
Tek bir şarkı üzerinden dört büyükler: Neil Young, David Bowie, Pixies ve Dinosaur Jr.
Yazı: Seden Mestan
Evet, başlıktaki dört büyükler lafı futbol yüklü çağrışımlar yaratmış olabilir ama yine başlıkta saydığımız dört isim durumun pek de öyle olmadığını belli ediyor, değil mi?
Konser haberinin şerefine kapsamlı bir Neil Young yazısı patlatacağız yakında. Hatta konsere doğru 40 gün 40 gece sürecek şenliklere de başlayacağız. Neil Young fanatizmini çok üst noktalara taşımaya hazırlanıyoruz! (Neil Young’ın Crazy Horse’u da yanına alıp 15 Temmuz’da İstanbul’da konser vereceğini duymayanınız var mı?) (Gelecekten gelen edit: Neil Young haberinin ardından Pixies’in de Haziran ayında İstanbul’a geleceğini duymuş olmanın ağlamaklı gururunu yaşıyoruz. Biz yazıyı hazırlarken konser henüz duyurulmamıştı.)
Onun öncesinde ise dört büyüklerden Neil Young’a ait olan ve diğer üçü tarafından bambaşka şekillerde yorumlanan bir şarkıya dadanıyoruz bugün: I’ve Been Waiting for You
Tabii, dört büyükler deyip duruyorum da, bunun kişisel bir “dört büyükler” sıralaması olduğunu belirtmeme gerek var mı? Bir gün olur da bir sokak röportajı için yolumu falan çevirir, “sizin için müziğin dört büyükleri kimler” diye sorarlarsa (?) bu dört ismi sıralarım! Bunların hepsinin aynı şarkı etrafında birleşmeleri bir tesadüf olabilir mi?!!! (Dadanizm’de geyikli saatler…)
Neyse, coşmayalım. Neil Young’ın 1968 tarihli ilk albümünde yer alan I’ve Been Waiting for You, geçtiğimiz yıllar içerisinde Pixies, David Bowie ve Dinosaur Jr. tarafından da yorumlandı, bilen bilir. Benim kendi küçük dünyamda koptuğum şey ise, bu üç ayrı yorumun da apayrı güzellikte olması. Özellikle üslubu pek bi’ “erkek erkek” olan bu şarkının Kim Deal’ın sesiyle alaşağı edildiği Pixies cover’ı bambaşka bir yerde duruyor sanki… Yani David Bowie’yle kıyasladığımdan değil de… Ay bir de Dinosaur Jr. vardı… Bir insan daha ne ister ki?
Kim ablamızın en sevdiği Neil şarkısıymış bu…
Hehehe Dinosaur Jr…
Bir David Bowie kolay yetişmiyor diyerek, bu konser kaydını paylaşıyorum. Şarkı aslen David Bowie’nin Heathen albümünde bulunuyor.
Bu da her şeyin başlangıç noktası: