Nehirden denize özgürlük mücadelesi vs. Hollywood’dan Frankfurt’a taraflı tutum

Hadid kardeşler, İsrail askerine moral ziyaretine giden yönetmen Tarantino, sesi kısılan, ödül töreni bile elinden alınan Filistinli yazar Shibli, susturulan Žižek, yine şaşırtmayan Roger Waters, ‘Suç ortaklarının hesabının sorulacağı bir zaman gelecek’ diyen sanatçılar…

Orta doğuda savaş devam ediyor. Buna artık savaş demek ne kadar doğru o da bilinmez. Zira Gazze’deki Ehli Arap Hastanesi’nin vurulması, sivillere yönelik saldırılar, Filistinlilere ulaştırılması engel olunan yardımlar derken bir katliama tanık oluyoruz. Dünyanın dört bir yanından sanatçılar da ölümlere karşı sesini yükseltiyor. 

Dünyaya “medeniyet” dersi veren Batı medyasının ve değerlerinin tarafgil tutumu da belki de hiç olmadığı kadar açık bu kez. Yanı başımızda yaşanan bu korkunç yıkım ve kayıpların ardından bize kalacak en önemli şey durduğumuz yer olacak. Ne olursa olsun, nerede olursak olalım durduğumuz yer daima hatırlanacak. Tam da bu nedenle biz de nehirden denize özgürlük mücadelesini yazdığımız hafıza defterimize nerede durduğunu gösteren sanatçıları ve sansür uygulamaktan çekinmeyen kurumları da ekledik.

Savaşın ilk günlerinde Hollywood’un önde gelen isimleri sosyal medya hesaplarında gündeme dair paylaşım yapmaya başladı. Gal Gadot, Natalie Portman, Andy Cohen, Jamie Lee Curtis, Debra Messing, Amy Schumer, Sarah Silverman, Kris Jenner ve Meghan McCain, İsrail’e desteklerini açıkladılar, Hamas’ın saldırılarını kınadılar.

Örneğin İsrailli aktris Gal Gadot yaptığı paylaşımda herkesi İsrail’in yanında olmaya çağırıyordu: “Ben İsrail’in yanındayım, siz de durmalısınız. Bu korkunç terör eylemleri yaşanırken bir köşede durulamaz.” Gadot, aktif olarak paylaşım yapmaya devam ediyor. 

Kylie Jenner belli ki annesi Kris Jenner kadar hızlı davranmak istemişti ancak belli ki paylaşımından o kadar da memnun olmadı. Jenner,  İsrail bayrağıyla birlikte “Şimdi ve her zaman, halkın yanındayız İsrail!” yazan bir gönderiyi hikayesinde yeniden paylaştı. Ancak  400 milyon Instagram takipçili hesabından bi süre sonra bu paylaşımı sildi. 

Madonna yaşananların kısa özeti olan bir video paylaşıp altına “Tüm bu ailelerin ve özellikle çocukların sokaklarda dökülmesini, saldırıya uğramasını ve öldürülmesini izlemek yürek burkucu. Bunun sizin başınıza geldiğini hayal edin. “Kalbim yıkılan aileler, kaybolan çocuklarla, öldürülen masum kurbanlarla… Acı çeken veya bu çatışmadan muzdarip olacak herkesle. Sizin için dua ediyorum. Bunun Hamas’ın işi olduğunun ve Filistin’de bu terör örgütünü desteklemeyen birçok masum insan olduğunun farkındayım. Bu trajik saldırı sadece herkes için daha fazla acıya neden olacak” yazdı. 

