Tatiana Maslany’nin dönüşü ve Marvel’ın bitmeyen psikolojik terapileri: She-Hulk ve Thor: Love and Thunder’a dadandık

Marvel, 4. fazında nihayet She-Hulk’u ofisinde ziyaret etmeye karar verdi. Geç olsun, güç olmasın dedik ve 17 Ağustos’ta Disney+’taki yerini alacak She-Hulk: Attorney at Law’un fragmanına dadandık. Bir de Tatiana Maslany’e tabii. Bu dizinin iyi olması için tek bir ihtimal var, o da Maslany’nin dillere destan oyunculuğu. Dizinin fragmanına, bizi nelerin beklediğine ve Maslany’nin dönüşüne kafa yorduk. Thor: Love and Thunder’a da laf atmayı ihmal etmedik tabii.

Orphan Black’ten Marvel’a, Tatiana Maslany’nin artık resmen ünlü olmasına dil uzattık. Thor’un hâlâ ergenliğini tamamlamamasına dertlendik. Söz konusu Feige’ı eleştirmekse, ben suçluyum hakim bey. Buyurun.

Okuma önerisi – Aşırı yetenekli (ve bizce çok kişilikli) bir oyuncu: Tatiana Maslany

Tatiana Maslany’i hatırlıyor musunuz? Birkaç sene önce Fringe’in yarattığı boşluğu doldurmak için yola çıkan dizilerden birinde başroldü. Saykodelik karakterlere hayat veren Maslany, Orphan Black’te inanılmaz bir iş çıkarmıştı. “Aman aman bu kız da kim böyle?” demiştik. Emmy jürisi de aynı şeyi düşünmüş olacak ki Maslany, Orphan Black’te çürüttüğü dizlerine karşılık bir Emmy aldı. Maslany dizi bittikten sonra sessizliğe gömüldü desek yeridir. Ne bir ses aldık kendisinden ne de bir haber. Bu sırada Margot Robbie var olan her rolü doldurdu. Diğer oyunculara fırsat gelmemiş de olabilir. Neyse ki iyi oyuncudan anlayan Kevin Feige reis, Maslany’i saklandığı yerden çıkardı. She-Hulk’ta kamera karşısına geçeceği birkaç bahar önce duyurulan Maslany’nin, tanıtım çalışmalarına kadar gözden ve gönülden ırak kaldığını söyleyebiliriz.

Feige’in fedakarlıkları

Dizinin geçtiğimiz hafta yayımlanan fragmanının ardından Feige’ın, Maslany’i yavaş yavaş öne atacağı aşikar. Yıldız gibi yıldız, oh be! Dizinin yönetmen koltuğunda Dead To Me ve Never Have I Ever gibi Netflix işlerine imza atan bir ikili oturuyor: Kat Coiro ve Anu Valia. Oyuncu kadrosunda Jameela Jamil, Ginger Gonzaga, Tim Roth’un yer aldığı dizide Mark Ruffalo ve Benedict Wong da var. Wong’u, Wong olarak Doctor Strange in the Multiverse of Madness’ta izlemiştik. Strange’ten detaylar için buraya tıklayabilirsiniz. Canımız Elizabeth Olsen’dan Strange’i dinlemek için de şuraya göz atabilirsiniz.

Ruffalo da bildiğimiz Hulk’u canlandırıyor. Marvel’ın 4. fazı için ilk kez televizyona teşrif ediyor. Evlere şenlik bir haber daha vereceğiz. Dizinin senaryosunu Rick and Morty’nin senaristi Jessica Gao kaleme alıyor. E, daha ne olsun? Feige, paradan sakınmamış, kaçmamış. Buyurun size dizi, buyurun kadın kahraman demiş. 9 bölümden oluşacak dizinin, 17 Ağustos’ta yayımlanması bekleniyor. Feige’ın telefon numarasına ulaşabilecek biri varsa, acil arayabilir mi?

Yayımlanan ilk fragman bize dizinin WandaVision’a yakın bir perspektif sunacağının haberini veriyor. Marvel söz konusu olunca, tüyleri diken diken eden ciddi bir yapım beklemiyoruz. Kesin olan bir şey var ki, Marvel WandaVision’ın açtığı sit-com yolunu aşındıracağa benziyor.

Tatiana Maslany’nin Hulk portresi, aklıma SNL’nin hazırladığı Black Widow skecini getirdi. Özetle, Julia Roberts’ın rol aldığı romantik komedileri de diyebiliriz.

Marvel’ın süper kahramanları gerçek dünyaların ve karakterlerin arasına dahil etmesini desteklesem de en azından bir büyüğün dediğine emin olduğum “Her şeyin fazlası zarardır” anlayışını da destekliyorum. Bu sebeple, Feige’in Marvel’ı süper gerçekçi bir noktaya sürüklemesine karşıyım. Orta yolu bulabileceğine yönelik inancımsa tam.

İtiraf edeyim, Doctor Strange in the Multiverse of Madness’ın adına yarışır bir çılgınlık sunmasının ardından daha sakin ve yerli yerinde bir senaryo bekliyorum.

Natalie Portman, sahneye giriş yapıyor

Thor: Love and Thunder’ın 8 Temmuz’da geleceğini de biraz konuşalım. Taika Waititi’nin yönetmenliğini üstlendiği film, serinin dördüncü ayağında nihayet She-Thor’u tanıtıyor. Çizgi romanın yazarları, ısrarlı bir şekilde kendisine She-Thor demiyor. Bildiğimiz Thor’un, farklı bir hali olduğunu iddia ediyor. Pardon çocuklar ama Marvel’ın özgün kadın karakter yaratamadığı bir spekülasyon olmaktan çıktı artık. Orijinal bir karakter üzerine konuşmak istiyorsak, orijinal hikayeler için açık çağrı yapıyorum. Kadınları, erkek karakterlerin versiyonlarına dönüştürme fikrini ilk kim buldu? Özgün kadın hikayeleri yazmadıktan sonra, bir versiyonun içine sıkışmayı reddediyoruz. Özetle, Natalie Portman’ın canlandırdığı Thor fragmandan da anlaşılacağı üzere Mjölnir’i kapmış ve savaş alanlarında görünmeye başlamış. Diğer Thor’u, bu filmde kendini bulmaya çalışırken izleyeceğiz. Ne yalan söyleyelim, Thor’un kendini bulamamasından gına geldi. Ter bastı bize. 4 film ve sayamadığımız kadar kahramanlıktan sonra, hala hayattan ne istediğini sorgulayan biri Thor. Kırmızı Oda’ya mı yollasak acaba onu? Kendini bulamama saçmalığını, serinin üçüncü filminde aştığımızı düşünüyordum. Ama Feige, Thor’u Norveç’e kilo almaya yolladığından bu yana hiçbir şey eskisi gibi değil.

Maslany, nasıl She-Hulk’u kurtarıyorsa Waititi de bu filmi kurtarır. En azından öyle umuyoruz. Böyle düşünürseniz, Marvel İstanbul gibi. Güzel tarafları, kötü yanlarını eliyor sanki. Ne dersiniz?