Yansın yürekler: Adele Easy On Me parçasıyla büyük dönüşe hazırlanıyor

Adele yine kalpleri paramparça eden, dinleyeni kör kuyularda merdivensiz bırakan bir parçayla çıkageldi: Easy On Me. Bizimki de bile bile lades aslında: Her yeni parçasıyla bizi nerelere sürükleyeceğini biliyoruz ama yine de Adele’in peşine takılmadan edemiyoruz. Bu sefer iki albüm arasını biraz fazla açtığından (altı sene!) daha da bir şevkle kapıldık etkisine. 30 adlı yeni albümü için biraz bekletmesinin sebepleri de malum, tüm albümü şekillendiren boşanma süreci ve pandemi…

Albümü, daha doğrusu müziği onu düştüğü yerden kaldıran bir dostu gibi tasvir ediyor Adele ve albümde neler duyacağımıza dair ipuçları veriyor. Evet, efkarı bol ama epey zorlayıcı geçen bu dönemden belli ki kendi istediği yönde ilerleyecek şekilde çıkmış Adele. Yani en azından Xavier Dolan’ın çektiği klibiyle etkisi daha da pekişen Easy On Me’de öyle anlatıyor bize ve farklı duyguları aynı anda yaşatıveriyor: Onunla birlikte üzülürken yine onunla birlikte, daha doğrusu onun adına sevinirken kendimizi buluyoruz. (Xavier Dolan’ın klibi de zaten bu hisler peşinde siyah beyazdan renkliye dönüveriyor.) Of iyice hırpalandık yahu, ne zalim bir kadınsın Adele.

19, 21, 25 derken şimdi de 30… Evet, her bir sayı aslında Adele’in albümleri yazdığı dönemlerdeki yaşına karşılık geliyor. Bu son albüm de 2018 yılında, yani Adele 30 yaşındayken yazılmaya başlıyor. Adele şimdi 33 yaşında… (Matematik ağladı be!) 19’dan 30’a Adele’in müziğinde ve şarkı sözü yazarlığında kritik bir değişiklik olmasa da hayatın ona getirdikleriyle birlikte şarkılarında anlattıkları da bambaşka bir yolda ilerlemeye başlıyor. Zihnindekileri bizimle paylaşmaktan hiçbir zaman çekinmeyen bir kadın olarak bu sefer bize bir anne ve bir eş olarak boşanma sürecinde yaşadığı zorluklardan bahsediyor(muş). Şimdilik sadece çıkış şarkısı Easy On Me’yi dinledik ama albümün genel olarak bu hatta ilerleyeceğini açıkça söylüyor bize Adele. Albümden ve parçadan önce Vogue İngiltere röportajı ve müthiş fotoğrafları düştü çünkü önümüze.

Yine yeniden en sahici yerden sesleniyordu bize ve son altı yılın bir özetini geçiyordu verdiği cevaplarla. Kişisel olarak pek çok şey yaşadığı bu altı yılda, dünyadaki dinamikler de değişmişti. Sadece pandemiden bahsetmiyoruz; dijital son sürat içinde bulunduğu endüstriyi şekillendirirken bir müzisyen olarak bu hıza nasıl yetişeceğini bilemediğinden dert yanıyordu Adele bize. Hele ki albümün çıkışı bu kadar gecikmişken; bir taraftan beklenti yükselir, diğer taraftan da bazı dinleyiciler beklemeyi komple bırakmışken…

Epeydir gözlüyorduk sahiden albümün yollarını. İlk olarak 2018’de yeni albüm çalışmalarına başladığının müjdesi geldi. 2019’da Instagram paylaşımlarıyla beklentileri daha da yükseltti. Sonrası ise malum, pandemi… 2020 içerisinde yayınlanmasına kesin gözüyle bakılan albüm bir süre daha ötelendi böylece. Geçen yıl tam da bu zamanlarda Saturday Night Live’a konuk olduğunda gecenin bir anında belki yeni albüm haberi gelir diye umduk ama o da olmadı. Bir sene daha beklememiz gerekiyormuş işte. Ve albümün çıkışının kesinleşmesiyle birlikte önümüzde arkamızda, hatta sağımızda ve solumuzda; baktığımız her yerde Adele’i görmeye başlamamız hiç de şaşırtıcı değil. Duygusal bağlar bir yana, ticari anlamda da yılın en çok ses getirecek albümlerinden biri 30. ‘‘-ecek, -acak’’ diyerek geleceğe dair bu kadar kesin bir şekilde konuşabilmemiz de elbette ki geçmiş deneyimlerimizden kaynaklı… Mesela 2015 tarihli 25 albümü, 3.38 milyonluk bir satışla rekor kırmıştı. Albümün çıkış parçası Hello da yayınlanır yayınlanmaz Billboard Hot 100 listesinde bir numarayı görmüştü epey bir süre de orada kalmıştı. Grammy Ödüllerinden de elleri kolları altın heykelciklerle dolu bir şekilde ayrılmıştı Adele. Hatta böylelikle bir de tarihe geçmişti: Yılın Albümü, Yılın Şarkısı ve Yılın Kaydı olmak üzere, üç majör kategoride İKİNCİ KEZ ödül kazanan ilk müzisyen olmuştu. Daha önce bir de 21 albümüyle toplamıştı çünkü ödülleri…