Madonna: “Tanıklığı çılgınca olan şeyler yaşanıyor”

Madonna duruşunu sahneye taşımaktan da çekinmedi. Bilmeyenler için jet hızında bir hafıza tazelemesi daha: Madonna kariyerinin 40. yılını ‘Celebration’ adını verdiği bir turneyle kutlayacaktı. Ancak yaz aylarında geçirdiği ciddi bir bakteriyel enfeksiyon nedeniyle hastaneye kaldırıldığı için turneyi ertelemek zorunda kalmıştı. İyileşip bir kere daha “Madonnalığını” gösteren şarkıcı turnesinin ilk konserini Londra’da verdi. Nihayet sahneye çıktığı için herkes mutluydu -sonrasında yaşanan hayal kırıklıkları ve konser süresini aştığı için alacağı ceza başka bir yazının konusu-. O da sahneden politik mesajlar vermekten çekinmedi. Sahneden de tüm dünyaya seslendi: “Dünyada tanık olmanın çok, çok acı verici olduğu gerçekten çılgınca şeyler var. Ama kalplerimiz kırılmış olsa da ruhlarımız kırılamaz.”

U2’dan kayıplara özel şarkı

Sahneden dünyaya seslenenlerden biri de İrlandalı rock grubu U2 oldu. Vegas’ta sahne alan grup Nova’da, Hamas’ın saldırısında öldürülenleri andı. Solist Bono, “Müzik festivalindeki o güzel çocuklar için söyleyin” diyerek dinleyicilere seslendi.

@u2

In the light of what’s happened in Israel and Gaza, a song about non-violence seems somewhat ridiculous, even laughable, but our prayers have always been for peace and for non-violence… But our hearts and our anger, you know where that’s pointed. So sing with us… and those beautiful kids at that music festival… #U2UVSPHERE

♬ original sound – U2

İlk açık mektup ‘tanesi’ kamuoyuna düştü: 700’den fazla isimden İsrail’e destek

700’den fazla isim İsrail’i desteklemek için kâr amacı gütmeyen eğlence endüstrisi organizasyonu Creative Community For Peace tarafından yayınlanan bir mektubu kamuoyuna sundu. 

İmzalayan ünlüler ve eğlence yöneticileri arasında Gal Gadot, Jerry Seinfeld, Jamie Lee Curtis, Chris Pine, Mayim Bialik, Liev Schreiber, Amy Schumer, Michael Douglas, Debra Messing, Haim Saban, Mark Hamill, Rick Yorn, Howie Mandel, Julian Edelman, Antoine Fuqua gibi isimler var.

Bu açıklama, eğlence endüstrisinden İsrail’e desteği açıkça dile getiren ve Hamas saldırılarını kınayan ilk mektup olarak tarihe yazıldı. Mektupta, İsrail’e destek verme çağrısının yanı sıra yanlış bilgi paylaşımı konusunda uyarılar, rehine tutulan sivillerin ailelerine geri verilmesi için herkesin elinden geleni yapmasına yönelik açıklamalar yer alıyor. 

Bir ekleme daha: Bu sene 100. yaşını kutlayan ve devam eden Oyuncular Sendikası grevinin karşı tarafı Walt Disney Company de İsrail’e insani yardım için iki milyon dolar bağışladığını duyurdu. Disney CEO’su Robert A. Iger, “Hepimiz bu kadar çok acı, şiddet ve belirsizlik yaşayan masum insanları ve özellikle çocukları desteklemek için elimizden geleni yapmalıyız” diyerek İsrailli çocuklar başta olmak üzere kurbanları, ailelerini ve bu savaştan etkilenen herkesi desteklemeye devam edeceklerini söyledi.

Evet, hepimiz seni görüyoruz Gigi!

Biliyoruz ki Gigi ve Bella kardeşler, sadece tüm dünyanın peşinde koştuğu iki önemli süper modelden çok daha fazlası. Babaları Filistinli iş insanı Muhammed Hadid olan kız kardeşler, ülkeleri Filistin’e olan bağlarını göstermekten hiçbir zaman çekinmiyorlar.

