Pazar İzlemesi – Bölüm 7: Se7en’ın yeri başka, Yüzüklerin Efendisi’nin başka

Klasiklerle dolu bir hafta sonu oldu. Biraz içim karardı, biraz şaşırdım; Yüzüklerin Efendisi’ni defalarca izlediğime bir kez daha sevindim, Woody Harrelson’ın kıymetini daha iyi anladım ve “Se7en da başkaydı be” diye diye günü bitirdim.

Kayboldum atmosferinde

“Bazı insanlar her şeyin yolunda olduğunu hatırlamak için filmlere giderler. Ben o tarz filmler yapmıyorum. Bence bu bir yalan. Her şey yolunda değil.” David Fincher’ın bu sözünü hatırlatarak açılan video esasında bu sözden hareketle kült film Se7en’ın bir incelemesini yapıyor. Özel olarak da yaratılan atmosferi; o karanlık, kasvetli sahnelerin her birinin başlı başına bir hikaye anlatma biçimi olduğunu inceliyor. Filmi izlemediyseniz Seven – Creating Atmosphere adlı videoyu izlemenizi önermiyorum, böyle mis gibi filmler spoiler’larla ziyan olmasın. Onun yerine önce filmi, üstüne videoyu izleyin.


Woody Harrelson’ı anlamak

Woody Harrelson öyle bir aktör ki, şimdi açıp rol aldığı filmlere baksak (ki gerçekten tümü harika filmler) birçoğunda yer aldığını bile hatırlamayabiliriz. Ancak hemen her rolü bir şekilde izleyende yer etmiştir. Bunun en büyük sebebi de, Woody’nin çoğunlukla Woody gibi oynaması ve bu iyi bir şey. Woody Harrelson Knows What We Want videosu da oyuncuya hak ettiği değeri veriyor. Şahsen benim, bir filmi ya da diziyi izlememi sağlayan, hatta özellikle başrolü değil de yan karakterlerden birini canlandırmasını istediğim oyuncular listem var. Woody Harrelson da o listede yer alıyor. Ayrıca o Teksas aksanı, adının Woody olması… Dünyanın en ünlü ikinci Woody’si olmak bile onu izlemek yeterli bir sebep. Şimdi lütfen açıp yer aldığı filmlere bakın, hak vereceksiniz.

 

Battle of Bastards yokken Miğfer Dibi vardı

Yüzüklerin Efendisi üçlemesini ilk defa tamamlamam, (ki ilk filmi sapık gibi altı kez sinemada izlemiştim) bundan on sene kadar önceydi. Geçen senelerde her filmi birçok kez daha izledim ve her üçlememde, serinin ikincisi İki Kule’yi daha bir sever oldum. Nedenini düşünürken karşıma çıkan Helm’s Deep: How To Film An Epic Battle videosu bana cevap oldu: Battle of Bastards arz-ı endam edene kadar Miğfer Dibi gibi er meydanı görmemiştik. Ama video bu muharebeyi öyle derin incelemiş ki, filmleri daha önce bu bilinçle izlediğimi hiç sanmıyorum. Her şeyden önce 38 dakika 49 saniyelik toplam süresi, sinema ve televizyon tarihinde pek de karşılaştığımız bir süre değil. Bir savaş sahnesinin sinematografisini açıklayarak Miğfer Dibi’nin etkileyici gücünü anlatan video, ayıracağınız altı dakikanıza değer. Hey gidi Legolas.