
Pazar izlemesi – Bölüm 5: İnternetin en büyük gizeminden Bob Ross’a
Bu hafta oldukça dağıttım. YouTube’da dağıttım. Oradan oraya derken önce aklımı bulandıran bir gizemi çözmeye çalıştım, çözemeyince Bob Ross’dan medet umdum. Sonuç aşağıda.
İnternetin en büyük gizemi
Cicada 3301 ismini bugüne de belki duymuşsunuzdur. Ben de duymuştum, ona dair aklımda kalan tek imaj kanatlarını açmış bir ağustos böceği görüntüsüydü. Hikayesini ise hayal meyal hatırlıyordum. LEMMiNO kanalı sayesinde şimdi oturup kitabını yazacak noktaya geldim. Özetle 4 Ocak 2012’de bir internet sitesine duyuru benzeri bir görsel yüklenir, içinde gizemli bir mesaj vardır ve bu mesajı çözenleri uzun (ve bugün bile çözülememiş) gizemli bir yol beklemektedir. Başlı başına dizi olur, öyle diyebilirim. Videoyu önerdiğim gibi, eğer kendinizi bir YouTube dalgıcı olarak görüyorsanız kanalın diğer videolarına göz atabilirsiniz, zaten adı da İngilizce “Beni haberdar et” anlamına gelen “Let me know” cümlesinden geliyor.
Mr. Bean geri döner mi?
Rowan Atkinson’ın Mr. Bean’ini sanırım en çok okulda izlerdik. Nedenini bilmiyorum, bize arada izletirlerdi. Ordan kalma alışkanlıkla ben eve de bir dolu VCD almış, kendi Mr. Bean koleksiyonumu yapmıştım. Atkinson’un Mr. Bean tanımının “yetişkin adam bedeninin içindeki çocuk” olduğunu öğrenince, neden koleksiyon yaptığımı anladım. Onun mimikleri taklit edeceğim diye canımı çıkardığımı bile hatırlıyorum… Atkinson, Graham Norton’ın programına konuk oluyor ve sohbet sırasında hayatımıza önemli bir kavramı sokuyor “ünlünün yarı tanınması”. Keyif alacaksınız.
“Sis, sizin en iyi dostunuzdur”
Bob Ross’suz bir çocukluk düşünemiyorum. Eminim çoğumuz arada zaten izliyor ama bilmeyenler için hatırlatayım, Ross’un çalılık fırçasını suyla yıkadıktan sonra pata pata silkelediği, mutlu küçük ağaçları çizmeyi bize öğrettiği, dağlara taşlara ırmaklara ağzıyla ses efekti verdiği programı Resim Sevinci, YouTube’da mevcut. Benim de karşıma çıkınca her şeye bir ara verdim, açıp izlemeye başladım, yorumlara daldım. Herhalde en hoşuma gideni de şu: “Huzur ararken buraya kadar gelmişim… Bob Ross abi kaderimi de sen çizseydin.” Haftada bir terapi gibi izlense yeridir.