
“Bir sürü karakteri oynamak için hevesimiz var”: Nezaket Erden ve Hakan Emre Ünal anlatıyor
Tiyatro Hemhal çatısı altında üreten ve sahneledikleri her oyunla seyirci ve tiyatro jürisinde hayranlık uyandıran Nezaket Erden ve Hakan Emre Ünal birbirlerine hem eş olarak hem de deyim yerindeyse “oyun arkadaşı” olarak destek veriyor. Erden’in yer aldığı “Sevgili Arsız Ölüm-Dirmit”i Hakan Emre Ünal, Ünal’ın yer aldığı “N’Olcak Bu Yusuf Umut’un Hali”ni ise Nezaket Erden (Ayşe Draz ile birlikte) yönetiyor. İkilinin, üretimlerinin ayrılmazı Ayşe Draz’la birlikte daha yapacakları çok şey var gibi duruyor. Biz de tiyatroda ve sinemadaki işlerini çok sevdiğimiz Erden ve Ünal’a merak ettiklerimizi sorduk.
İkiniz de ayrı ayrı ve beraber çok güzel projelerde yer alıyorsunuz. Önce çok merak ettiğim bir soruyla başlamak istiyorum; aynı evde ve aynı işlerde beraber olmak nasıl bir duygu?
Nezaket Erden: Bu hem çok güzel hem de çok zor bir şey. Birbirimizi iyi tanıdığımız için iyi baş ediyoruz ama yoğun prova dönemlerinde bazen birbirimize katlanamayabiliyoruz. Çelişkili bir durum.
Hakan Emre Ünal: Bence daha çok kafamız karışıyor. Hayatta bir sürü kimliğimiz oluşuyor ya; onlar bir araya gelince bazen karışabiliyoruz… Oyuncu Emre, yönetmen Emre, sokakta yürüyen Emre, Nezaket’in sevgilisi Emre… Tüm bunların arasında bazen dengeyi sağlamak zor olabiliyor.
Hakan Emre Ünal: Hemhal bizim kendi istediklerimizi üretip deneyip yanıldığımız bir alan; özgürlük alanımız…
Beraber ürettiğiniz tiyatronun adı “Hemhal.” Bu isim nereden ve nasıl geldi aklınıza?
N.E: Tiyatro kurmaya karar verdiğimizde bir isim arıyorduk. O süreç de çok zormuş onu fark ettik bu arada… Sonra Emre bir fikir önerdi, söyle Emre…
H.E.Ü: Sohbet etmekten gelen “hasbihal” mi olsa gibi bir fikir attım ortaya…
N.E: Ben de Emre hasbihal deyince acaba hemhal mi olsa dedim. Seyirci ile aynı halde, aynı zeminde olmayı araştırdığımız oyunlar ürettiğimiz için bize bu isim çok uygun geldi.
Hakan Emre sen Nezaket’in oynadığı “Dirmit” ve “Tırnak İçinde Hizmetçiler”in Nezaket sen de Hakan Emre’nin oynadığı “N’Olcak Bu Yusuf Umut’un Hali”nin yönetmenisiniz. Birbirinizi “yönetirken” zorlanıyor musunuz?
H.E.Ü: Oyun çıkarma sürecinde gerginliğim hep oluyor tabii ama hani Nezaket’i yönetirken ekstra zorlanmadım hayır. Daha öncesinde de oyun yönetme deneyimim olduğu için daha rahat olduğum alanlar olsa da bir oyun çıkarmanın stresi mutlaka oluyor ama bu stresin özellikle Nezaket’i yönetmekle ilgisi yok.
N.E: Ben N’Olcak Bu Yusuf Umut’un Hali’ni yönetirken biraz zorlandım çünkü ilk yönetmenlik deneyimimdi. Ayşe Draz -oyunumuzun diğer yönetmeni- bana cesaret verdi. En sonunda yaşadığımız çatışmalar da hep daha iyi şeylere vesile oldu. Şimdi geldiğimiz noktada bir kez daha denesem daha soğukkanlı ve daha uzlaşmacı olabilirim belki ben de…
H.E.Ü: Tırnak İçinde Hizmetçiler’de dramaturg, N’Olcak Bu Yusuf Umut’un Hali’nde ortak yönetmen olarak çalışan Ayşe Draz’ı (tiyatromuzun da diğer kurucusu) da bu noktada mutlaka anmak isteriz. Bizim ilişkimizde Ayşe çok güzel bir dengeleyici oluyor ve sanatsal olarak da çok iyi bir katkı sunuyor.
Nezaket Erden: Seyirci ile aynı halde, aynı zeminde olmayı araştırdığımız oyunlar ürettiğimiz için Hemhal ismi bize çok uygun geldi.
Hemhal dışında işlerde de yer almaya başladınız. İleride de hem beraber hem ayrı işler yapmak istiyor musunuz?
H.E.Ü: Tabii ki istiyoruz. Hemhal bizim kendi istediklerimizi üretip deneyip yanıldığımız bir alan; özgürlük alanımız… Hemhal dışında yaptığımız işler de başkalarının hayallerini geliştirmek için ortak olduğumuz işler. Vaktimiz enerjimiz yettiği sürece böyle işlerde yer almak istiyoruz.