Bu kez de yine benzer bir tutum sergiledi Gigi. İlk olarak bir Instagram gönderisi paylaşarak taraf fark etmeksizin her iki ülkede savaştan etkilenen herkesin yanında olduğunu söyledi:

“Kalbim bu haksız trajediden etkilenen herkesle birlikte. Filistinlilerin mücadelesi ve işgal altındaki yaşamla empati kuruyorum, büyük bir kalp kırıklığım var. Bu benim de her gün hissettiğim bir sorumluluk. Ayrıca, daha önce olduğu gibi Yahudi arkadaşlarıma karşı bir sorumluluk hissediyorum: Filistinliler için umutlarım ve hayallerim olsa da bunların hiçbiri bir Yahudilere yönelik bir zararı içermiyor. Masum insanların terörize edilmesi ‘Özgür Filistin’ hareketiyle bağdaşmaz ve ona hiçbir fayda sağlamaz.”

Gigi paylaşımlarına devam etti. Bu kez de “İsrail hükümetinin Filistinlilere yönelik muamelesinin Yahudilik ile bir ilgisi yok. İsrail hükümetini kınamak antisemitik değildir. Filistinlileri desteklemek Hamas’ı desteklemek değildir” yazan bir gönderiyi hikayesinde paylaştı.

Sonrasında olanlar oldu… İsrail devleti, Instagram hesabını Gigi Hadid’i hedef göstermek için kullandı. “Geçen hafta uyudun mu?” sorusuyla başlayan paylaşım tehditle devam ediyordu: “Yoksa Yahudi bebeklerin evlerinde katledilmelerine göz mü yumuyorsun? Nerede durduğun konusunda sessizliğin çok net oldu. Seni görüyoruz.”

Bu paylaşımların ardından Gigi Bella, Anwar Hadid kardeşlerin ve ebeveynlerinin telefon, mail ve sosyal medya aracılığıyla ölüm tehditleri aldığı açıklandı. TMZ’nin özel haberine göre bu mesajlarda Hadidlerin infazlarını nasıl olacağına dair grafikli açıklamalar bile varmış.

Riz Ahmed: Tek bir taraf var, insanlık

Oscar ödüllü oyuncu Riz Ahmed İsrail’in hava saldırılarının ardından yaptığı açıklamada İsrail’in “Ahlaki olarak savunulamaz savaş suçları işlediğini” söyledi. Oyuncu sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada barış çağrısı yaptı:

“Bize İsrail ve Filistin’de olanların iki tarafı olduğu söylendi. Ama kalbimde, tek bir tane olduğunu biliyorum – insanlığımızın tarafı. Geçen hafta İsrail’de olanlar korkunç ve yanlıştı. Pek çok kişinin hissettiği acı ve korku derin ve gerçektir. Şu anda Gazze’de olan ve on yıllardır işgal altındaki Filistin’de olan şey, korkunç ve yanlış. Bu acının derinliği ve gerçekliği göz ardı edilemez.”

Blake Lively-Ryan Reynolds çocuklardan yana

İlişkilerine hayran olduğumuz Blake Lively- Ryan Reynolds çifti “önceliğimiz çocuklar” diyerek deyim yerindeyse ‘’örnek’’ bir hamle yaptılar. Çifte yakın bir kaynak Hollywood Reporter’a verdiği demeçte çiftin cuma günü Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ne İsrail ve Gazze’deki çocuklara yardım etmek için bir milyon dolar bağışta olduğunu söyledi. Böylece onlar da bir ilk olarak tarihe not düşüldü.

Çift,  İsrail ve Gazze’ye birlikte mali yardımda bulunduğunu kamuoyuna açıklayan ilk isimler oldu. Ve bu hamleleri bizi şaşırtmıyor. Zira Lively ve Reynolds daha önce Rusya- Ukrayna Savaşı’nda da benzer bir destekte bulunmuşlardı. Ayrıca Oyuncular Sendikası grevi nedeniyle ekonomik sıkıntılar çeken sanatçılara 1 milyon dolar bağışladıklarını da hatırlatalım.

