
Yeni albüm müjdesi, yetenek yarışması ve iç çamaşırı markası: Tüm ilham verici kişiliğiyle Lizzo’ya dadanıyoruz
Her hareketini sıkı takibe aldığımız; enerjisine, mizahına, şarkılarına ve kendisine yöneltilen toksik eleştirilere, fobik yorumlara verdiği cevaplarına alkış tuttuğumuz bir isim Lizzo. Hayatımıza müzisyen kimliğiyle girmiş olsa da renkli karakteriyle, ödül törenlerine kattığı neşeyle şöhreti müzik dünyasının sınırlarını çoktan aştı. Geçtiğimiz yıl Cardi B ile yaptıkları Rumors düetiyle ses getiren Lizzo şu sıralarda epey meşgul gibi gözüküyor: Sahnede kendisine eşlik edecek dansçıları seçmek için başlattığı Lizzo’s Watch Out for the Big Grrrls isimli yetenek yarışması 25 Mart’ta Amazon Prime’da yayınlanmaya başladı. Yeni albümünün 14 Nisan’da yayınlanacağını duyurdu. Üstüne bir de kalıplaşmış fikirlere kafa tutan iç çamaşırı markası Yitty’i bize tanıttı. Lizzo’nun bu bitmek bilmeyen coşkulu enerjisi biz hayranlarına da her fırsatta güç veriyor; ondan daha fazlasını almak için sabırsızlanıyorsak bir sebebi var elbette. Neyse belli ki 2022 onun sayesinde daha da hareketli geçecek.
Kendisine 2019 yılında yılın albümü de dahil olmak üzere üç Grammy kazandıran Cuz I Love You’dan sonra çıkaracağı üçüncü albümü hakkında “müzikal olarak bugüne kadar yaptığım en cüretkar ve sofistike çalışmalardan biri” diyor Lizzo. Dolayısıyla da bizim kalp atışlarımızı bir hayli hızlandırıyor. Ve hayatındaki en sert eleştirmen olarak tanımladığı annesine albümü mükemmel bir hale getirene kadar dinletmediğinden bahsediyor; “Albümü en son ona dinlettim çünkü o bir Başak kadını ve oldukça sert bir eleştirmen. Neyse ki albümü dinlediğinde ağladı ve çok sevdiğini söyledi.” Annesinden de geçer not alan Lizzo, Variety’e verdiği röportajında içinde birçok hit bulunduğuna inandığı yeni albümünün yine diğer albümleri kadar kişisel olduğunu ve tek istediğinin şarkıları vasıtasıyla insanlara yardım etmek olduğunu söylüyor. Gerçekten de gerek şarkılarıyla gerekse sosyal medyadan paylaştığı ya da ödül törenlerinde şahit olduğumuz tavırlarıyla etrafına pozitif enerji saçmaktan başka bir niyeti olmayan yetenekli genç bir kadın görüyoruz biz de. Ama gelin görün ki internet aleminin acımasız zorbalarından benzer yaklaşımı beklemek anlamsız; onların kaba saba, fobik eleştirilerine en fazla maruz kalan sanatçılardan biri Lizzo. Sırf büyük beden ve de siyahi bir sanatçı olduğu için Rumors klibinin ardından birçok ırkçı ve de nefret dolu yorumla uğraşmak zorunda kaldı; Lizzo’yu Lizzo yapan tüm bu güzelliklerinden rahatsız olan toksik bir grubun hedefinde uzun zamandır.
Neyse ki Lizzo tüm bu saçma yorumlara pabuç bırakacak cinsten biri değil, hiçbir zaman da olmadı. O insanlar üzerinde gücünün ve etkisinin gayet farkında olan genç bir müzisyen ve yaratıcı olarak işine bakmaya devam ediyor. Lizzo kendisine bundan sonraki turnelerinde eşlik edecek büyük beden dansçıları seçmek için bir reality şov/yetenek yarışması fikrini hayata geçirdi geçtiğimiz sene. Ve bu fikrinden şöyle bahsediyor: ”Sahneye tek başıma çıkmaya başladığım ilk dönemlerde. Neyse ki beni ne kadar çok endişelenirsem o kadar büyük bir performans sergilemeye iten harika bir sosyal anksiyeteye sahibim. Ama bir noktadan sonra sahnede benim gibi büyük kızlar istediğimi fark ettim” diyor.
Lizzo’nun Watch Out for the Big Grrrls fikrinin altında yatan sebep yalnızca arkadaşlarıyla performans sergileme isteği değil elbette; büyürken ekranlarda kendisi gibi büyük beden ya da siyahi modeller, dansçılar kısacası temsiller görmemesi de Lizzo’yu sorumluluk almaya iten sebeplerin başında geliyor. “Bu kızlar arasında keşfedilmemiş birçok yetenek var. Bu kızları bulmak ve sahneden bana katılmalarını sağlamak uzun zamandır benim için bir tutkuydu. Sektörde bu kızların temsil sorunu yaşadığını ve büyük bedenlerin değerlerinin verilmediğini düşünüyorum. İş alamadığımız için bir ajansımız olmuyor. Ajansımız olmadığı için de bir işimiz…” diyor.