Hemhal’in ileride yapmak istediği projeler neler?
N.E: Kendi ürettiğimiz metinlerin yanı sıra bir uyarlama fikrimiz de var; Latife Tekin’in ikinci romanı Berci Kristin Çöp Masalları’nı çalışıyoruz. Bizim çalışmalarımız biraz uzun sürdüğü için zamanını şu an kestiremiyoruz; çok seri üretim yapmıyoruz çünkü.
H.E.Ü: Dirmit ve Tırnak İçinde Hizmetçiler ve son oyunumuz N’Olcak Bu Yusuf Umut’un Hali hala devam ettiği için şu an biraz doluyuz. Hayal ettiğimiz projeler var ama kısa vadeli değil de zamanı gelince ortaya çıkacak diye düşünüyoruz.
Tiyatro dışında bağımsız sinemanın yüz akı işlerinde de yer aldınız. Sinemada daha çok yer almak gibi bir hedefiniz var mı?
N.E: Bu; ikimizin de çok istediği bir şey. Daha bir sürü yönetmenle çalışmak istiyoruz ve bir sürü karakteri oynamak için hevesimiz var. Umarız yeni iyi işlerde yer alabiliriz. Kendi yazdığımız şeyler de var tabii. Umarım onlar da yakın bir zamanda gerçekleşir.
H.E.Ü: Aslında bizim istediğimiz şey; yurt dışında daha sık gördüğümüz “hem yapımcısı hem yazarı hem yönetmeni” olunan işler yapmak. Türkiye’de örneği çok az ama ben şahsen Nezaket’in bu anlamda çok yönlü ve yetenekli olduğunu düşünüyorum. Kendimle ilgili daha temkinli olsam da kendime de güveniyorum. Aynı şekilde başka yönetmenlerle de çalışmak konusunda Nezaket’in de dediği gibi hevesliyiz. Umarım doğru karşılaşmalar yaşarız.
Nezaket; Sevgili Arsız Ölüm- Dirmit etkisini deyim yerindeyse “kulaktan kulağa” yayılarak artıran bir oyun oldu. Sen bu 3 yıllık maraton için ne demek istersin?
N.E: Aynen tam anlamıyla kulaktan kulağa yayıldı. İlk başladığımızda ücretsiz gösterimler yaparken, birdenbire oyunlarımız dolmaya başlayınca ve Latife Hanım’dan da izni alınca; Türkiye’de pek çok yere, köylere de gitmeye başladık. Oyunun geldiği nokta beni tabii ki çok mutlu ediyor ve Dirmit’le gidebildiğimiz her yere gitmek istiyoruz. Pandeminin de etkilerinin yavaş yavaş geçmesiyle dil engeline rağmen yurtdışı gösterimlerine de devam etmek istiyoruz. İnsanlara dokunabilecek bu hikayenin olabildiğince insana ulaşmasını istiyoruz.
H.E.Ü: Bu hikayenin Türkiye’de sınırlı kalmamasını istiyoruz çünkü oynadıkça çoğalan bir hikaye. Latife Tekin’e de kuvvetli kalemi ve bize verdiği izin için minnettarız. Buradan da duyuralım ki 400. oyunumuzu da yakında Ses Tiyatrosu’nda oynayacağız.
Emre; “N’Olcak Bu Yusuf Umut’un Hali”nin aynı zamanda yazarısın. Senin hikayenle Yusuf Umut’un hikayesi arasında nasıl bir paralellik var?
H.E.Ü: N’Olcak Bu Yusuf Umut’un Hali’ni Alis Çalışkan’la beraber yazdık. Nezaket ve Ayşe’nin de metne çok büyük katkıları var. Bizim projelerimiz kolektif çalışmaların ürünü oluyor. Yusuf Umut da 7 ay gibi bir sürede çıktı. Aslında benim hayatımla çok büyük bir paralellik yok. Yusuf Umut’un aile ve bir sürü kurumla ve kuralla gelenekle varoluş olarak derdi olan bir kişi. Hakan Emre ise kuralları kabul eden, hayata devam eden biri. Benim isyanım kabulle devam ederken Yusuf Umut isyanını bastırmıyor ve onun eylemleri bana devam etme gücü veriyor. Yaşam mücadelesi ve var olma isteği bana hep ilham veriyor diyebilirim.
2022’de sizde en çok iz bırakan oyun ve filmler neler oldu?
N.E: Aftersun ve Everything Everywhere All At Once… Oyun olarak da “N’Olcak Bu Yusuf Umut’un Hali” diyeceğim çünkü içimizden geçerek çıktı.
H.E.Ü: Aftersun bende de çok iz bıraktı. Kendi oyunumuz diye demiyoruz ama Yusuf Umut’a o kadar çok çalıştık ki izleri baki. Bir de 2022 sonunda izlediğimiz Ayşe Draz’ın rol aldığı Nuh’un Gemisi’ni Aramak oyunu da bana birçok konuda ilham oldu.