2 bin sanatçıdan hükümetlerine tepki: ‘Suç ortaklarının hesabının sorulacağı bir zaman gelecek’

Göz bebeğimiz Tilda Swinton, Harry Potter ve Sırlar Odası, Neşeli Ayaklar ve Romeo ve Juliet ile kalbimize taht kuran Miriam Margolyes, oyuncu Mike Leigh, Asif Kapadia, Steve Coogan’ın da aralarında bulunduğu 2 bin isim…

Birleşik Krallık’ın önemli sanatçıları, hükümetlerine seslendi. Sanatçılar yayınladıkları bir mektupla hükümetlerini ‘İsrail’in savaş suçlarına yardım ve yataklık etmekle’ suçladı. Üstelik el artırdılar,  “Suç ortaklarının hesabının sorulacağı bir zaman gelecek” dediler.

Mektubun tamamı burada. Öne çıkan bir bölümü de şöyle bırakalım:

“İsrail Savunma Bakanı’nın ‘insansı hayvan’ olarak tanımladığı, haklarından mahrum bırakılan bu insanlar, neredeyse her şeyin yapılabileceği insanlar haline geldi. Hükümetlerimiz sadece savaş suçlarına göz yummakla kalmıyor, aynı zamanda onlara yardım ve yataklık da ediyor. Suç ortaklarının hesabının sorulacağı bir zaman gelecek.

Ancak şimdilik sivillere yönelik her türlü şiddet eylemini ve bunu kim gerçekleştirirse gerçekleştirsin uluslararası hukukun ihlalini kınarken, Gazze’ye uygulanan benzeri görülmemiş zulme son vermek için elimizden geleni yapmak yükümlülüğümüzdür. Gazze’nin yok edilmesine ve Filistin halkının kitlesel olarak yerinden edilmesine karşı olan küresel hareketi destekliyoruz.

Hükümetlerimizden İsrail’in eylemlerine verdikleri askeri ve siyasi desteği sona erdirmelerini talep ediyoruz. Derhal ateşkes sağlanması ve insani yardımların engellenmeden girebilmesi için Gazze’deki kapıların açılması çağrısında bulunuyoruz.”

2023 Frankfurt Kitap Fuarı’nın teması sansür mü?: Sesi kısılan yazarlar, susturulan Žižek

Edebiyat dünyasının en prestijli etkinliklerinden biri olarak bilinen Frankfurt Kitap Fuarı, 2023 yılında aldığı kararlarla tarihine hiç de hoş olmayan bir sayfa yazdı. 

Alman edebiyat derneği LitProm tarafından düzenlenen LiBeraturpreis Ödülü’’nün bu sene Filistinli yazar Adania Shibli’ye verileceği ve ödülünün bir törenle takdim edileceği açıklanmıştı. Ancak Ancak ödülü veren ve töreni düzenleyen LitProm “İsrail ve Filistin’de milyonlarca insanın acı çektiği, Hamas’ın başlattığı savaş nedeniyle” ödül törenini iptal ettiklerini açıkladı. Adania Shibli’ye ödülü 2021 yılında Can Yayınları tarafından Türkçeye çevrilen ‘Küçük Bir Ayrıntı’ kitabı vesilesiyle verilecekti. 

Bu arada bir de “iletişim kazası” yaşandı. Tören yetkilileri bu kararın yazarla birlikte alındığını söylemişti. Ancak Shibli’nin edebiyat ajansı ise The Guardian’a verdiği demeçte durumun böyle olmadığını açıkladı. Hatta tören yapılsaydı, yazarın “Böyle acımasız ve acılı zamanlarda edebiyatın rolü üzerine konuşma ve düşünme fırsatı” bulacağını söyledi.

Frankfurt Kitap Fuarı’nın sansür krizi bununla da sınırlı kalmadı. Açılış konuşmasını yapan sosyolog ve düşünür Slavoj Žižek de konuşması nedeniyle tepki gördü. Aslında konuşmasında çok “normal” şeyler söylüyordu Žižek. 

