“İşte kuzu kuzu geldim” kuşağında bugün: Pulp vs. Tarkan

Büyük bir egoyla kasım kasım kasılırken bir anda sert zemine çarpıveren, umduğundan çok farklı bir yere savrularak acı gerçeklerle terbiye olanlara gelsin bu iki şarkı…

Tarkan’ın “İşte kuzu kuzu geldim” diyerek bitirdiği noktada hikayeyi Pulp’a devrediyoruz ve mutlu sonlara olan garezimizin (neden böyle bir garezimiz olsun ki?) acısını çıkarıyoruz.

İki şarkının da sözlerine bakılırsa Jarvis Cocker da Tarkan da birtakım itlik, puştluk, serserilik gibi nitelendirilecek davranışlarda bulunmuşlar. Tarkan tam olarak ne yaptığını söylemiyor ama “Vur bu akılsız başı duvarlara taşlara vur” ve “acı biberler sür dilime dudaklarıma” sözlerinden pişman olacağı bazı durumlara sebebiyet verdiğini anlıyoruz. Jarvis ise kadını ağlatmış, bir de “ıy pis” deyip çekip gitmiş. Sonra ikisi de gelmiş ama neye cesaret gelmişler belli değil. Yine de Tarkan’ın dadanizm öğretisine daha yatkın olduğu belli. “İster at ister öp beni” diyor, ısrarlar ediyor. Kolay gitmeyeceği belli. Pulp’tan dinlediklerimiz ise “Oh olsun” dedirtiyor. Tarkan’ı yalvarmaktan çekinmediği için bu şarkıda “kötü adam” olsa da seviyoruz. Jarvis ise affedilemeyecek bir ukela!

Neyse… Tarkan mest olmuş bir şekilde işte kuzu kuzu geldim diye coşuyor olabilir ama Jarvis’inki gibi karşılanmadığı ne malum? (“Kapı açık, arkanı döv ve çık!”)

Durup uzaklara doğru hayallere dalalım.

Hayatımızı karartan Tarkan saç modeli ve Tarkan zilleri burada!

Jarvis’in çok iyi şarkı söylemesini geçtim, tüm zamanların en iyi yorumcusu olduğunu ilan ediyorum buradan. (“Sene olmuş 2018 kadın hâlâ ne diyor” demeyin lütfen!) Neyse, tüm o törensel ukalalıkların da elinde patlamasına ayrıca sevindim.