
Televizyonu değiştiren sahne (ve hakkında bilmediklerimiz)
“I’m Eddard Stark, Lord of Winterfell…”
Alan Taylor. Televizyona olan ilgilinizle doğru orantılı olarak bu ismi duymuş olabilirsiniz. Ama duymadıysanız da dert edilecek şey değil, çünkü o kamera arkasının kahramanı olmayı seçenlerden, dizi tarihinin en iyi işlerinin birçoğuna kenarından köşesinden katkı sağlamış bir yönetmen. Dizi tarihinin en iyileri lafını öylesine söylemiyorum, geçmişten günümüze sayalım: Oz, Siz Feet Under, Sex and the City, Carnivàle, Lost, The Sopranos… Yeterli, değil mi? Hayır değil, çünkü 90’larda başlayan kariyerinde 20 seneyi aşan bir sürenin sonunda bir diziyle hayatımıza yeniden girdi ve öyle bir bölüm çekti ki, bugün hala konuşuyoruz. Şimdi Game of Thrones’un müdavim yönetmeni Alan Taylor’ı ve bizden Ned Stark’ı aldığı bölümü aşağıdaki videoyla hatırlayalım, sevgiyle analım.
Devrim yaratan sahne, sahnemiz
Bölümü herkes iyi biliyor, dizinin ilk sezonunun 9. bölümü, adı Baelor. Alan Taylor bugün geçmişe gidip kendi tabiriyle “devrim yaratan” o bölümde yaşananları anlatıyor, Ned Stark’a vedamızın arkasındakileri açıklığa kavuşturuyor. Son sezona haftalar kala tam da ihtiyacımız olan…
“Komik olan, bu bölümü çektiğimiz için kendimizle gurur duyduk, çok akıllıca olduğunu düşündük, televizyonda devrim yaratan bir işti. Ana karakterimizi öldürdük ve ikinci sezonu ‘Ohhhh shit, ana karakterimizi öldürdük’ diyerek başladık.”
Ohhhh shit kısmını çevirmek istemedim çünkü bence bazı cümleler çevrilmemeli. Onu kafanızda nasıl tercüme etmek isterseniz öyle edin. Sonuçta herkesin çevirisine kimse karışamaz.
Hatırlamayanlar için çok kısa bölümün hikayesini anlatalım: Sonunda Ned Stark idam ediliyor.
Video, özetle bölümün nasıl çekildiğini yönetmenin gözünden anlatıyor. Taylor, bölümü bir baba ve iki kızının hikayesi olarak algılayıp, her birinin bakış açısından anlatarak finale ulaşmaya çalıştıklarını söylüyor. Nitekim Arya’nın kalabalığın arasından babasına bakışını dün gibi anımsıyorsak, bu amaca ulaşıldığını söylemek gerek.
“SEPT NEREYE GİTTİ?”
Ama Taylor’ın anlattıklarından sonra bölüm artık sadece yürekleri dağlayan bir bölüm değil. Çünkü ben aralarda güldüm. Şöyle ki, videoda 1.32’ye dönüp yeniden izlerseniz, o sahnedeki kameranın anlaşılmaz hareketini anlayacaksınız. Anlaşılmazdan kasıt, aşağıda muazzam bir hareket, bir koşuşturma varken kameranın masmavi gökyüzüne, boşluğa bakması. Taylor’ın dediğine göre sahne ilk başta o boşluğu dolduracak kocaman Baelor Septi’yle birlikte tasarlanmıştı ancak ne yazık ki kurgu aşamasında… Kaybolmuş. Yine de sahneyi tutmayı tercih etmişler. Biz de izlerken anlamıştık zaten, hem o zamanlar hayatımızda Baelor Septi görmüşlüğümüz mü var, nereden anlayacağız?
Game of Thrones hakkında hepimizin bildiği bir gerçek de dizinin birçok farklı lokasyonda set kurması ve aynı bölümde bile farklı ülkelerin farklı şehirlerinde çekilmiş sahneleri art arda izleyebilmemiz. Ama aslında bu bölümle işin hangi boyutlara varabileceğine şahit olmuşuz da haberimiz yokmuş. Ned’in meşhur idam sahnesinde (evet, sadece Ned’in kafası ve cellat ile kılıcını gördüğümüz anda) bile iki farklı setten görüntü kullanılmış. Sean Bean, o sahnede Belfast’tayken görüntünün kalan kısmı Malta’da çekilmiş. Bu arada, sezonun unutulmaz yüzlerinden ve bu sahnede kılıcı savuran isim Ilyn Payne’i oynayan aktör Wilko Johnson’ın da “eski rock yıldızlarından kim kaldı…” sorusuna bir cevap olduğunu söyleyelim. Merak edenlere Gogglelama önerisi: Dr. Feelgood.
Game of Thrones’un yeni sezonu, son sezonu 14 Nisan’da Ned Stark’sız bir şekilde geliyor. En azından, bildiğimiz kadarıyla Ned Stark’sız geliyor… Asla bilemeyiz. Bekleyip görelim.
Ayrıca: #DontKillSeanBean