Önce Adania Shibli’ye verilecek ödülün töreninin iptal edilmesini bir “skandal” olarak tanımladı. Sonra Hamas’ın İsrail halkına yönelik saldırılarını kınadı. Daha sonra da Filistinlileri de dinlemek ve çatışmayı anlamak için olup bitenlerin arka planına dikkat etmek gerektiğini söyledi. Bir de kendisinden önceki konuşmacıları taraflı tutumları nedeniyle eleştirdi. Çünkü herkes İsrail hakkında konuşmuştu ancak kimse Filistinliler hakkında tek kelime etmemişti. Žižek’in konuşması devam ederken katılımcılar konuşmasını böldü, bazıları salonu terk etti.

Tarantino İsrail askerine moral ziyaretinde

Rezervuar Köpekleri, Ucuz Roman, Kill Bill ve Bir Zamanlar…. Hollywood’da filmlerinin yöneteni Quentin Tarantino, iki yıldır İsrailli müzisyen eşi Daniella Pick ve iki çocuklarıyla Tel Aviv’de yaşıyor.

Oscar ödüllü Tarantino’nun alametifarikasını bilirsiniz (hayır, ayaklardan bahsetmiyoruz) filmlerinde kan ve göstermekten çekinmez, provakatiftir. Kurgusal evrenlerde o kadar gözümüze batmayan bu yönü gerçek hayata taşınınca insan hayal kırıklığına uğruyor. Tarantino, geçen hafta İsrail’in güneydeki bir askeri üssü ziyaret ederek askerlere “moral” ziyaretine gitti. İsrail bayrağının önünde askerlerle poz verdi. İsrailli gazeteci Raz Shechnik de bu anları sosyal medya hesabından paylaştı.

Roger Waters -bildiğimiz gibi- yine doğru yerde

Pink Floyd grubunun solisti Roger Waters, sahnede ya da yaptığı açıklamalarla daima barıştan yana olduğunu gösteren bir isim. Filistin’in özgürlüğü için daha önce de açıklamalar yapan Waters, “İlgili herkese, lütfen durun” başlığıyla bir video paylaştı. Roger Waters Filistin-İsrail Savaşı’nda çözümün sağlanması için dört madde önerdi.

Waters’ın önerileri burada, öne çıkan açıklamasını da şöyle bırakalım: 

“Bunları neredeyse 20 yıldır söylüyorum. Mesajım çok basit. Bunca yıldır kardeşlerimizin eşit haklara sahip olması için tabiatın çağrısına karşı sanki sağır kalmışız gibi hissediyorum. Eşit insan hakları, savaşın tek panzehridir.”

Bir çağrı da Biden’a:

Son gelişme ise Hollywood semalarından geldi. Aralarında sanatçı ve hak savunucularının olduğu 58 isim ABD Başkanı Joe Biden’a seslendi. Joaquin Phoenix, Cate Blanchett, Jon Stewart, Kristen Stewart, Susan Sarandon, Mahershala Ali, Riz Ahmed, Ramy Youssef ve Quinta Brunson gibi isimlerin imzaladığı mektubun temel talebi, Biden’ın ateşkes için adım atması.

Mektuptan önemli satır başları:

“Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olarak, başka bir can kaybedilmeden önce Gazze ve İsrail’de derhal gerilimi azaltma ve ateşkes çağrısında bulunmanızı rica ediyoruz. Son bir buçuk haftada 5.000’den fazla insan öldürüldü – vicdan sahibi herhangi bir kişinin bildiği gibi bu sayı bir felakettir. İnanç veya etnik köken ne olursa olsun tüm yaşamın kutsal olduğuna inanıyoruz ve Filistinli ve İsrailli sivillerin öldürülmesini kınıyoruz.

Yönetiminizi ve tüm dünya liderlerini Kutsal Topraklar’daki tüm yaşamları onurlandırmaya ve gecikmeksizin ateşkes çağrısında bulunmaya ve bunu kolaylaştırmaya çağırıyoruz. Gazze’nin bombalanmasına son verilmesi ve rehinelerin güvenli bir şekilde serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”