Yaz güneşinin ve karpuz tabaklarının eşliğinde ilk aşkların kusursuz heyecanlara kapıldık: The Summer I Turned Pretty değerlendirmesi

İlk aşkların, can yakan ayrılıkların, sonu gelmez triplerin, mide ve çevresindeki tüm kelebeklerin hikayesini anlatan The Summer I Turned Pretty, nice nesillere yayılacağına inandığımız birinci sezonuyla Amazon’da yayında. To All the Boys I’ve Loved Before’un yazarı Jenny Han’ın kaleminden çıkan dizi, 15 yaşındaki Belly’nin kendini keşfetme öyküsünü ve baş belası erkeklerle mücadelesini dert ediniyor.

Süper kahramanlardan sıkıldıysanız ve etrafta izlenecek tonlarca suç dizisinden hangisini seçeceğini bilmiyorsanız The Summer I Turned Pretty size göre. Gençliğinizi hatırlatacak, utanmadan sizi lise yıllarına götürecek, yetmeyip içinizi pamuk gibi ısıtacak bu diziye kucak açmanın tam sırası. Hatta siz de bizim gibi 2000’lerin romantik komedilerine hayransanız, Sweet Home Alabama’yı 85 kez izlediyseniz, 2003-2010 arası favori dizilerinizin arasında The OC ve One Tree Hill varsa; her şeyi durdurun, Taylor Swift’ten Love Story açın ve gerisini Belly’e bırakın.

Her şeyin değiştiği yazı hatırlıyor musun? 18 yaşındasın. Yazlık bir kasabada yaşıyorsun. Gece sahilde yaktığınız ateş, günün ilk ışıklarına kalmadan sönüyor. Sabaha karşı kendini suya atıyorsun. Hava çok sıcak. İlk aşkın yanında. O yaz, son yaz. Bir daha asla ilk kez aşık olmayacağını düşüyorsun. Richard Linklater’ın sahilde seni izlediğini ve son yazının hikayesini yazdığını hayal ediyorsun.

Bu sırada dünyanın başka bir yerinde Jenny Han, The Summer I Turned Pretty’i kaleme alıyor. Üç kitaptan oluşan seri, 15 yaşındaki Belly’nin hayatını değiştiren yazı anlatıyor. Belly, kamp ateşinin etrafında arkadaşlarıyla dans ediyor. İlk aşkı yanında ve denize atlıyor. Her şeyin değişeceğini, bir daha asla ilk kez aşık olamayacağını henüz bilmiyor.

Hayali rotalarda buluşalım

Han’ın ustalık eseri olan The Summer I Turned Pretty, şu sıralar Amazon’da gönülleri çeliyor. Amazon’un kötü bir iş yaptığı görülmüş değildir zaten. Bu zincir, yollarını gözlediğimiz Lord of the Rings uyarlamasında kırılabilir. Şimdilik, Belly’nin hikayesine dönelim. Belly ve ailesi, yazı Fisher ailesinin evinde geçirmek için hayali Cousins kasabasına gidiyor. Belly’nin annesi Laurel ve Susannah Fisher yıllar geçse de birbirinden kopmayan en yakın iki arkadaş. Çocuklarının da birbirlerinin en yakını olmasını istedikleri için her yaz Fisher evinde buluşuyorlar. Fisher evi ultra-lüks, ”Bunlar dededen zengin herhalde” dememize yol açan bir ev. Susannah’ın iki çocuğu Conrad ve Jeremiah, Belly ve Belly’nin erkek kardeşi Steven için Fisher evi anılarla dolu vazgeçilmez bir yer. Burada buluşup, unutulmaz günler yaşıyorlar. Ancak hikayemize konu alan malum yazda bir şeyler değişiyor. Belly, artık eski Belly değil.

Ergenliğin korkunç döngüsünü kırmış, diş telleri çıkmış, sivilceleri kuş olup uçmuş, cildi parlıyor, gözleri ışıldıyor. Üstelik çocukluğundan beri de Conrad’a aşık. E artık güzelleştiğine göre, Conrad onu beğenir değil mi? Belly, böyle düşünüyor.

Eğer burada ”Bir erkeğin seni beğenmesi için güzelleşmene gerek yok Belly, seni her halinle beğenmeli” dememi bekliyorsanız, kusura bakmayın. Ergenlikteyken işler öyle dönmüyor. Görünüşümüze çok takıyor, en ufak bir sivilcede gerginleşiyor, güzel ve bakımlı görünme arzusunu derinlerde yaşıyoruz. Regl dönemlerinde, patates kızartması yapacak yağ oranına ulaşan derimiz de pek yardımcı olmuyor açıkçası.