Okuma önerisi – Şimdi herkes susacak, bir tek o konuşacak: Lizzo, Cardi B ile yaptığı Rumors düetine gelen fobik yorumlara cevap verdi
Çocukken ya da erken ergenlik zamanlarında ekranlarda kendisine benzer vücutlara sahip olan kişilerin ya alay konusu olduğundan ya da doğru düzgün temsiline yer verilmediğinden, hikaye anlatımında vücut kapsayıcılığının eksikliğinden bahseden Lizzo her şeyde olduğu gibi bu konuda da umut dolu olduğundan bahsediyor ayrıca; “günümüzde medyadaki kapsayıcılık genişlemeye başladı ama hiçbir değişim kolay ve çabuk olmuyor. Ama en azından oluyor.” Üstelik Lizzo’nun bu yarışmasında diğer yetenek yarışmalarında görmeye alışık olduğumuz bir rekabet ortamı da pek yok. Kimse bedeni ya da ten rengi yüzünden birbirine sataşmıyor, alay konusu edilmiyor; yalnızca sahneye çıkıp istedikleri gibi yeteneklerini sergiliyorlar. Zaten yarışmanın tek jüri üyesi Lizzo, o bakımdan ne kadar eğlenceli bir ortam olduğunu tahmin edebilirsiniz. Ve elindeki bu hazır fikir, konsept ve planıyla Amazon’da sıcak bir şekilde karşılandığından bahsediyor Lizzo.
Bu arada biliyorsunuz Rumors’ın teklisinden ardından da Lizzo’ya dadanmış, fobik yorumlara verdiği Instagram canlı yayınıyla ilgili konuşmuştuk. Ne kadar temiz kalpli ya da ne kadar ünlü olursanız olun zorbaların gazabından kendinizi korumanız internet çağında da epey zor. Malum, klavyenin arkasına sığınıp insanları yargılamayı, onlar hakkında atıp tutmayı kendine meslek edinmiş kişiler bile var. Ve elbette bu insanlar özellikle sosyal medyayla beraber daha da “ulaşılır” hale gelen ünlüleri de sık sık hedef alıyorlar. Lizzo, bu fobik yorumlara göğüs gerdiği günleri şöyle anlatıyor; “Rumors’ın çıktığı gün kendimle ilgili yazılmış çok korkunç bir yorum gördüm. Beni kıran şeye asla değinmek istemiyorum çünkü eğer bundan bahsedersem insanlar bunu kullanmaya devam edecekler. Ve bunun şarkıyla bir alakası yoktu; bu benim bir sanatçı olarak kim olduğum ve neyi temsil ettiğimle ilgili bir şeydi. Çok ırkçı ve çok zararlıydı. Sete gittim (Watch Out for the Big Grrrls seti) ve makyajımı yapıyordum. Ve ağlamaya başladım. Daha sonra IG’de bir canlı yayın açıp bunun hakkında konuşmaya başladım.” (Lizzo’nun bahsettiği bu anları yarışmanın üçüncü bölümünde de görebiliriz bu arada.)
Lizzo tüm bu nefret söylemlerine ilk defa maruz kalmıyor, hayatının birçok döneminde görünümü ya da ırkından dolayı kendisine sataşılmasına maalesef oldukça alışkın. Tüm bunlar yüzünden yaşadığı depresyonları, panik atakları, anksiyeteleri hepimizle paylaşacak kadar da cesur. Çünkü tüm bu paylaşımlarının altında kendisi gibi bu hakaretlere maruz kalanlara yardım etme isteği yatıyor. Ve şimdi çeşitli prodüksiyonlar yapan, binlerce kişiye istihdam sağlayan ve de müzik dünyasında umut vadeden bir genç kadın olarak hayal ettiğinden daha çok kişiye ulaşabiliyor. Ve tabii ki tüm bu başarısının haklı gururunu taşımak da ona çok yakışıyor; “Şöhret başınıza gelir ve bu daha çok sizin gözleminizdir. İnsanlar ünlü olduğunda onlarla ilgili hiçbir şey değişmiyor. Kaygılarım geçmedi, depresyonum geçmedi. Sevdiğim şeyler gitmedi. Ben hâlâ kendimdeyim. Ama insanların bana bakışı ve beni algılama şekli değişti. Bu çok tuhaf bir şey. Nankör gibi görünmek istemiyorum. Üzücüydü ve terapistimle bu değişim hakkında konuşmak zorunda kaldım. Şöhretin hayatımı ve arkadaşlarımın hayatını bu kadar etkilemesi canımı sıktı çünkü mahremiyet duygunuzu ve kendinizi, eski benliğinizi kaybediyorsunuz. Ama şimdi ünlü olmakla daha barışığım ve iyiyim. Gencim, yetenekliyim ve ilgiyi hak ediyorum.” Hem de sonuna kadar hak ediyorsun be Lizzo, kim tutar seni!
Elbette kimse tutamaz; son olarak da adını çocukluk lakabı yani Yitty koyduğu yeni bir shapewear yani şekillendirici iç çamaşırı markasıyla moda dünyasına adım attı Lizzo. Beşinci sınıftan beri “üzücü ve kısıtlayıcı” şekillendirici/toparlayıcı kıyafetler giymek zorunda kaldığından ve bu sebeple kendisini kötü hissettiğinden bahsediyor Grammy’li müzisyen. Ve Facletics tarafından desteklenen, 6X ile XS arasında değişen bedenlere sahip yeni markasının “kendini sevmeyi ve radikal iç güveni” teşvik ettiğini söylüyor; “Boyutu lineer bir şekilde düşünmek yerine, herkesin dahil olduğu bir spektrumda düşünüyoruz. Herkesin bedeni sadece kendi bedenidir. Yüksek değil, düşük değil. Büyük değil, küçük değil. Sadece senin boyutun.” Lizzo’nun Yitty’si 12 Nisan’da online olarak satışa başlayacak. Yeni albümü ise ondan iki gün sonra, 14 Nisan’da dijital platformlardan yayınlanacak. Yani yine Lizzo’yu konuşmak için bol bol sebebimiz olacak. Yazımızın sonuna gelmişken sizi Lizzo’nun yeni albümünde yer alan “About Damn Time” isimli şarkısının bir kısmını ilk defa dinlettiği The Late Late Show with James Corden anlarıyla baş başa bırakalım da iyice keyfimizi bulalım.