına ait klasik çocuk kitapları serisi Little Miss ve Mr. Men’in kollarına bırakıyor.

Yaklaşık 50 yıl önce yazılan ve dünyanın dört bir yanındaki çocuklara ilham olan bu kitap serisi, çağa ayak uydurmanın bir yolunu bulmuş gibi. Bu kez dünyanın dört bir yanındaki sosyal medya kullanıcıları sayesinde… Little Miss ve Mr. Men’in köklerine uzanıyor, şefkat ve hayretle dadanıyoruz.

Yıllar önce yazılmış bir kitap serisi… İngiliz yazar Roger Hargreaves Ağustos 1971’de yayımlamaya başladığı Mr. Men serisinin bu kadar güçlü bir etki yaratacağını düşünür müydü bilemiyoruz. Belki serinin çocuklara ilham vereceğini, bu kadar sevineceğini hayal etmiştir ama yıllaaaar sonra türlü fikirleri dile getirmek için insanlara bir aracı olabileceğini düşünmemiştir sanki.

Hargreaves, Mr. Men serisini yayınlamaya başladıktan sonraki 30 yıl boyunca daha fazlasını yazmaya ve resimlemeye devam etti. Serinin yayınlanan ilk kitabı, yazarın oğlu Adam’ın “Gıdıklama neye benziyor?” sorusundan ilhamla yaratılan “Mr. Tickle”, yani ‘’Bay Gıdık’’ oldu (duygusal şelale). Takvimler Eylül 1981’i gösterdiğinde ise Little Miss Sunshine, Little Miss Trouble ve Little Miss Giggles gibi kadın karakterleri kullanan Little Miss adlı seri eklendi. Serinin her bir kitabı belirli bir duygu veya eylemden sonra adlandırılan farklı bir karaktere odaklanıyor. Birbirinden matrak bu karakterlerin hepsi “Misterland” adlı kurgusal bir yerde yaşıyor. 

Her biri dünya çocuklarına ilham vermek amacıyla yazılan kitaplar, son 50 yılda 20 farklı dile çevrildi, 250 milyondan fazla kopyası satıldı. Bununla da yetinmedi televizyona uyarlandı, albümlere dönüştü (1979’da The Mr. Men Songs adlı bir albümle pop listelerinde yer aldı), kısacası popüler kültürün önemli bir figürü oldu.

Yazar Roger Hargreaves hayatını kaybettikten sonra serinin başlamasına vesile olan oğlu Adam görevi devraldı. O zamanlar sadece 25 yaşında olan “Jr. Hargreaves”, babasının kitaplarını “havalı olmadıkları” için “biraz utanç verici” bulduğunu itiraf etmiş ama sonra işlerin içine girince onların büyüsüne kapılmış tabii. Çocuk aklıyla sorduğu bir sorunun buralara geleceğini tahmin edemezdi zaten, pek de haksız sayılmaz.

Dünya çapında bir fenomene dönüştü Little Miss ve Mr. Men serisi. Siz son dönemde sosyal medya sayesinde gündemimize gelmesine bakmayın, seri uzun zamandır kendinden söz ettirmeyi başarıyor. Örneğin 2021’de Adam Hargreaves tarafından yazılıp çizilen, Usain Bolt ve Bay Men & Little Miss iş birliği duyuruldu. Birleşik Krallık’ın posta servisi diyebileceğimiz Royal Mail, Bay Men Little Miss’in 45. yılını kutlamak için özel bir pul seti yayınladı. 2011 yılında, Kate Middleton ve Prens William’ın düğünü için Little Miss Princess karakteri yaratıldı. Little Miss kitap serisinin bir parçası Küçük Bayan Stella da tanıdık bir simadan ilhamla yaratılmış: Moda tasarımcısı Stella McCartney. Kitap, Stella McCartney’nin 2007 İlkbahar-Yaz defilesi için davetiye olarak 1000 adet olmak üzere sınırlı sayıda üretildi.

Şu anda 90’dan fazla Mr. Men ve Little Miss karakteri bulunuyor. Hepsi kendi maceralarına devam ediyor ancak karakterlere yenileri ekleniyor. Gittikçe büyüyen geniş bir aile var karşımızda. Bu ailenin en yeni iki üyesi de serinin 50. yıl dönümü için yaratıldı. Doğum günü kapsamında halka açık bir anketle, kalıcı kadroya katılacak sonraki iki karakter seçime sunuldu. Kazananlar Bay Sakin ve Küçük Bayan Cesur oldu ve yeni hikayeleri 2 Eylül 2021’de yayınlandı. Bay Sakin, “hayata çok huzurlu ve kolay giden bir bakış açısına sahip” biri olarak tanıtılırken, Küçük Bayan Cesur, “inandığını savunan” biri olarak anlatıldı.