Jenny Han ve Mustafa Altıoklar iki ayrı spektrumda değil

Conrad için durum biraz farklı. Zavallı çocuk Belly’e aşık ama bir türlü söyleyemiyor. İşin kötüsü, Jeremiah da Belly’e aşık. Hani Conrad’ın kardeşi olan Jeremiah. Jenny Han, Dudaktan Kalbe izlemiş olabilir mi? Belly her ikisinden de hoşlanıyor. Bir de Cam var. Belly’nin dizinin başında tanıştığı tatlı bir birey. Belly, doğru tahmin ettiniz, ondan da hoşlanıyor. Sözümü geri alıyorum, Jenny Han Mustafa Altıoklar’ın Lise Defteri’ni izlemiş.

Dizi, Conrad ve Belly arasındaki çalıntı anlarla yoluna devam ediyor. Belly, ilham veren bir karakter değil. Kendini ve kim olduğunu, hayattaki yerini çözmeye çalışmıyor. Üç erkek, arasında takılıp kalan hangisinden daha fazla hoşlandığını bulmaya çalışan bir kahraman aslında. Senaryo daha fazlasına izin vermiyor. Conrad ve Belly, küçük bakışmalarla yetiniyor. Aslında bir araya hiç gelmiyorlar. 7 bölüm boyunca oradan oraya savrulan bir ikili olmaktan öteye geçemiyorlar. Belly, bu da yetmezmiş gibi Conrad’a deli divane olmasına rağmen Jeremiah’ı öpüyor. Aşık olduğun çocuğun erkek kardeşini öpemezsin ya!

İşler daha da karmaşıklaşıyor. Conrad, yaz boyu Nicole isimli bir kızla takılıyor. Nicole ve Belly, arkadaş oluyor. Birlikte eğleniyorlar, gülüyorlar, hatta Nicole Belly’nin sosyeteye takdim sürecinde ona ablalık yapıyor. Nicole, Conrad ve Belly arasında bir şeyler olduğunu fark edince hiçbir şey yapmıyor. Kaos yok, kavga yok. Düpedüz kandırılmışsın, arkandan iş çevrilmiş. Bu ne tepkisizlik!

Bu tepkisizlik, Belly’nin annesi Laurel’in “Aşklar geçip gider, ama arkadaşlık baki kalır” sözünden de besleniyor. Dizinin politik doğrucu bakış açısı, hikayeyi zaman zaman gerçeklikten uzaklaştırıyor.

Kadehler okyanusa kalkıyor

Tüm şanssızlıklar bir yana dizi kendini izlettirmeyi başarıyor. Yumuşak ve pastel tonların hakim olduğu görsel kompozisyon, Richard Linklater’ın kimseye çaktırmadan kurgu odasında sabahladığı hissini uyandırıyor. Dizinin senaryosu yavaş bir tempoda, seyirciyi yormadan ancak bir sonraki bölümü merak ettirerek ilerliyor. Büyük aile sofralarına oturuluyor, kadehler okyanusa kalkıyor. Yaz geceleri bu dizide hiç bitmiyor. Ta ki gerçekler ortaya çıkana dek.

Fisher evinin çocukları Susannah’ın öleceğini öğrenince yıkılıyor. Ama bu yıkılma da beni tatmin etmiyor. Firdevs Yöreoğlu, Bihter Riva’daki evden dönerken kaza geçirince bile daha çok yıkılmıştı.

The Summer I Turned Pretty, birkaç hatalı adıma rağmen gelecek vaat eden hikayesi ve tanıdık karakterleriyle gönlünüze su serpiyor. Lola Tung, henüz ilk oyunculuk deneyiminde kendinden emin, çoğu Stranger Things çocuğundan daha iyi bir performans sergiliyor. Taze yüzlere ve yeni yeteneklere kapı açan dizi sonsuz bir yazın hayalini kuran perestlere de sesleniyor. Bir karpuz tabağı, gece yarısı denizinin sıcaklığı, kamp ateşinin yakıcılığını plazalar arasında hissedemeyenler için Jenny Han yardımınıza koşuyor. Dizinin şimdiden ikinci sezon onayı alması da sizi şaşırtmasın. Bazen herkesin hayali bir dünyanın içinde kaybolması gerekir. Özellikle içinde yakışıklı çocuklar ve Taylor Swift şarkıları varsa.