
Call Me by Your Name’in şeftali sahnesi kalp atışlarını en çok hızlandıran seks sahneleri arasında üst basamaklarda
Şeftali sadece bir meyve olmaktan çıkalı epey oluyor aslında. Şeftali emojisinin çağrışımlarıyla beraber niyeti bozmaya meyilliydik zaten de Call Me by Your Name’de Timothée Chalamet’nin canlandırdığı Elio’nun ellerinde ne gibi fantezilere açıldığını görünce geri dönüşü olmayan bir yola girdik herhalde. Şeftali, o yumuşak tüyleriyle Bong Joon-ho’nun Parasite’ında da kilit bir rol üstleniyordu hatırlarsanız ama yıldızı Call Me by Your Name ile parlamıştı bir kere. (Çünkü ‘sex sells’.) Ve önümüze düşen bazı haberlere göre, pek çoklarının aklını çelmiş sulu meyve. FandomSpot adlı online platformun yaptığı bir araştırmaya göre Call Me by Your Name’deki bu şeftali sahnesi, kalp atışlarını EN ÇOK hızlandıran filmler sıralamasında dördüncü geliyor. Hem de 50 farklı sahnenin arasında…
André Aciman’ın yazdığı Luca Guadagnino’nun da sinemaya uyarladığı Call Me by Your Name için bir aşk hikayesi denebilir elbette ama aslında bunun bir büyüme ve kendini keşfetme hikayesi olduğunu söylersek de yanlış olmaz. (Elbette, c-hepsi, d-hiçbiri gibi cevaplar da mümkün.) Bu şeftali sahnesi de Elio’nun arzularının pekiştiği ve cinselliğini keşfettiği o anı anlatıyor bize. Hepimizin hayatlarının bir noktasında yaşadığı, zihnimizde alev alev yanan o an. Muhtemelen zaten bu sahneyi bu kadar akılda kalıcı yapan sebeplerden biri de bu. Tabii Timothée Chalamet’nin oyunculuğuyla beraber… Çünkü ergenlik böyle bir şey zaten. İlk anların kontrolden çıkan heyecanlarıyla dolu. Şeftali de ekstrem tabii ama şaşırtıcı da değil. Bilhassa filmdeki o sahnelerin sunulma şekli ve estetiğiyle birleşince.
Filmin vizyona girdiği dönemde Vulture’a verdiği bir röportajında Luca Guadagnino şöyle anlatıyor o sahneyi:
”Kitapta okuduğum andan itibaren o sahne aklımı kurcalayıp duruyordu. Sadece kitapta yer alabilecek bir sahne olduğunu düşünüyordum çünkü tamamen okuyanın hayalgücüne bağlı. Bir diğer taraftan da bunun cinsel içgüdüler ile enerjinin bir metaforu olduğunu düşünüyordum. Şeftali ile mastürbasyon yapmanın fiziksel imkanlar dahilinde olmadığına inanıyordum. Bu sahneyi filme aktarırken de hem Aciman’ın yazdıklarına hayranlık duyuyordum hem de Aciman’ın yazdıklarından bir o kadar korkuyordum ve kitabın okuyucuları tarafında bu sahnenin çok meşhur olduğunu biliyordum.”
Sonrasında işler biraz garipleşiyor gibi. Yani fiziksel imkanlar dahilinde olduğunu kanıtlamak adına şeftaliyi önce Luca Guadagnino denemiş. ”Kendi kendime bunun yapılamaz olduğunu göstermek istedim ki bu sahneyi çekmek zorunda kalmayalım” diyor yine aynı röportajında. ”Ama yapılabilirmiş…” Hmm… Guadagnino şeftali kendi tarafında işe yarayınca gidip Chalamet’ye anlatıyor; Chalamet ise zaten kendisinin çoktan şeftaliyi denemiş olduğunu söylüyor ve olaylar gelişiyor…
Bu şeftali sahnesi asıl yaratıcısı Aciman’a da soruluyor tabii ki. ”Şeftali sahnesi bence çok önemli çünkü gerçekten şok edici. Ama diğer taraftan da iki erkek arasındaki olabilecek en mahrem anı anlatıyor.” Evet, ikilinin ilişkisi noktasında Guadagnino da bu sahnenin çok şey ifade ettiğini söylüyor: ”Bu aşkın imkansızlığını, arzu dolu hislerini ve aslında ayrılacak oldukları gerçeğini fark ediyorsunuz izlerken.”
Gerçekten de anlatıcıları ve oynayıcıları iyi bir iş kotarmış olacak ki bu sahne FandomSpot’un incelemesinde üst basamaklara hızla yükselmiş. Şeftali ya da herhangi bir meyvenin olduğu tek sahne olduğu için ayrıca üzerinde konuşulmayı da hak ediyor.
FandomSpot’ın 100 katılımcıyla yaptığı bu araştırma şöyle gelişiyor: Katılımcıları tek başlarına bir odaya alıyorlar (bakın, tek başlarına olmaları önemli), vücutlarına kalp atışlarını ölçen aletler takıyorlar ve onlara 50 seks sahnesi izleterek bu sahnelere verdikleri tepkileri ölçümlüyorlar. Ve evet, kalp atışları üzerinden. Yani heyecan ve coşkuyu ölçmek için iyi bir yöntem…
Sahneler çeşit çeşit… The Ghost’taki o seramikten çanak çömlek yaparken işi pişirdikleri o kült sahne de var, Jessica Jones’taki yatak kırdıkları sahne de. Normal People’dan seçilen bölüm ise kalp atışlarını en çok hızlandıran sahne olmuş. Orange is the New Black’te Alex ile Piper’ın duş sahnesi de epey heyecan yaratmış izleyenlerde. Yine araştırmada, ”sahici” anların daha çok etkili olduğu ortaya çıkmış. Mesela, Normal People’da Marianne’in sütyenini çıkarırken kafasına takılır gibi olduğu o andaki gibi…
Şeftali sahnesi ise… Taşıdığı tüm semboller bir yana ergenliğin o ihtiraslı uyanışlarını düşünecek olursak aşırı derecede sahici diyebiliriz pekala da.