90’larla kucak kucağa: Ne güzel ablamızdın sen Christina Aguilera
Sonrasında gelen yıllar popüler kültür adına daha iyi bir şey sunamadığı için olsa gerek, 90’lar hasreti çığ gibi büyüyor. (Dev tespit!)
Modadan müziğe, herkesin yüzünü 90’lara dönmesi sıradan bir nostaljiden çok daha fazlası. Kardashian hanedanlığının sebebini hâlâ çözemediğimiz dominasyonu tam gaz ilerlerken kalbi tam on ikiden vuran özgün sesler ve renkler de arada biz göremeden yitip gidiyor sanki. Merak etmeyin, “Biz büyüdük ve kirlendi dünya” diyecek kadar şuurumuzu yitirmedik ama bizi, 90’larda burun kıvırarak dinlediğimiz şarkıları özlemle anacak hale getirenler utansın!
Gelelim asıl konumuza…
Geçtiğimiz günlerde, Britney Spears’ı Kenzo’nun La Collection Memento kampanyasının yüzü olarak gördüğümüzde hepimiz aşırı sevinmedik mi? Neticede beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda… 2007’de saçlarını kazıttığı o anları görünce paramparça oldu içimiz. Neticede bir ergenliği beraber atlatmıştık; sevsek de sevmesek de… Dönüşünün muhteşem olması en büyük dileğimizdi. (bkz. aşırı gaza gelip abartmak…)
Onca yıldır pop dünyasında aktif olsa da ilk kez bir moda markası için kamera karşısına geçen Britney yine de pek emin olamamış: “Vereceğim pozlarla oğullarımı utandırmaktan korktum.” Gerçek bir Sibel Can açıklaması…
90’ların bağrından kopup gelerek gündemin tam ortasına oturan bir diğer diva ise Christina Aguilera. (Kaç yıl geçti, soyadını tek seferde yazmayı bir türlü öğrenemedik be!)
En doğal haliyle bile gerçekten doğal olmanın yakından bile geçemeyen Christina, geçirdiği dönüşümle Paper dergisinin kapağında arzı endam ediyor.
Christina’yı türlü hallerde gördük ama bu seferki gerçekten şaşırtıcı. O olduğunu anlamak için o olduğunu bilmek gerekiyor.
90’lar önümüze başka kimleri fırlatacak diye merakla beklerken, tüm dünyanın tek yürek olup Jennifer Aniston ile Brad Pitt’in yeniden el ele tutuştuğu fotoğrafları görmek için sabırsızlanması da yine eski günlere duyulan hasretin talihsiz bir örneği diyor, sizi bu şarkıyla baş başa bırakıyoruz. (Biz de gençtik…)