Ama bu sefer biraz daha alçakgönüllü takılıyor Adele. Vogue röportajında yeni albümdeki parçaların Hello gibi ‘bombastik’ bir etki yaratmayacağını söylüyor. (‘Bombastik’ bizim değil, onun ifadesi… Ama daha doğru bir şekilde ifade edilemezdi.) ‘‘O şarkıyla birlikte şöhretim de artık istemediğim, başka bir seviyeye taşındı’’ diyerek artık öyle bir parça yaratmak istemediğinden de bahsediyor. Bu sefer gerçekten de içine dönük ve özel bir yerden sesleniyor bize. ‘Olgunluk albümü’ demeyelim de, hayatta bazı şeyleri aştığı bir noktada müziğe eski bir dostu gibi sarılıyor.

”Dost, dost” deyip durmamızın bir sebebi var tabii…

Önce billboard’lara kocaman 30 diye yazılarak duyurulan albüm, sonrasında Adele’in Instagram hesabındaki paylaşımlarla müjdelenmeye devam etti. Hatta canlı yayın bile Adele Instagram üzerinden. Evinin bir köşesine kurulup başlattığı canlı yayını herkes için sürpriz olmuştu ve Easy On Me’yi ilk kez o canlı yayın üzerinden dinletmişti dünyaya. Hayranlarıyla konuşa konuşa… Bir sonraki Instagram paylaşımında ise içini döktüğü bir metinle albümün çıkış tarihini duyuruyordu: 19 Kasım…

‘‘Üç yıl önce albümü kaydetmeye başladığımda, olmayı umduğum yerin yakınlarında bile değildim. Hatta tam tersi söz konusuydu’’ diyerek başlıyor metnine ve her ne kadar rutini ve istikrarı seven biri olsa da (çünkü boğa burcu) bu sefer bile isteye kendini karmaşaya bıraktığından bahsediyor. Upuzun bir metin tabii ama tüm bu sürecin ona ne kadar çok şey öğrettiğinden ve kendine dair yeni keşifler yapmasını sağladığından bahsediyor bir noktada ve hiç bu kadar huzurlu hissetmemiştim diyor. Zaten Easy On Me de bu huzura dair ilk sinyalleri çakıyor gibi: Ex-kocasına ve çocuğuna neden bu evliliğe son vermek istediğini anlatmaya çalışırken kararından oldukça emin olduğunu da belli ediyor. ‘‘Bu iyi düşünülmüş bir şey, yakıp yıkan bir karar değil, anlayın be beni’’ diyor. Üzülüyor tabii ama bu yola bile isteye giriyor.

Hello Its Me Snl GIF by Saturday Night Live - Find & Share on GIPHY

Albümün de tüm bu süreçte ona çok yardımcı olduğundan bahsediyor. Moral vermek için çat kapı elinde yemek ve şarapla geliveren, bilgece önerilerini sıralamaktan çekinmeyen, sabahlara kadar oturup teselli eden, çık da biraz D vitamini al diye evden dışarı sürükleyen bir dost gibi diyor hatta… Kadının kelimelerle arası iyi işte, daha bir sürü dostane betimleme yapıyor bu albümle ilgili ve yine her şeyi layıkıyla özetleyiveriyor.

Bu dostuyla tanışmamız için biraz daha beklememiz gerekecek ve anlaşılan uzunca bir süre boyunca 30 ile kalkıp 30 ile yatmaya devam edeceğiz. Yanık sesi her yerden kulağımıza çalınmaya başlayacak. Her ne kadar artık pek umursamasa da maddi ve manevi bir sürü başarıyı da beraberinde getirecek belli ki 30. Rihanna tarafındaki bekleyiş de bir bitse keşke de havamızı bulsak…