Pera’da Akdeniz rüzgarları

Oh be, uzun zaman sonra Asmalımescit’te ara sokaklarda yeniden vakit geçirmek ne de iyi geldi! Mabou Pera, yıllarımızın geçtiği Kafe Pi’nin karşısındaki, çok sevdiğimiz ev yemekleri restoranı Helvetia’nın tam yanında bulunuyor. Bu sebeple hem biraz nostalji hem de lezzetleriyle bizi anda tutup bugünü yaşatıyor.

Burası bir Akdeniz restoranı. Kurucusu şef Cem Ekşi’nin kendi deyimiyle “dürüst” bir restoran. Neden olduğunu her çatalda anladığım bu dürüstlük hesap gelince daha da oturdu. Yine “oh be” diyoruz; gerçekten iyi yemeği ulaşılabilir fiyatlarla yemeyeli de çok olmuştu.

Açılışı sıcak ekmeklerin yanında sofraya gelen leziz tereyağı, kemah tuzu ve karabiberle yaptık. Ardından sumak, yenibahar, reyhan, limon ile tatlandırılmış enfes ricotta’lı kabak… Ana yemek ise gerçek bir şovdu: risotto. Krema yok, tereyağı yok, bol parmesan ve sebze suyunda pişmiş pirinç… Oldukça hafif. En vurucu kısmı ise üzerindeki kızarmış scamorza, yani fümelenmiş mozarella kızarması. (Yine ağzımız sulandı…) 

Siyah sarımsak, manda yoğurdu, ceviz, ızgara havuç tarator, sumaklı beef domates salatası, tagliatelle al ragu, tahinli beğendili, parmesanlı gnocchetti makarnalı karnıyarık, ev yapımı füme somon, soğan dolma menüdeki favorilerden. Ancak menüde olmayan bir sürpriz var mı diye Cem Şef’e sormak da iyi bir fikir. Bize sürpriz olarak sunduğu mandalina turşusu, ızgara şeftali ve tuzda pişmiş pancarlı domates tabağını unutmamız zor.

Kapanışta da buram buram vanilya kokusuyla Madagaskar vanilyasından crème brûlée, yoğun çikolatalı nostaljik frigoyu anımsatan çikolatalı parfe, limonseverler için buruk limon sorbe…