Gelelim bu trendin sosyal medyada popülerleştiği günlere. Biraz geriye gittiğimizde Nisan ayında ufak bir mola veriyoruz. Twitter kullanıcısı @dreamgirltat “Küçük Hanım çok fazla ot içiyor” başlığıyla paylaştığı gönderiyle 36.000’den fazla beğeni aldı ve fitili ateşledi diyebiliriz. Küçük Hanım’lar, Nisan ayıyla birlikte Twitter, Tumblr ve Discord’da yayılmaya başladı. Küçük bay ve bayanların dünya çapında bir akıma dönüşmesindeki en büyük etkiyi ise Little Miss Notes App adlı kullanıcı yarattı.

Tabii ünlüler, markalar ve sosyal medya kullanıcıları, en sevdikleri karakterlere atıfta bulunarak veya kendilerinin -ve arkadaşlarının, eski sevgililerinin- matrak ve belki de yer yer toksik özelliklerini komik bir cümleyle özetleyerek paylaşmaya başladılar. Kourtney Kardashian’ın yaşam tarzı sitesi Poosh da hemen Instagram’ın son gündemine ayak uydurdu. Tabii abartanlar da yok değil… Fransız giyim markası Sandro da, Sandro x Mr Men Little Miss koleksiyonunu piyasaya sürdü. (İnanmışlığına ve adanmışlığına sağlık diyelim). Bu arada söylememize gerek var mı bilmiyoruz ama trend elbette TikTok’a da sıçradı. #LittleMiss, Instagram’da 426 binin üzerinde gönderiye ve TikTok’ta yaklaşık 120.4 milyon görüntülenmeye sahipti en son baktığımızda.

Siz de akımdan geri kalmak istemiyor ve hemen kendi Küçük Hanım’ınızı hazırlamak istiyorsanız birkaç ipucu: Öncelikle her şey hakkında yazabileceğinizi unutmayın, bu cepte. Aslında sadece kendi duygularınızı ve özelliklerinizi paylaşmanız ve mümkün olduğunca komik olmaya çalışmanız yeterli. Bilirsiniz, sosyal medyada travmalarımız, toksik özelliklerimiz veya geçmişteki zor durumlarla dalga geçmek sosyal medya kullanıcıları için hiç tükenmeyecek bir içerik kaynağı çok uzun zamandır. (Ağlarken, gülen surat ya da gülerken ağlayan surat.) Kendimizle ya da travmalarımızla baş etmenin bir yolu oldu sanki bu… Kısacası bize buradan epey malzeme çıkacak gibi görünüyor.

Little Miss ve Mr Men karakterleri, geçmişe bağlı kökleri, toksik özellikleri ifşa etmeye olanak veren eğlenceli sloganlar yaratması ve hepimizin kolayca bu akıma dahil olmasına olanak tanıyan formatıyla bir sosyal medya trendi olmak için gerekli her şeye sahip aslında. Sosyal medya kendimizi ifade etmeyi, konuyu evirip çevirip bir şekilde kendimize getirmenin adresi değil mi zaten? 

Bu arada CUNY Queens College, Medya Çalışmaları bölümünde yardımcı doçent olan Jamie Cohen, “Bu gönderilerden bazılarını, muhtemelen başka bir şekilde anlatılamayacak spesifik travmaları veya duyguları ifade etmenin önemli yollarından biri olarak görüyorum” diyor. Cohen bu akımın bu kadar kısa sürede popülerleşmesini ise “temel düzenleme becerilerine sahip herkesin kendine referans veren bir şey yaratmasına izin veren bir içerik formatı” olması olarak açıklıyor. Evet, karakterleri sabit tutarak (isterseniz birkaç küçük ekleme de yapabilirsiniz) metni değiştirmek sahiden çok kolay. Yapmanız gereken tek şey basit bir düzenleme programı açmak. Sonrasında toksik özellikleriniz ya da çevreniz, travmalarınız ve geçmiş deneyimleriniz size ilham fısıldayacaktır zaten.

Elbette bu akımın da sonu gelecek. Bilirsiniz, bir sosyal medya trendi sadece kendisinden bir sonraki trende yerini bırakıncaya kadar önemlidir. Bakalım Little Miss ve Mr. Men karakterleriyle daha ne kadar haşır neşir olacağız. Hem belki travmalarımızı “eğlenceli” bir şekilde anlatacağımız başka bir trende kapılırız, sonuçta sosyal medyanın suyu bu “değirmenden” geliyor. Bu arada tabii ki biz de kendi Little Miss’lerimize dadandık… (Dadanizm’e özel Little Miss’ler ise Melisa Su Akar‘ın ellerinden…)

İşte, hayat, daha doğrusu sosyal medya böyledir. 50 yıl önce “gıdıklamaktan” yola çıkarak kurulan bir hayal, bir şekilde geçmişin tozlu raflarından çıkar gelir. Eski sevgilinizle, toksik arkadaşlarınızla ya da travmalarınızla dalga geçmek için yardımınıza koşar ve sizi güldürmeyi başarır.